© Copyright 2018 Mag Medya
blank
Başa Dön

Onur Baştürk

Onur Baştürk

Herkes Onur Baştürk’ü Hürriyet’in Kelebek ekindeki “Kırmızı Hat” isimli köşesinden tanır. Eğlence dünyası başta olmak üzere, gördüklerini ve duyduklarını hiç sakınmadan yazmasıyla adı “sivri dilli yazar”a çıkmış durumda. Şimdilerde okuyucularıyla www.onurbasturk.com blogunda buluşuyor. Onur Baştürk’le sivri değil, son derece sempatik bir sohbet yaptık sizler için.

*Çok keyifli ve şık bir partiyle blogunu ya da web siteni diyelim, tanıttın. Nasıl gidiyor, ilgi nasıl?

OB- 15 mart’tan beri devam ediyor. Şu anda günlük ziyaretçi sayısı 3000-4000 civarında. Sayfa görüntüleme sayısı çok daha fazla. Çok da tanıtımını yapmadım, köşemde bile yazmadım. Sadece facebook’tan kendi listeme gönderdim, bir de bendeki bir database’e gönderdim o kadar. Ama ilgi çok iyi, blogtan öteye gitti. Çok uğraştık ve emek verdik iyi bir şey olsun istedik.

*Peki interaktif mi, üyelerin katılımı nasıl?
OB- Şu an için çok fazla değil. Yeni yeni adapte olunuyor. Yakın zamanda üyelere çeşitli hediyeler vermeyi planlıyorum. Özel partilere, konserlere davetiyeler gibi. Mesela geçtiğimiz günlerde Levi’s için özel bir parti düzenledim. Bunun gibi partiler düzenlemeye devam edeceğim,  üyelerimi bu partilere davet ediyorum. Ayrıca üyeler mekânlar hakkındaki şikâyetlerini de yazabiliyorlar. Katılım yavaş yavaş artacak. Beni takip edenleri oraya yönlendirerek belli bir topluluk oluşturmak istiyorum. Açıkçası böyle bir işi benden başka yapan bir gazeteci de yok.

*Bir de senin ekolay.net için yazdığın yazılarda şanslı okuyucularınla geceleri beraber çıkmak gibi bir projen var. Bu nasıl ortaya çıktı ve nasıl gidiyor?
OB- Ekolay.net’ten bana teklif geldiğinde farklı bir şey yapmak istedim. Okuyucularımdan sürekli, geceleri benimle gezmek istediklerine dair mailler alıyordum. Ben de böyle bir proje geliştirdim. Çok da ilgi görüyor. Şu ana kadar 15 okuyucumla dışarı çıktık.

*Neye göre seçiyorsun okuyucuları?
OB- Bir soru soruyorum, o soruyu doğru bilenler arasından 100. 250. gibi sıralardaki başvuruları seçiyorum. Belli bir kriter yok yani, tamamen şans.

*Aralarında sıkıldığın, off gece bitse de kurtulsam dediğin oldu mu?

OB- Bunu çok soruyorlar, ama şansıma gece çıktığım 15 okuyucunun hepsi de birbirinden neşeli ve keyifli insanlardı hiç sıkılmadık. Üstelik çoğu da finans sektöründendi. Ben onların böyle eğlenceli insanlar olduğunu bilmezdim.

*Onur özellikle İstanbul’da gece mekanları, restroranlar, cafeler veya başka mekanlar konusunda insanlar senin fikirlerine çok önem veriyor. Ciddi bir popüleriten var. Bu işe ilk başladığında bu kadar popüler olacağını tahmin ediyor muydun? Gazeteciliğe ilk başladığından beri aynı tarzda mı yazıyorsun?

OB-Yazmaya başlayalı 13-14 sene oldu. İlk başlarda daha farklı konular da yazıyordum ama üslubum hep aynıydı. Gittikçe bir şeyler eklemeye başladım. İlk başlarda iki katlı bir binaydım şimdi Saphire’im

*Oooo çok iddialı!
OB- Ama her şey de öyle, ilk başta küçük adımlar atıyoruz ilerledikçe, aaa evet bunu da yapabilirim bunu da yapabilirim diyerek ilerleniyor. Ama asla ilk başta ben çok popüler olacağım gibi bir çıkışım olmadı. Sadece sevdiğim işi çok iyi yaparak yola çıktım. Çünkü ben başka iş yapamam, işimi çok seviyorum.

*Gazetecilik bir ömür boyu mu, yoksa yeri geldiğinde noktayı koymayı ya da başka konular hakkında yazmayı düşünüyor musun?
OB- Bence hiçbir şey bir ömür boyu değildir. Hayatta her an her şey olabilir, ben şu anı yaşama taraftarıyım. Yenilikleri denemeyi severim.
Üzerime yapışan bir “gece hayatı yazarı” var, çünkü ağırlıklı olarak gece hayatı yazıyorum.  Ama ben sadece gece hayatını yazmıyorum, birçok farklı konuda da yazıyorum.

*Seni bu kadar popüler yapan ne? İnsanlar nasıl senin fikirlerine bu kadar güveniyorlar?

OB- Güven çok önemli. Yazarken acaba insanlar benim yazdıklarıma güveniyorlar mı diye düşünüyordum, ama okurlarımla karşılaştığımda bana güvendiklerini gördüm. Bu güven de gördüğüm her şeyi çekinmeden yazmamdan kaynaklanıyor. Mesela davet edildiğim bir yerde gördüğüm aksaklığı yazarım, aman ben davet edildim yazarsam ayıp olur gibi bir düşüncem yok. İyisini de kötüsünü de yazıyorum.

*Yazılarında çok objektifsin bence, ama bir mekân veya davet için olumsuz şeyler yazdığında nasıl tepkiler alıyorsun? Sana kırılan küsen oluyor mu?
OB-Tabi ki kırılan küsen oluyor. Türkiye’de bu çok normal. Olumsuz yazı yazdığımda hemen bir işletmeci arayıp, aa ben senin arkadaşındım neden böyle yazdın diye sitem ediyor. Bir kere arkadaş değiliz, öyle bir iki kere sohbet etmeyle hemen arkadaş olunmuyor. Ben normalde sıcak bir insanımdır, insanlar benim bu yakınlığımı hemen başka türlü algılıyorlar. Onur bizim arkadaşımız, hakkımızda kötü şey yazmaz diye düşünüyorlar.
Durup dururken de kimse için kötü bir şey yazmıyorum. Her yazarın zehri vardır. Benim de zehrim var ama kullanmıyorum. Yani olumsuz bir şey yazarken de adaletli davranmaya çalışıyorum.

*Olumsuz yazılar yazdığında küsen oluyor da tehdit eden oluyor mu? Ya da olumlu bir şeyler yazman için para teklif eden oluyor mu?

OB- Yok hayır tehdit falan hiç olmuyor. Para teklif eden de hiç olmadı şimdiye kadar, çünkü bence çekiniyorlar, böyle bir şeyi teklif edersek ters teper diye düşünüyorlar. Böyle bir durumu yazacağımı da biliyorlar artık.

*Etrafında olup biten her şey senin için haber olabiliyor, sürekli gözlem yapmak seni sıkmıyor mu? Kafanı nasıl boşaltıyorsun, nasıl dinleniyorsun?

OB- Aslında sürekli gözlem yapmıyorum ama yoldaki bir insanın kıyafeti, taksi şoförünün hareketi her şeyi eleştirmeye başlıyorum. Bu da iyi bir şey değil. Mesleki deformasyon oluyor, bir süre sonra da beni eleştirecekler diye tedirgin olmaya başlıyorum. Dinlenmeye gelince de sadece evde dinlenebiliyorum. Evde olmayı seviyorum.

*Evdeki Onur nasıl, eve misafir geldiğinde onlar da seni eleştiriyorlar mı? Evde nasıl davranıyorsun?
OB-Tabi ki eleştiriyorlar.

*Yemeği mi, sofra düzenini mi?
OB- Bende asla yemek bulamazsın sürekli dışarıdan söylerim. Evde çok titizimdir. Hatta bir keresinde evde bir parti verdiğimde çok gereksiz bir titizliğim tuttu. Ev kirlenecek diye huzursuzlandım, hâlbuki parti bu evin kirlenmesi de çok normal. İnsanları sen şuraya otur, sen oraya girme yönlendirirken saçmaladığımı fark ettim.

*Sürekli eğlence sektörünün içindesin, eğlence sektörünün nabzını tutuyorsun ve çok iyi analiz ediyorsun. Kendi mekânını açmayı hiç düşünmedin mi?
OB- Hayır hiç düşünmedim. Açacak olsam da bu işi yapmamam gerekir, etik olmaz.

*Yazıların hep İstanbul hakkında, başka şehirlerdeki okuyucularından talepler geliyor mu? Diğer şehirler hakkında da yazmayı düşünüyor musun?
OB-Tabi zaman zaman oluyor da. Ankara’dan, Bodrum ve Çeşme’den de yazdığım oluyor. Ama İstanbul birçok yeniliğin merkezi olduğu için, diğer şehirlerde oturanlar da yenilikleri buradan takip edebiliyor.

*Tatil dışında arada sırada Ankara’da, İzmir’de, Antalya’da neler oluyor diye seyahate çıkmayı düşünüyor musun?
OB- Evet mesela Ankara’ya Sarp Evliyagil’in partisi için gitmiştim. Eylül gibi tekrar Ankara’ya gitmeyi düşünüyorum.

*Ankara doğumlu ve Ankara’da üniversiteyi okumuş birisi olarak İstanbul ve Ankara’yı kıyaslar mısın?
OB- Ankara’nın insanı daha güvenilirdir derler, bence bu doğru. İstanbul’da şehrin hızından dolayı insanların birbirlerine fazla güvenleri yok bence.
Ben Ankara’yı seviyorum çünkü kompakt bir şehir, her yere istediğin zaman ulaşabiliyorsun. Mekânları çok dingin.

*Ankara’da sevdiğin mekânlar nereleri?
OB- Big Chefs çok iyi mesela. Gamze çok iyi işler çıkarıyor. Filistin caddesini canlandırmış resmen. Çayyolu’ndaki mekânlara inanamadım. Ben okurken oralar şehirle alakası olmayan yerlerdi. Şimdi bütün Bilkentliler orada. W ve Wall çok iyi mekânlar.

*Peki MAG’ı nasıl buldun, senden objektif bir eleştiri alalım.

OB- Gerçekten çok başarılı ve kaliteli dergi. İçeriği çok iyi hazırlanmış.

*İnşallah en kısa zamanda beraber bir Ankara yaparız. Onur enerjin ve keyifli sohbetin için çok teşekkür ederim.
OB- Ben teşekkür ederim çok güzel bir röportajdı.

Yazar Hakkında /

Yazarımız hakkında kısa özgeçmişi çok yakında sayfamızda olacaktır.

Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.