Domino Etkisi
En favori ayım “Aralık” en sonunda geldi.
Benden ayrı bir torpili olsa da aslında herkes için bulunduğu hüzünlü mevsime inat, pozitif geleceğe açılan bir kapı. Yeni beklentilere gebe, geçmiş mutsuzluklara çizilen bir çizgi. “Bundan sonra” ile başlayan, kendimize verdiğimiz olumlu vaatlerle devam eden cümlelerin ayı. Benim “doğum günü ayım”. Gelecek yeni yılın beklentisi arifesinde, beklentiler denizinin kumsalında gün batımını seyrediyor gibiyim.
Sürprizlere endeksli bir hayat hayranı ben, içimdeki sesi duydukça çocuklar gibi heyecanlanıyorum.
“Yeni bir yılın getirdiği yeni bir yaş…Süper !!!”
Ama tüm coşkuma rağmen, içimdeki ufak bir karmaşa da yaşamıyor değilim hani. Bu yılki doğum günümü beklerken biraz farklıyım sanırım. Farklılığımın sebebi de sayılarda saklı. Zira 2’yle başlayan yaşlara veda, 3’le başlayan yeni bir zaman dilimine merhaba bu Aralık 21.
Hem içsel hem de görsel. Bu “Aralık” tan itibaren “Domino etkisi” yaratıcısıyım. Otuzlu yaşlarıma adım atan ben, hayatımın dizginlerini biraz da olsa elime almaya karar verdim. Zira 20’li yaşlardaki serbest dizgin dörtnaldan yeterince keyif aldım.
Her yeni yaş dönümümüzde, içten içe “Bundan sonra” tribine gireriz ve yine kendimizde değiştirmek istediğimiz negatif yönlerimizi ancak biz istersek değiştiririz. Hiç muhatap olmak istemesek de, en kötü eleştirmenimiz içimizdeki sestir. Bu ay uzun yıllardır içimde bas bas bağıran beni dinliyorum. Bu niyetim ve hevesim yeni yaşımın verdiği olgunluk erdeminden midir yoksa dikkatimi başka yöne çekme arzumdan mıdır, muamma !!!
Gelin bu Aralık siz de benimle dizdiğiniz domino taşlarını devirmenin zevkini paylaşın. Sigarayı bırakmanın olumlu etkilerini aşk hayatınıza yansıtın, giymediğiniz kıyafetlerinizi verdiğiniz kişinin mutluluğunda siz de huzuru yakalayın ve heyecanlanmadan girdiğiniz müsabakanın galibiyet gururunu büyük bir coşkuyla yaşayın ( son örnek çok şahsıma özel oldu ama siz kendiniz için modifiye edersiniz…)
Amacım, rahatsız edici içsel karmaşamı, almayı düşündüğüm stratejik kararlarla karambole getirmek.
Küçük bir kızken güzel görünme meraklısı iki kanka olarak mahalle arkadaşım Selma’yla çiğdem çitleme esnası aktivitemiz vardı. Oturduğumuz bahçe duvarımızın önünden geçen mahallemizin bizce güzel kadınlarına 1’den 10’a kadar puan verirdik. Selma, ne zaman otuzlu yaşlarda çocuklu kadınlara 5’in üzerinde puan verecek olsa benim alay konum olurdu. Hatta kurduğum ama bugün olsa üzerime alınmadığım cümle hala aklımda:
“İki yaşında oğlu olan bu kadına 7 puan veriyorsan, Adile Naşit Teyze’mize 100 vermelisin! “
Ama benim için geçiş dönemi doğum günümü karşılarken kafamda yaşlanma tribine takılıp kalmak hiiiç yok; ne de olsa bu trip 4’le başlayan yaşlar için dizayn edilmiş ve be şu an yumuşak geçiş devresindeyim.
Neyse bu aya özel farklı bir akım peşindeyim. Başta da söylediğim gibi hayat oyunumda ufak ama etkileri çok olumlu olacak stratejik kararlar alma niyetindeyim.
Ya hayatınızda domino etkisi yaratmak için bu “Aralık” ayını seçin (ki bence Ocak öncesi süper olur!) ya da gelecek doğum gününüzü milat olarak belirleyin, inanın bana ilk taşa dokunulduğunda gerisi geliyor.
Sizi bilmem ama benim “doğum günü” ayım misyonu üstlenen Aralık, sonunda taşlarımı yerinden oynatıyor. 2010’a bomba gibi giriyorum!
Sevgiler