Alperen Akşit Architects Yıllar Boyu Yaşayan Tasarımlar
Edindiği deneyimlerin ardından 2022 yılında kendi firmasını kuran Mimar Alperen Akşit, vizyonunu ve verdiği hizmetleri anlatarak kısaca “tiny house” trendine değiniyor.
Kendinizden de bahsederek firmanızın kuruluşuna değinir misiniz? Hangi vizyonla yola çıktınız?
1997 yılında Kayseri’de doğdum. Mimarlık eğitimimi European University of Lefke’de tamamladım. Daha sonra Kayseri’ye döndüm ve çeşitli firmalarda çalışarak kendimi geliştirdim. Bu süreç içerisinde freelance olarak yurt içi ve yurt dışına birçok proje ürettim. Çalıştığım firmalardan farklı farklı deneyimler edinerek ayrıldım. 2022 yılında Alperen Akşit Architects’i kurdum. Mimarlık vizyonum bu süreç içerisinde değişti ve gelişti. Vizyonum; sanat ile bilimin buluştuğu bu noktada estetik kaygılar ve dönemin ilerisinde uzun yıllar yaşayabilecek tasarımlar üretmek, gelecekte de topluma hizmet edecek projeler ortaya koyabilmektir. Mimarlığa olan ilgim ise çocukluk yıllarımda katıldığım bir gezide Mimar Sinan’ı tanımamla başladı. Vizyonum üzerinde bu konunun da etkisi tabii ki var.
Hangi hizmetleri veriyorsunuz?
Genellikle mimari ve iç mimari alanlarda hizmet veriyoruz; fakat talepler doğrultusunda kişiye özel mobilya, mutfak vb. tasarım hizmetleri, danışmanlık ve uygulama gibi alanlarda da hizmet vermekteyiz.
Mimaride ilham aldığınız kişi ya da akımlar var mı? Estetik zenginliğinizin nasıl geliştiğini düşünüyorsunuz?
Mimarlık alanında ilham aldığım birçok kişi ve akım var. Özellikle modernizm, postmodernizm ve organik mimarlık gibi farklı akımların estetik ve felsefi yaklaşımları beni etkilemiştir. Günümüzde, Zaha Hadid gibi mimarların kullandığı organik formlar ve akışkan hatlar da beni etkileyen unsurlar arasındadır. Hadid’in yapıları, mimariyi sanatla birleştirerek dinamik ve çarpıcı mekânlar oluşturur.
Estetik zenginliğim ise mimarlık eğitimim, seyahat deneyimlerim ve sanatla ilgili araştırmalarım sayesinde gelişti. Mimari projelerimde, işlevsellikle estetiği bir araya getirerek insanlar için etkileyici ve kullanışlı mekânlar yaratmaya çalışıyorum.
“Tiny house” trendi hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce neden bu kadar popüler oldu? Artıları eksileri neler olabilir?
Tiny house trendi; ekonomik, minimalist ve sürdürülebilir yaşam tarzlarına olan ilginin bir yansımasıdır. Küçük evler, daha az maliyetli, çevre dostu ve minimalist bir yaşam tarzını desteklediği için popülerdir. Artıları arasında uygun maliyet, çevre dostu olma, taşınabilirlik ve minimalist yaşam tarzını destekleme bulunurken, eksileri arasında sınırlı yaşam alanı, depolama eksikliği ve bazı insanlar için yetersiz konfor bulunmaktadır. Konuyla ilgili söyleyebileceklerim bu kadar.
Küçük mekânların tasarımında yapılan hatalar nelerdir?
Fazla mobilya ve eşya kullanımı, mekânın daha da daralmasına neden olabilir.
- Işıklandırma eksikliği, mekânın boğucu ve kasvetli bir atmosfere sahip olmasına yol açabilir.
- Doğru ölçeklendirme yapılmaması, mobilyaların ve eşyaların mekânla uyumsuz görünmesine neden olabilir.
- Depolama eksikliği, dağınıklığa ve mekânın düzensiz görünmesine yol açabilir.
- Fonksiyonel alanların belirlenmemesi, mekânın kullanımının zorlaşmasına neden olabilir.