Sağlığı İyileştiren Formüller
Türkiye’de ilk kez 14 yıllık klinik tecrübesi sayesinde, bilimsel olarak uzun dönemde kilo verme ve korumayı sabote eden, bilgi kirliliğine neden olan 20 diyet efsanesini belirleyen, bu belirlediği efsaneleri geçtiğimiz yıl boyunca 1500 kişi ile birebir görüşerek Türkiye için çok önemli bir çalışmayı sonuçlandıran Uzman Diyetisyen Selahattin Dönmez, doğru beslenme ve egzersiz ile zayıflama yöntemlerinin yanı sıra özel tariflerini de MAG okuyucularıyla paylaştı.
İskenderunluyum. 1995 yılında Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden diyetisyen, 1997 yılında Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nün Diyetetik Anabilim Dalı’ndan yüksek lisans yaparak beslenme uzmanı unvanını alarak mezun oldum. 1999-2003 yıllarında da İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği Beslenme ve Metabolizma Bilim Dalı’nda bilim uzmanı olarak çalıştım. Üniversitede çalışmaya başladığım, 1999 yılında fark etmeden diyet beslenme ve eğitim danışmanlığımı kurarak, hem üniversite hem de kendi danışmanlığımın işlerini beraber yürüttüm. 2002-2003 yılında fakülteden görevli olarak İngiltere’de Royal College of Physicians Tıp Fakültesi’nde metabolik hastalıklar üzerine klinik ve laboratuar eğitimi aldım. 2005 yılında American Dietetic Association Commission on Dietetic Registration grubunun kilo yönetimi konusunda sertifika alan ilk Türk diyetisyeni oldum.
2006-2007 yıllarında Boston’a gidip Harvard Medical School Department of Continuing Education programına kabul edilip “Şişmanlığın Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar” konulu eğitimini tamamlayan yine ilk Türk diyetisyeni olarak meslekteki eğitim kariyerimi tamamladım. Üniversite hastanesinden 2003 yılında istifa ettikten sonra kendi beslenme ve eğitim danışmanlığıma yoğunlaşarak obezite ve metabolik hastalıklarda beslenme tedavisi üzerine çalışmalarımı sürdürmeye başladım. 2005-2010 yılları arasında adı şu anda The Academy of Nutrition and Dietetics olarak değişen Amerikan Diyetisyenler Derneği’nin deniz aşırı ülkelerde yaşayan diyetisyenlerin bağlı olduğu bölümünün Türkiye temsilciliğini yaptım. 2010-2011 yılları arasında da Türkiye Diyetisyenler Derneği’nin dış ilişkiler komsiyonu başkanlığını yürüterek Avrupa Diyetetik Dernekleri Federasyonu’nda Türkiye delegesi olarak çalıştım. 2012 yılından bu yana Prof. Dr. Ayşe Baysal hocamızın kurduğu Beslenme ve Araştırma Vakfı’nın yönetim kurulu üyeliğini yapmaktayım.
Hayatımızın her döneminde kilo vermek için mücadele ediyoruz. Peki bu sorunu çözmek için hızlı ama sağlıklı kilo verip, bu kiloyu koruyabilir miyiz?
Hızlı ve sağlıklı kilo vermek için sihirli dokunuşların başında besinlerin seçimi ile hangi besini ne şekilde yemenin önemli olduğunu söyleyebilirim. Bazı besinleri özel kombinasyonlarla tüketme, yağ hücrelerinin daha hızlı küçülmesini sağlamakta ve kilo vermenizi de kolaylaştırmaktadır. Bunu sağlayan farklı birçok taze sebze veya meyve suyu, çorba ve çay tarifleri geliştirdim. İsterseniz beyinde tokluğu uyararak, midede doygunluk sağlayan hormonları aktive ederek ve metabolizma üzerinde olumlu etki ile kilo vermenizi sağlayacak bir formülümü paylaşabilirim. Bu formülümde hem kilo vermeyi hızlandırıyorsunuz hem de bel-basen bölgesindeki yağların daha hızlı gitmesini sağlıyorsunuz.
Katı meyve sıkacağında; bir adet olgun mango, yarım havuç ve bir parmak kalınlığında taze zencefili beraberce geçirin ve çıkan taze içecekten yatmadan önce için. Çok kısa zamanda etkilerini vücudunuzda görmeye başlayacaksınız. Bunun dışında beyaz etlerin yanında kurubaklagilleri haşlayarak yemek, az yağlı yoğurt ile taze meyveleri tüketmek ve her öğünde tam tahıllı ekmeklerden az porsiyonlarda bulundurmak, çok hızlı kilo vermenize yardımcı olacak diğer tüyolar diyebilirim.
Yaza formda girmek isteyen veya formunu korumak isteyen hanımlara önerileriniz nelerdir?
Zayıflarken özellikle bel ve basen bölgesindeki yağların azalmasında sadece terazide kilo kaybı değil; bel çevresi ölçümleri ile takip etmenin önemli olduğunu belirtmeliyim. Çünkü bel çevresinin yüksek olması özellikle karın iç yağlanmasının da arttığını; kalp, böbrek, akciğer, karaciğer ve pankreasın da yağlanarak organların normal çalışmasının risk altında olmasının en değerli göstergesi olduğunu unutmayın. Zayıflama sürecinde her hafta bel çevrenizi ölçün. Bel çevresi ölçümlerini yaparken sabah aç karnına; özellikle tuvalet sonrası yapmaya özen gösterin. Bel çevresinin kadınlarda 88 cm, erkeklerde de 102 cm altına gelinceye kadar zayıflamaya devam etmeyi hedef haline getirmelisiniz. Doğru bel ölçümünün kalça kemiklerinin bitiş noktası hizasından mezura ile ölçmek olduğunu hatırlatmak isterim.
Bunun dışında vücudun hormonlarını düzenleyecek yiyeceklere öncelik verirsek, yaza kolayca kilo vermeye yönelik vücudumuzu çalıştırmış oluruz. Hormonlarınızın düzenli çalışması ve hormonların oluşturacağı zararlı etkileri ortadan kaldırmak için de besinler oldukça etkilidir. Havuç, yeşil çay, kabak, domates, salatalık ve bulgur mükemmel kaynaklardır bunun için, belirtmeliyim. Yükselen şekeri dengelemek, artan tansiyona dur demek ve de sinir sisteminizi düzenlemek için brokoli, şalgam, susam, Brüksel lahanası tercih edin. Salatalarla veya haşlanmış garnitür şeklinde yemeklerin yanında servis edebilirsiniz. Susamları peynirinizin üzerine serpebilir, balınızın içine koyabilirsiniz. Vücuttaki detoks mekanizmanızı açmak için; pırasa, ananas, soğan, sarımsak, brokoli ve lahana… bunları bolca, taze veya suyunu sıkarak tüketmelisiniz. Süt; her gün iki su bardağı olarak ister günlük isterseniz pastörize içebilir, bir kase yoğurdu da yemeklerin yanında tüketmelisiniz. Sütte bulunan konjuge linoleik asit hem kanserden korur hem de kalbinizin zindeliğine katkıda bulunur. Yoğurtta olan yararlı bakteriler ise sindirim sağlığına birebirdir. Muhakkak haftada en az beş kere 70 dakikadan fazla yürüyüşler yapmayı ihmal etmeyin. Sağlıklı ve uzun yaşamın minik sırrı olan yürüyüşü hayatınızdan çıkartmayın.
Detoks programlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Detoksifikasyon, vücudun doğal yaşam süreci içerisinde maruz kaldığı toksik maddelerden arındırılmasına denilir. Temelde vücudumuz doğal olarak önemli iki organ olan karaciğer, böbrek ve hücrelerde bulunan detoksifikasyon enzimleri sayesinde “arınma” işlemlerini yapabilmektedir. Ancak kötü beslenme alışkanlıkları, sosyal veya düzenli alkol alımı, sigara içmek veya sigara dumanına maruz kalmak, iş ve ev hayatında oluşan stres, kronik yorgunluk, solaryum, güneş ışınları, iklim değişiklikleri, geçirilen bağışıklık sistemine bağlı hastalıklar (grip, soğuk algınlığı, nezle vb…), kabızlık, kullanılan ilaç ve vitaminlerin vücutta yarattığı toksik oluşumlar ve aktivitesiz bir yaşam, önemli olan iki organımızı ve detoksifikasyon yapan enzimlerin vücutta çalışma kapasitelerini azaltarak toksinlerin atımını sağlayamamaktadır. Bu nedenle besleyici özellikleri dışında, vücudumuzda fizyolojik yararlar sağlayan ve kronik hastalık riskini azaltan besinler ile bu bahsettiğimiz vücuda zarar veren oluşumların tamamen düzeltilerek sağlığımızı yenilemeye yardımcı olan bilimsel beslenme önerilerinin harmanlandığı “arınma” sistemine olumlu baktığımı belirtmeliyim. Fakat dünyada ve ülkemizde uygulanan “detoks” adı altında yürütülen, önemli sağlık kuruluşlarının da sağlıksız olarak nitelendirdiği hatalı uygulamalar yapan sistemlerin bilimsel bir temelinin olmadığını sadece iddialarının olduğunu görüyoruz. Genelde uygulanan bu sağlıksız “detoks” adı altındaki yetersiz ve dengesiz diyetler ile şekillenen sistemlerde; yaşam sevinci ve enerjinizi kaybettiğinizde, kötü besleniyor ve sürekli kilo alıyorsanız, sabahları uyanamıyorsanız, sürekli yorgun ve halsiz hissediyorsanız, mutsuz ve depresif bir ruh halindeyseniz; tansiyon, şeker, tiroid ve kolesterol gibi probleminiz varsa; kahve, alkol, sigara içme alışkanlığınız varsa, kafanızı dinlemek veya kendinizle baş başa kalma ihtiyacı hissediyorsanız, günlük hayatta kısa süreli hafıza kaybı yaşıyorsanız, bağışıklık sisteminiz zayıflamışsa, alerji probleminiz varsa, kronik ağrınız varsa detoks uygularsanız bu sorunlarınızdan uzaklaşırsınız iddiası bulunmaktadır. Araştırma sonuçları ise bu hatalı uygulanan detoks programlarının vaatlerden oldukça uzak sonuçların bulunduğu işaret ediliyor. Sonuç olarak çoğu bu sağlıksız diyet içerikleri ile hazırlanmış dengesiz sıvı karışımlar, sadece sebze ve meyve ile beslenmenin detoks yaptığına inananların ya tam anlamı ile verilen programları uygulamadıklarını veya bu programları yarım bıraktıklarını göstermektedir. Bilimsel bilgiler bu sağlıksız diyetlerle hazırlanmış “detoks” adı altında program uygulayan kişilerin program sonrasında yemek yeme davranışlarının bozulduğu, aşırı tatlıya düşkünlüklerinin açığa çıktığı, bir daha böyle bir sistemi uygulamak istemediklerini ve vücut dirençlerinin düştüğünü bildirmişlerdir. En çarpıcı sonuçta bu şekilde sağlıksız detoks içerikli programlara katılanların kısa sürede “kalitesiz” verilen bu kiloları sadece bir hafta içerisinde yeniden aldıklarını ifade etmeleri olmuştur. Bu açıdan bakıldığında detoksu iyi merkezlerde doğru olarak uygulanmasını öneriyorum.
Sağlıklı zayıflamanın sırrı mutfakta mı yoksa egzersizde mi?
Sağlıklı zayıflamanın sırrı mutfaktaki düzen, tabaktaki besin çeşitliliği ve miktarı, marketten alınan hazır besinlerin kalori yoğunluğuna bağlı olduğu nettir. Bu nedenle çok aç kalarak, sadece belirli besinleri yiyerek ya da ekmek gibi önemli yiyecekleri hayatınızdan tamamen çıkararak sağlıklı kilo verme şansınız bulunmamaktadır. Öncelikle buzdolabınızı açın ve hangi yiyecekleri aldığınızı, besin seçimlerinde neler yaptığınızı görün. Eğer dolabınızda taze sebze, taze meyve, az yağlı süt ve süt ürünleri, beyaz etler, yumurta ve kuruyemişlerin dışında farklı yiyecekler varsa zayıflayamayacağınızı size söyleyebilirim. Ayrıca, tek başına egzersiz ile kilo vermek mümkün olmamakla beraber egzersiz zayıflamak da sağlıklı değildir. Çünkü egzersiz; kas tonusunu koruyacak, negatif enerji yaratarak kilo vermeyi hızlandıracak ve de sıkılaşmanızı sağlayacaktır.
Zayıflama ile ilgili onlarca yöntem ve sonuçlar bulunmaktadır. Siz bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çoğu kilo problemi olan birey, zayıflarken sağlık kriterlerinin ne olduğundan çok iyi haberdar olmadan sadece çok düşük kalorili diyet yaparak zayıflamaktadır. Genel sonuçlara baktığımızda çoğu kişi, kilo verirken başarı sağlasa bile sonrasında her zaman çok daha fazla kilo alma durumu ile karşılaşarak psikolojik olarak yıkılmaktadır. Ve nasıl kilo vereceğim, daha yeni hangi yöntem çıkacak ya da ne ilacı kullanırsam çok daha iyi zayıflarımın arayışları içinde olacaktır. Bu nedenle uygulanan birçok yöntemi, sağlıklı yeme alışkanlığı kazandırmayan sadece vücuda harabiyet sağlayarak zayıflatıldığını yani sağlığı bozarak kişileri “hayal kırıklığına, yeme davranış bozukluğuna” iten yola sürüklediğini düşünmekteyim. Zayıflamanın altın kuralı vücuda alınan kalorinin zayıflayacak kişiye uygun yağ depolarını azaltacak şekilde doyum sağlayan sihirli kaloriyi bularak yapılacağının altını çizmeliyim. Yiyeceklerle alacağınız kalori miktarının, kilo verme süreci içinde yağ depolarınızın kaybolmasında kilit rol oynadığını asla unutmamalısınız. Ne tür besin yerseniz yiyin kalori aldığınızı hatırlatmalıyım. Her bireyin birbirinden farklı olması; zayıflarken de vücudunun yağ depolarından azaltma yönünde değişik kalorilerde beslenilmesi gerektiğinin en önemli göstergesidir. Birçok kadın için 1000-1200 kalori, erkekte ise 1300- 1500 kalori arasında zayıflama diyeti uygulamanın, yağları yakmada en doğru kalori olduğunu göstermektedir. Bugün birçok diyet neredeyse 600-700 kalori arasında. Bu nedenle zayıflatan konu; vaat edilen sistemde anormal öneriler değil alınan çok düşük ve sağlıksız kaloridir diyebilirim.
Şu an devam ettirdiğiniz projeleriniz nelerdir? Yeni projelerinizden bahseder misiniz?
Güncel olarak oldukça tempolu bir iş yaşamına sahibim. Haftada Çarşamba ve Cumartesi günleri Sabah Gazetesi’nin Günaydın ekinde “Uzman Diyetisyen Selahattin Dönmez ile Formda Kalma Rehberi” içerikli sayfamda yazıyorum. Oldukça önemsediğim Alem Magazin dergisinde her hafta “Fark Etmeden Diyet ile Hayatı Kolaylaştıran Beslenme Bilgileri” adı altında bana ayrılan iki sayfada beslenme biliminin araştırmaları, sağlıklı iksir ve denediğim bir restorandan sağlıklı seçim önerilerimi okuyucularımla paylaşıyorum. Buna ek olarak her ay anneler için Mother and Baby’de, spor yapanlar için de Fitness Türkiye dergisinde beslenme önerileri paylaşıyorum. Dünya lideri Unilever şirketinin bir ürününün Türkiye beslenme danışmanıyım. Altıparmak şirketinin beslenme basın danışmanlığını yürütüyorum. Ve Omega Pharma şirketinin “Kaybeden Kazanır” projesinin de jüri üyesiyim. Yayınlanmış beş adet kitabım bulunuyor. Altıncı kitabımı bitirmek üzereyim ve yayınevinin karar vereceği uygun zamanda okuyucularımla yeni kitabımı paylaşmış olacağım.
Hızlı kilo verdiren farklı formülleri okuyucularımızla paylaşabilir misiniz?
Zayıflarken kilo verimini hızlandıracak formüllere vücutta ihtiyaç duymaktadır. Sizlere geliştirdiğim iki adet metabolizmayı hızlandıran ve yağ depolarını eriten formülümü paylaşmak isterim.
Birincisi düşük kalorili, lezzetli ve uzun süre tok kalmanızı sağlayan “Zayıflatan Yulaflı Kakao Bar” olacak. 1 bar 35 kalori. Her gün düzenli olarak ikindi öğününde bu nefis tadı yemeyi ihmal etmeyin.
Malzemeler:
1 çay bardağı kuru siyah çekirdekli üzüm
1 kase kakao
1 tatlı kaşığı vanilya
1 çay bardağı fındık
1 çay kaşığı toz tarçın
½ çay bardağı yulaf ezmesi
Yapılışı:
Kuru siyah çekirdekli üzümü, bir gece önceden yumuşaması ve mutfak robotundan kolayca geçmesi için suda bekletin. İyice yıkadıktan sonra yumuşak olan kuru siyah üzümleri mutfak robotuna koyun. Üzerine vanilya, fındık, tarçını ilave edin ve iyice çekin. Daha sonra kakao ile hafif yumuşak kıvama gelinceye kadar mutfak robotunda karıştırın. En son karışıma yulaf ezmesini döküp kaşıkla karıştırın ve iki parmak kalınlığında barlar şeklinde şekil verin.
Diğer formülüm ise; zayıflarken cildin kırışmasını önleyecek süper bir içecek. Zayıflama sürecinde her aylık periyotta 10’ar günlük kür yaparak gece yatarken bir su bardağı içilmesini öneririm.
Malzemeler:
2 adet taze armut
2 adet taze salatalık
1 adet E vitamini 200 IU yumuşak kapsül
Yapılışı:
Armut ve salatalığı katı meyve sıkacağından geçirin. E vitaminini toplu iğne ile delin ve yumuşak kapsülün hepsini içine sıkın, karıştırın.