© Copyright 2018 Mag Medya
blank
Başa Dön

Ekranların Güzel Yüzü NAZLI TOLGA

Ekranların Güzel Yüzü NAZLI TOLGA

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde okurken gazete, dergi ve TV kanallarında stajyerlik yaparak gazeteciliği temelinden öğrenmiş bir isim Nazlı Tolga… On iki yıllık habercilik geçmişine sahip olan, başarılarıyla birçok ödüle layık görülen, her akşam Fox TV Ana Haber Bülteni’yle evimizde misafir ettiğimiz Nazlı Tolga ile çok hoş bir röportaj gerçekleştirdik. Keyifle okuyacağınız bu röportaj MAG sayfalarında sizlerle…

Biraz geçmişinizden bahsedelim… İlk olarak medya sektörüne nasıl başladınız? Hayalini kurduğunuz işi mi yapıyorsunuz?

Üsküdar Amerikan Lisesi’ni bitirdikten sonra Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nü kazandım. Birinci sınıf biter bitmez, gazete, dergi ve televizyonda staj imkanlarını araştırmaya başladım ve Ağustos 1998’de Kanal D Haber Merkezi’ne stajyer olarak kabul edildim. 19 yaşındaydım başladığımda, haberin büyüsüne kapıldım, gece gündüz, hafta sonu, bayram tatili dinlemeden çalışmaya başladım. İstihbarat telefonlarına bakarak, polis telsizi dinleyerek, kaset taşıyarak, muhabirlerin yanında habere gidip gelerek yavaş yavaş işi öğrenmeye başladım. Dış haberler servisi, muhabirlik derken 2000 yılında bir bayramda spikerler izinli olduğu için gece bülteninde bir boşluk oluştu ve o şekilde haber sunmaya da başladım. O sırada Dialog’da spikerlik kursuna da devam ediyordum zaten. Lise yıllarında hayalim psikolog ve yazar olmaktı aslında, televizyon aklımın ucundan bile geçmiyordu.

 

Genç yaşınızda birçok önemli başarıya imza attınız, ödüller aldınız… İlk haber sunmaya başladığınızda diğer birçok kanalda TV haberciliğinin önemli isimleri görev yapıyordu… Bu durum sizde “acaba ben yapabilir miyim? sorusuna yol açtı mı, az da olsa korku yarattı mı?

Teşekkür ederim. Bu işe ilk başladığımda tek derdim haberciliği öğrenebilmekti ve buna konsantre olmuştum. Çok şanslıyım çünkü çok iyi habercilerle çalışıp onları örnek alma fırsatım oldu. Ben kendimi hiçbir zaman kimseyle kıyaslamadım. Mücadelem kendi yapabileceklerimin en iyisine ulaşabilmek olmuştur hep. Her zaman kendimi eleştirip, geliştirmeye çalıştım, hala da bunu yapıyorum. Durmayı hiç sevmiyorum, hep ilerleyebilmek gerekiyor.

 

Genç ve yeni bir yüz olmanızın size sağladığı avantajları ve dezavantajları neler oldu?

Habercilikte gençlik asla bir avantaj değil, olsa olsa dezavantaj olabilir. Çünkü izleyici haberde inandırıcılık arar, genç yaşta inandırıcı olabilmek için de büyük bir mücadele gerekiyor, zamana ihtiyaç oluyor. Spikerlikte on iki yılım doldu, Fox Ana Haber’de ise beş yılı geride bıraktım. Yeni bir yüzün kendini ispat etmesi için belirli bir süreç gerekli ve bu asla kolay bir süreç değil. Ama eğer izleyici sizi kabul ederse, o zaman evlerine her akşam misafir ettikleri bu yüzü merakla takip etmeye başlıyorlar.

 

Spiker olarak nasıl bir tarzınız var, nelere dikkat ediyorsunuz? Kendinize örnek aldığınız isimler var mı? 

Benim için en önemli iki unsur: tarafsızlık ve doğallık. Tarafsızlık zaten haberciliğin en önemli kuralı. Doğallık da izleyiciyle aramdaki bağı samimi bir şekilde kurabilmenin yolu sanıyorum. İzleyici sizi sadece haberi aktarsanız bile bir şekilde tanıyor, evinde misafir ediyor. İzleyicilerimle sokakta karşılaştığım zaman bu samimiyeti onlara geçirdiğimi anlıyorum çünkü “evimizin kızısın, Nazlı Ablacığım” gibi dostça sözlerle karşılaşıyorum ve çok mutlu oluyorum tabii. Mesleğimin başında ilk ana haber spikeri olarak tanıdığım kişi Serap Ezgü idi. Prompter kullanmadan yaptığı bir yayına şahit olduğumda, bu iş böyle yapılmalı diye düşünmüştüm.

 

Sizce bir haber spikeri haberi sunarken veya sunmadan önce neleri yapmalı ya da yapmamalı?

Yayına çıkmadan önce en önemli unsur sunacağınız haberlerin içeriğine hakim olmak gerekiyor, haber spikerliği prompter okumak değildir hiçbir zaman. Ben bunu hep öğrencilerime de söylüyorum. Sadece sunacağınız haberleri değil, Türkiye ve dünya gündemini de yakından takip etmek gerekiyor. Teknik bir örnek de verebilirim. Mesela yayından önce tatlı yememek gerekiyor çünkü şeker ağızda kalıyor ve bu doğru sesleri doğru şekilde çıkarmaya engel olabiliyor. Yayın sırasında da en önemlisi baştan sona konsantrasyonu kaybetmemek. Canlı yayında her an her şey olabilir, ekranın önünde siz olduğunuz için her türlü aksaklığı toparlamaya mecbursunuz. Yayın boyunca enerjiniz yüksek olmalı, baştan sona dinamizmi korumalısınız. Haber spikerleri her gün ekranda, bu yüzden sağlığımıza da dikkat etmemiz gerekiyor. Habercilik devamlılık gerektiriyor. Grip oldum bugün işe gitmeyeyim deme lüksümüz yok.

 

Peki, bir gününüz nasıl geçiyor? Bizimle paylaşır mısınız? 

Sabahları 8’de kalkıyorum. Benim için kahvaltı en önemli öğün. Kahvaltı yapmadan güne başlamam. Kahvaltı sırasında haber kanallarını izlerim ve gazeteleri okurum. İnternette son haberlere ve Twitter’a bakarım. Sonra spora gidiyorum, koşu bandında da gazeteler bana eşlik ediyor. Spordan sonra bazen kuaföre gidiyorum oradan da işe geçiyorum. Öğlene doğru Fox’a gelmiş oluyorum. Öğle yemeğimi burada yemekhanede yiyorum. Her gün saat 14’te akış toplantımız var, ona katılıyorum. Bu toplantıda haberleri hangi sırada hangi şekilde yayınlayacağımızın son kararını veriyoruz. Sonra haberler toparlanıyor, ben de onları okumaya başlıyorum. Saat 17’de saçım ve makyajım yapılıyor, yarım saat sürüyor bunlar. Haberlere son kez göz atıp gerekli değişiklikleri yaptıktan sonra Saat 18’de stüdyoya giriyorum ve yayın başlıyor. Fox Ana Haber bir saat sürüyor. Yayın bitince, kısa bir değerlendirme yapıyoruz ve mesai bitiyor. Haftada birkaç kez akşamları arkadaşlarımla yemek yiyorum, haftada iki gün de dans kursuna gidiyorum. Bu şekilde günün stresini de atmış oluyorum. Evdeysem bazen televizyon kanallarını dolaşırım, bazen de hiç televizyonu açmam.  Müzik dinlerim hep evde, uyumadan önce de kitap okurum. Saat 12 gibi de yatarım.

Kendinizi gelecekte nerede görmek istiyorsunuz? İleriye dönük plan ve projelerinizden bahsedebilir misiniz?

Ana Haber Bülteni’ne devam etmek istiyorum ama bunun yanında tamamen benim şekillendireceğim bir röportaj programı da yapmak istiyorum. Bir köşe yazarının yazısını işlediği gibi ben de kendi yapacağım programı işlemek isterim. Barbara Walters’ın yaptığı röportajlara hayranım mesela. Eğer zamanımı iyi ayarlayabilirsem doktora yapmak da istiyorum.

 

Size bir hak tanınsa ve istediğiniz haberi sunma şansı verilse nasıl bir haber sunmak isterdiniz?

Dünyada açlıktan ölen bir bebek kalmadı, Türkiye’de kadınların okuma yazma oranı her geçen yıl artıyor, kadınlar mecliste eşit temsil ediliyor, kadına şiddet vakalarında büyük bir düşüş var, kanser artık öldürmüyor, terör son buldu gibi başlıklar atabilmek isterdim haberlerde.

 

Sizin gibi genç yaşta başarılar elde etmek isteyenlere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?

İdeallerinden vazgeçmemelerini, kararlı olmalarını, çok çalışmalarını, karşılarına çıkan fırsatları değerlendirmek için ellerinden gelen her şeyi yapmalarını ve sürekli kendilerini geliştirmelerini tavsiye ederim.

 

[nggallery id=935]

Yazar Hakkında /

2003 yılından bu yana, hedef kitlesi AB ve A+ olarak belirlenmiş bir çok baskı, web, pr, organizasyon işinde başarılı projelere imza atmış olan MAG hayatın her alanında en iyi olmayı hedefleyen, sosyo-ekonomik seviyesi yüksek, özel zevkleri olan ve hobileriyle yaşamını renklendiren, sosyal sorumluluklarının bilincinde olan, belirli kesimden kabul ettiği müşterilerine yıllardır sağlamış olduğu yüksek başarı grafiği ile doğru planlanmış bir büyüme ile sektöründeki hayatına devam etmektedir.

Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.