Hoito Kozmetik Doğadan Gelen Güzellik
Kadınların kendilerini güçlü ve özel hissetmelerini sağlamak için doğadan ilham alan ürünleriyle Hoito’nun kurucuları Kübra Korkmaz ve Esra Yayla; marka felsefelerini, ürünlerinin içeriğini ve gelecek planlarını MAG Okurlarıyla paylaşıyor.
Kendinizi tanıtarak başlar mısınız? Nasıl bir araya geldiniz, Hoito nasıl doğdu?
Kübra Korkmaz: İşletme mezunuyum. Güzellik dünyasına olan ilgim çocukluğumdan beri içimdeydi aslında. Annemin doğal tariflerle cildine nasıl bakım yaptığını izlerken büyüleniyordum. O zamanlardan beri hayalim, kadınlara kendilerini özel ve güçlü hissettirecek bir marka yaratmaktı… Bizim hikâyemiz, aslında bir dostluk hikâyesi… Yıllar önce tanıştık ve o günden sonra hep yan yanaydık. Hayat bizi farklı yönlere savursa da dostluğumuz hep aynı kaldı. Bir gün, yine uzun bir sohbetin ortasında hayallerimizi paylaşıyorduk. İkimiz de aynı şeyi istiyorduk: Doğadan ilham alan, kadınlara güç veren bir marka yaratmak. Hoito, sadece bir marka değil; bizim dostluğumuzun, hayallerimizin ve kadınlara olan inancımızın bir yansıması. Her ürünümüzde bu ruhu yansıtmaya çalışıyoruz. Kadınların sadece dış güzelliği değil, içlerindeki gücü de keşfetmelerini istiyoruz.
Esra Yayla: Peyzaj teknikeriyim. Doğanın gücüne ve iyileştirici etkisine her zaman inanmışımdır. Toprağın kokusunu, bitkilerin şifasını çocukken keşfettim ve o gün bugündür doğanın mucizelerine tutkuyla bağlıyım… Hayallerimizi paylaştığımız o gün birbirimize baktık ve “Neden olmasın?” dedik. İkimizin de gözlerinde aynı heyecan vardı. Farklı alanlarda uzmanlaşmış olsak da ortak bir hayali gerçekleştirebilmek için gücümüzü birleştirdik. Hoito işte böyle doğdu… Bizim için güzellik, doğallıkla ve samimiyetle buluştuğunda anlam kazanıyor. Hoito’nun her formülü, doğadan gelen saflığı ve yıllar süren dostluğumuzun gücünü taşıyor. Her üründe biraz biz varız. Kadınlara dokunmak, onlara ilham vermek ve doğanın gücünü güzelliklerine yansıtmak en büyük hedefimiz.
Hoito ailesi olarak, vizyonunuzdan bahseder misiniz? Birlikte yaşanabilir bir dünya hayali nasıl şekillendi?
Hoito olarak vizyonumuz, güzelliği doğallıkla buluşturarak kadınların kendilerini güçlü ve özel hissetmelerini sağlamak. Bunu yaparken doğaya saygılı, sürdürülebilir ve etkili formüller geliştirmeyi önceliklendiriyoruz. Birlikte yaşanabilir bir dünya hayalimiz, cildimize iyi gelen her şeyin doğadan geldiği bilinciyle şekillendi. Sadece güzellik ürünleri sunmak değil, aynı zamanda bilinçli bir tüketim kültürü yaratmak istiyoruz. Bu nedenle çevre dostu üretim süreçlerini benimsiyor ve geri dönüştürülebilir malzemeler kullanıyoruz. Aynı zamanda, kadınların hem içsel hem de dışsal güzelliklerini keşfetmelerine destek olmayı hedefliyoruz. Doğal, güvenilir ve yüksek etkili ürünlerle güzellik rutinlerini daha sağlıklı hâle getiriyoruz. Bizim için güzellik sadece dış görünüşten ibaret değil; aynı zamanda doğayla barışık bir yaşam tarzını benimsemek demek.
Sürdürülebilirlik, firmanızın temel felsefesinin önemli bir parçası. Sürdürülebilirlik politikalarınızı ve çevreye olan sorumluluğunuzu nasıl tanımlıyorsunuz?
Ambalajlarımızda geri dönüştürülebilir malzemeler kullanmak, çevre dostu üretim süreçlerini benimsemek ve karbon ayak izimizi en aza indirmek en önemli ilkelerimiz arasında. Üretimden tüketime kadar olan süreçte doğaya minimum zarar vermeyi hedefliyoruz. Bu yıl ise sürdürülebilirlik politikamızı bir adım öteye taşıdık ve ambalajlarımızdaki jelatini tamamen kaldırdık. Böylece hem plastik kullanımını azaltmış hem de çevre üzerindeki yükümüzü hafifletmiş olduk.
Doğal güzellik anlayışınız ve çevreyi koruma misyonunuz doğrultusunda, Hoito’nun sunduğu ürünler hakkında bilgi verebilir misiniz? Ürün yelpazenizde neler bulunuyor, içerisinde neler yer alıyor ya da kesinlikle bulunmuyor?
Hoito olarak doğal güzellik anlayışımızı, cildin kendini yenileme gücüne destek olan bitkisel içeriklerle buluşturuyoruz. Ürün yelpazemizde cilt bakımından saç bakımına kadar geniş bir skalada, doğadan gelen saflığı koruyan formüller yer alıyor. Özellikle Türkiye sektöründe nadir bulunan “bakuchiol” serumumuz, doğal güzellik arayışında olan kullanıcılarımız için büyük bir yenilik sunuyor. Bakuchiol, hibiscus bitkisinden elde edilen ve retinol alternatifi olarak bilinen güçlü bir bileşen. Cildi yenileyici etkisiyle bilinirken, retinol gibi iritasyon yapmadan daha pürüzsüz ve sağlıklı bir görünüm sağlıyor. Cilt tonunu eşitlemeye ve ince çizgilerin görünümünü azaltmaya yardımcı oluyor. Ayrıca, ürünlerimizde paraben, sülfat, silikon ve yapay renklendirici gibi, cilde zarar verebilecek maddelere kesinlikle yer vermiyoruz. Bunun yerine, bitkisel özler, vitaminler ve cilt dostu aktif bileşenlerle formüle edilmiş, doğa dostu ve etkili ürünler sunuyoruz. Her ürünümüz, doğanın gücünü ve saflığını cilde yansıtmak için özenle geliştirilmiştir.
Gelecekteki hedef ve projeleriniz hakkında neler söyleyebilirsiniz? Önümüzdeki yıllarda neler planlıyorsunuz?
Hoito olarak, yalnızca Türkiye’de değil, yurt dışında da büyük bir ilgiyle karşılaşıyoruz. Şu anda ürünlerimiz Azerbaycan, Irak ve Lübnan’da satışta ve Avrupa ülkelerinden de müthiş bir talep var. Bu ilgi bize hem gurur hem de sorumluluk veriyor. Türkiye pazarında ise elde ettiğimiz başarıyı sürdürüyoruz. Birçok ürünümüz, kişisel bakım kategorisinde en çok satanlar listelerinde hep ilk 10’da yer alıyor. Bu başarı, müşterilerimizin bize olan güvenini ve memnuniyetini yansıtıyor. Başarımızın perde arkasında ise büyük bir emek ve özveriyle çalışan müthiş bir ekip var. Paketlemeden kargolamaya kadar tüm süreçlerde tamamen kadınlardan oluşan güçlü bir kadro ile çalışıyoruz. Hoito’nun ruhunu yansıtan bu kadın ekibimiz, markamıza hayat veren enerjinin en önemli kaynağı. Sosyal medyada da yine kadınların güçlü sesiyle iletişim kuruyoruz.
Gelecek hedeflerimiz arasında, global pazarda daha fazla yer almak ve markamızı uluslararası düzeyde daha güçlü hâle getirmek var. Avrupa pazarındaki talebe yanıt vermek için çalışmalarımızı hızlandırırken, aynı zamanda yeni pazarlara açılmak için stratejik adımlar atıyoruz. Ayrıca, kadınların güçlenmesini ve eğitimini destekleyen sosyal sorumluluk projelerine daha fazla katkı sağlamayı hedefliyoruz. Markamızın sadece güzellik değil, aynı zamanda kadın dayanışmasının ve ilham veren başarı hikayelerinin de bir sembolü olmasını istiyoruz.