© Copyright 2018 Mag Medya
Başa Dön

İlayda Aydın

İlayda Aydın

“Bir Gece Masalı” dizisindeki Efsane’ye hayat veren başarılı oyuncu İlayda Aydın, projedeki karakterinin onu çeken yönlerini, canlandırırken dikkat ettiklerini, aşk ile ilgili hissettiklerini ve sektörün kendisine öğrettiklerini MAG Okurları için anlattı.

 

 

Sevilen dizi “Bir Gece Masalı”nda Efsane’yi canlandırırken sizi en çok zorlayan şey ne oldu?

Aslında zorlamak değil ama Efsane çok ince çizgide tutmaya çalıştığım bir karakter benim için, çünkü ölçülü olmak gibi bir derdim vardı karakter üstünde. Sınırlarını iyi korumak gereken bir karakterdi. Yani aslında o; dobralığı, kendi raconu olan ama aynı zamanda içinde naif, kırılgan bir yapının da olduğu bir kadın galiba, orayı tutmak başlarda zor oldu ama çok keyifliydi.

 

Efsane’nin hikâyesi sizi hangi yönüyle çekmişti? Gerçek hayatta onun gibi mücadele eden bir kadınla karşılaşsanız ona ne söylemek isterdiniz?

Efsane her şeyden önce aklından geçen her şeyi hemen dışarıya yansıtan bir kadın ve fazla cesaretli. Ben onun kadar olamazdım sanırım. Aynı zamanda aslında kalbi çok güzel, çok duyarlı; en önemlisi de gururlu olduğu çok yer var. Gerçek hayatta böyle bir kadınla karşılaşsam, sanırım gururu ve duruşu beni çok etkilerdi.

 

Efsane ile Ferman arasında geçenlerden ve yaşananlardan sonra, sizce izleyici Efsane’ye hak mı veriyor, yoksa sorguluyor mu? Nasıl tepkiler alıyorsunuz?

Ben galiba en çok bundan tedirgin olmuştum, o yüzden karakterin ince bir çizgide olduğunu düşünüyorum… Aslında her ikisi de diyebilirim; ama gördüğüm, okuduğum kadarıyla hak verdikleri yerler çok var, çünkü Efsane de Ferman’ı çok samimi bir yerden seviyor. Efsane’yi sevdi seyirci, bu benim için çok kıymetli. Hatta Efsane değil, yorum ve mesajlarda “Efso” diye hitap ediyorlar artık! Bu da beni çok mutlu ediyor tabii.

 

Aşkı nasıl tanımlıyorsunuz? Sizce sadakatsizlik affedilemez midir?

Aşk, çok tanımlayabildiğim bir şey değil aslında; ama ne kadar bizi üzse de kırsa da insanın hep aşk duygusuna aç olduğunu düşünüyorum. Beslediğini, hatta üretkenleştirdiğini düşünüyorum. En azından benim hep öyle oldu! Elbette yaşamadığımız şeylere cevap vermemiz çok nettir, hatta bazen “asla” dedirtir; ama ben çok büyük konuşmayı sevmiyorum; bu yüzden dilim yandı diyelim.

 

Sansasyonel bir karakteri canlandırmak, özel hayatınıza dair yanlış algılar oluşturuyor mu?

Hayır. Ben o alana çok takılmamaya çalışıyorum, kendi alanıma kimseyi sokmamak mental sağlığım için daha doğru geliyor bana. Dışarıya çok takılmıyorum. Eleştiri, eğer altı doluysa düşünürüm tabii; ama altı dolu değilse ilgilenmiyorum açıkçası. Bence olması gereken de bu zaten. Biz bir karakter canlandırıyoruz, nefes oluyoruz ve tüm gerçekliğiyle yaşatmaya çalışıyoruz. Özel hayattan çok bağımsız olmalı diye düşünüyorum her zaman. Bizi izleyenler bu durumu kaçırabiliyor çoğu kez ama bizler sadece bir karaktere hayat vermeye çalışıyoruz. Bizi anlamalarını her zaman umut ettiğim bir yerdeyim.

 

Dizi sektörü bazen çok acımasız olabilir. En büyük korkunuz nedir? Bu sektörde olmak size neler öğretti?

Bu yolda emek veren herkesin sanırım kaygıları ve zor zamanları olmuştur, çünkü çok zor; çok sağlam bir psikolojiye ihtiyacınız var her şeyden önce. Sanat iyileştirir. Bu yüzden ben vazgeçmeyi tercih etmedim; bu yolda en çok sakin olabilmeyi, bazen mesafe koyabilmeyi ve hırslarımın dış dünyayla olmayıp kendimle ilgili olması gerektiğini öğrendim.

 

Her zaman söylüyorum; kalbini bozmayan, niyeti temiz olan, düştüğünde bile pes etmeyip emek veren, herkesten önce kendine inananların karşılığını alacağına eminim. Hedef koymanın başarıyı yakalamak olduğunu düşünüyorum. Umarım bu yolda emek veren herkesin mutlulukla çalıştığı, ürettiği, fırsatların çoğaldığı, görülebilir olduğu bir dünyası olur!

 

 

FOTOĞRAF: KAAN TÜRKER
STYLING: ATA GÜRE
SAÇ- MAKYAJ: GÖKHAN CİĞEROĞLU

Yazar Hakkında /

2003 yılından bu yana, hedef kitlesi AB ve A+ olarak belirlenmiş bir çok baskı, web, pr, organizasyon işinde başarılı projelere imza atmış olan MAG hayatın her alanında en iyi olmayı hedefleyen, sosyo-ekonomik seviyesi yüksek, özel zevkleri olan ve hobileriyle yaşamını renklendiren, sosyal sorumluluklarının bilincinde olan, belirli kesimden kabul ettiği müşterilerine yıllardır sağlamış olduğu yüksek başarı grafiği ile doğru planlanmış bir büyüme ile sektöründeki hayatına devam etmektedir.

Yorum Bırakın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.