New York ve İstanbul’u Birleştiren Sergi: Metropoli

New York’ta yaşayan İstanbullu küratör Lara Bayer, Türkiye Cumhuriyeti New York Başkonsolosluğu’nda Türk Hava Yolları sponsorluğundaki Metropoli adlı grup sergisinin açılışını gerçekleştirdi. Metropoli; ortak, çok katmanlı bir zamansallık ve etno-kültürel karmaşıklık içinde gezen eserleri sanatseverlerin beğenisine sundu.

Antik Yunanca mētēr (anne) ve pólis (şehir) kelimelerinden türetilen “Metropoli” ismindeki sergi, bin yılı aşkın bir süredir birbirinden ayrı olan iki imparatorluk başkentinin, İstanbul ve New York’un, hem tarihsel hem de çağdaş kavramların nasıl somutlaştırdığının işlendiği konusuyla davetlilerden ve basından büyük ilgi gördü.

Modernliği, yenilikçiliği, ticareti ve kültürüyle tanınan New York, küresel bir kültür üssü olarak ilerlerken, çok daha uzun tarihsel bir yörüngeye sahip olan İstanbul ise, imparatorluğun hem
eski hem de gelecekteki potansiyel merkezi olarak bu rolü defalarca oynadı. Metropoli, bu iki şehrin, küresel bir kavşak olmanın doğasında var olan gerilimleri ve enerjileri nasıl müzakere ettiğini, birikmiş tarihin ağırlığını, dönüşümün kaçınılmazlığını -hem hoş karşılanan hem de hoş karşılanmayan- ve imparatorluğun miraslarını nasıl taşıdığını vurguladı.

İstanbul ve New York arasında yaşayan küratör Lara Bayer, Metropoli adlı bu sergiyi her iki şehirdeki sanatçıların, kent yaşamını nasıl yorumladıklarını ortaya çıkarmak ve belgelemek amacıyla geliştirdi. Bayer, “Metropoli; izleyicileri, geçmişin mimari ayak izlerini çağdaş enerjiyle birleştirerek sorguladıkları, kışkırttığı ve ilham verdiği düşünme alanları olarak sergiyle ve çevreleriyle ilişki kurmaya davet ediyor.” dedi.

Ali Bilge Akkaya, Çiğdem Aky, Logan Criley, Jordan Doner, Sedef Gali, Nick Hobbs, Leasho Johnson,
Hasan Kale, Murat Palta ve Çağla Ulusoy gibi on uluslararası sanatçının yer aldığı sergi,
Türkiye Cumhuriyeti Başkonsolosluğu’nun teras ve salonunda gerçekleştirildi. Amerikan ve yerli basından oldukça ilgi gördü. New York, İstanbul ve dünyamızı kapsayan Metropoli, tarih ve modernitenin çağdaş topografyada nasıl bir arada var olduğunu araştırarak ve ziyaretçileri evimiz olarak adlandırdığımız şehirlere uyum sağlamanın, yenilik yapmanın ve aidiyet bulmanın sonsuz yollarını düşünmeye sevk ederek, yerin kalıcı gücüne dair yenilenmiş bir bakış açısı sundu.

Sergide Yer Alan Eserler Hakkında Kısa Bilgiler

•⁠ ⁠Metropoli sergisi için sanatçı Ali Bilge Akkaya’nın “Yeraltı Gezileri” adındaki eseri, günlük yaşamda yanlarından geçip gidenler tarafından fark edilmeyen metropol mimarisinin, karmaşık güzelliklerini vurgulayan mimari detaylarını ve modern inşaatın şaşırtıcı başarılarını yeni bir bakış açısıyla sundu.

•⁠ ⁠Sanatçı Çiğdem Aky sergiye düşünsel bir eser olan “Karanlık Zamanlar” adlı tablosuyla katıldı. Bu eserde mimari bir figür olan, duygusal ve organik insansal düşünce ve enerjilerle iç içe var olması işlenmiştir.

•⁠ ⁠Amerikalı sanatçı Jordan Doner bu sergi için Türkiye’deki Nemrut Dağı’nın ikonik dev heykellerinin tablosunu yarattı. Nemrut Dağı, insanlık tarihindeki önemli ve büyük bir medeniyetin muazzam antik kalıntılarına sahiptir. Sanatçı, eserini bu sergi için özel olarak üretti.

•⁠ ⁠Sanatçı Sedef Gali’nin eserlerinde özgürlük ruhuna sahip, renkli karakterlerini ortaya koyan insanlar canlandırılıyor. İstanbul ve New York gibi aktif metropoller, kültürel çeşitliliğin filizlenmesine hizmet ederek, insanların özgürce kendilerini ifade edebilmelerine olanak sağlıyor. Bu gibi şehirlerde, her zaman benzersiz stiller, kendini farklı ifade ediş tarzları ve kişilikler ortaya çıkıyor.

•⁠ ⁠Türk mikro sanatçısı Hasan Kale, Metropoli sergisi için özel olarak New York ve İstanbul şehirlerinin ikonik silüetlerini detaylı olarak kabak çekirdeklerinin üstünde canlandırdı. Misafirler, eserinin yanında sunulan bir taşınabilir eserin komplike detaylarını incelediler.

•⁠ ⁠Sanatçı Murat Palta, sergiye Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti ve sayısız medeniyetlerin merkezi olan kadim metropol İstanbul’dan ilham alarak, şehrin doğu ve batı arasındaki karmaşık alışverişini anlattığı “Totally Legit” eseriyle katıldı.

•⁠ ⁠Sanatçı Çağla Ulusoy, Türk Başkonsolosluğu’ndaki bu sergiye ekosistemlerin canlılığını ve dinamizmini yakalayan “Bolluk Meyveleri” adlı eseriyle katıldı. Eser, canlı ve renkli bir pazar yeri veya bir parkı çağrıştıran modern bir güvenli alanı anlatıyor.