Doğallıktan Şaşmayan Güzel
Geçtiğimiz ay vizyona giren romantik komedi “Öldür Beni Sevgilim” filminde Murat Boz’la başrolü paylaşan, son zamanlarda yer aldığı projelerle adından sıkça söz ettiren ve şimdilerde anne adayı olmanın heyecanını yaşayan Başarılı ve Güzel Oyuncu Seda Bakan ile çok keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Güzel oyuncunun hayatına, projelerine, oyunculuğuna ve aşka dair birçok konuyu konuştuğumuz özel röportajımız sizlerle…
Bildiğimiz kadarıyla dış ticaret mezunusunuz. Sizi oyunculukla buluşturan bir olay var mıydı? Bir hikayesi var mı oyunculuk yolculuğunuzun?
Ben çok istediğim için, yavaş yavaş bu alana doğru yöneldim. Okuduğum okul ve yaşadığım çevreyle alakasız bir iş oyunculuk. Aslına bakarsanız benim buradaki hikayem nereden başlamam gerektiğini bulmaktı. Sonrası ise çok çalışmak ve çabalamak…
Birçok önemli isimle aynı projede yer aldınız. Kariyerinizi zirveye çıkaran proje hangisiydi sizce?
Bence oynadığım bütün işler bir sonraki işi getirdi benim hayatımda. Allaha şükür, içinde projeler açısından şanslıydım. Çoğu kendi alanında fenomen olmuş işler oldu. Sanırım tek bir projeyi söylemek doğru olmaz benim için ama en çok tanındığım iş olarak “Kardeş Payı”nı söyleyebilirim.
Bugüne kadar oynadığınız rollerde kendinize en yakın bulduğunuz karakter hangisiydi?
Ah bu çok zor bir soru. Çünkü oynadığım bütün karakterlerimden ayrılırken çok moralim bozuluyor. Hepsini gerçekten çok çabalayarak çıkartıyorum ve hep farklı şeyler yapmaya çalışıyorum. Sonunda hepsine kendimi yakın hissediyorum…
Murat Boz’la başrollerini paylaştığınız “Öldür Beni Sevgilim” filmi geçtiğimiz ay vizyona girdi. Senaryoyu okuduğunuzda ne hissettiniz?
Ben bu projeyi gerçekten çok sevdim. Film olması için de çok uğraştım. İlişki komedisi bizim ülkemizde fazla yapılmıyor. Aslında o kadar gerçek ki filmdeki çiftin karakterleri. Düştükleri durumlar beni çok güldürdü. Bunu oynamayı kaçıramazdım.
Murat Boz gibi çok ünlü bir sanatçıyla çalışmak nasıldı?
Murat süper biri. Ben çok sevdim kendisini. Pozitif, çok disiplinli, çalışkan, mücadeleci. Kısacası herkesin çalışmak isteyeceği bir sanatçı…
İçinde yer aldığınız yeni bir filmin vizyona girmesi size neler hissettiriyor?
Film yaptığım zaman çok heyecanlanıyorum çünkü ölümsüz bir şey yaptığımın farkına varıyorum. Diziden ayrı tutmak lazım bunu. Modası hiç geçmiyor. 10 sene sonra eskisinden daha da değerli hale gelebiliyor. Fakat kendimi izlemeyi maalesef pek sevmiyorum.
Her şeye yabancılaşıyorum, bazen zor da oluyor benim için.
Kaliteli işlerde yer almış ve sıcak bir yuva kurmuş başarılı bir kadın olarak hayatınızın bu döneminde nasıl hissediyorsunuz?
Hayatımın bu döneminde en büyük projemi gerçekleştiriyorum. Anne olma yolunda emin adımlarla yürüyorum. Bakalım neler olacak ben de merak içindeyim.
Sizce evlilik aşkı öldürüyor mu yoksa ilişkiyi, bir üst seviye olan karşılıklı sevgiye mi dönüştürüyor?
Bence aşk herkesin kendine göre yorumladığı bir şey. Her bireyin aşk tanımı farklıdır. Evlilik ilk başta tabii ki kafa karıştırıyor bence ama sonra doğru insanla olduğunu hissedince sıkıntılar yok oluyor. Karşılıklı çok sevmek gerekiyor. Gerisi kolay halloluyor.
Eski Seda’yla bugün karşılaşsaydınız ona ne öğüt verirdiniz?
Hiç öğüt vermezdim. “Helal olsun, devam.” derim.
“Hayatımda olmasaydı eksik kalırdım.” dediğiniz biri veya bir şey var mı?
Tabii ki ailem. Onlar olmasa böyle bir insan olamazdım…
Arif V 2016 filminde Cem Yılmaz’ın Pembe Şeker için kimi seçeceği merak konusuydu. Bize biraz süreçten bahseder misiniz?
Aslında görüşmeye çağırdıktan hemen sonra bana tamam sensin dediler. Bence Cem Yılmaz’ınn kafasında yapacağı işlerle ilgili her şey çok net. Ne istediğini çok iyi biliyor.
Cem Yılmaz ve Ozan Güven’le sette 13 hafta geçirmek nasıl bir duyguydu? O günlerden unutamadığınız bir anınız var mı?
Ekip şahaneydi tabii ki. Cem ve Ozan’ın dışında Özkan abi, Can abi, Zafer abi de çok komik. Her gün gülecek bir sürü şey oluyordu. Benim iştahım oldukça açılmıştı sette. En çok dalga geçilen mevzulardan biri buydu.
Sinema setleri mi daha yorucu oluyor dizi setleri mi?
Artık denetim olduğu için, her iki tarafta da eskisi gibi gitmiyor işler. Saat sınırlaması geldi. Çalışmamız gerektiği kadar çalışıyoruz.
Yer aldığınız projelere baktığımızda Türkiye’nin en komik adamlarıyla çalıştığınızı görebiliyoruz. Kendini komedi alanında kanıtlamış oyuncularla komedi çekmenin bir zorluğu var mıydı?
Hayır, işi bilen insanlarla kendi rolünüzü daha iyi parlatırsınız. Ne yapması gerektiğini herkes bildiği için bütününde iş iyi çıkar. Tabi yönetmen faktörü de çok önemli.
Bütün bu yoğun iş temposunda kendinize zaman ayırdığınızda neler yapıyorsunuz?
Şu an daha sakin bir hayata geçtim, hamilelik durumundan. Erken yatıyorum, düzgün besleniyorum, kendime iyi bakmaya çalışıyorum. Önceden kick boks yapıyordum, koşuyordum, geceleri dışarı da çıkıyordum. Şu an her şeye biraz ara verdim.
Kendinizi izlediğinizde dışarıdan gözlemleyip eleştiriyor musunuz?
Tabii ki, her zaman…
Sizi hep doğal görünümlerle görüyoruz. Güzellik sırlarınız var mı ya da olmazsa olmazım dediğiniz bir şey?
Makyajımı temizlemeden asla yatmam. Yazın artık güneş kremi kullanmaya başladım. Senede iki ya da üç defa cilt bakımına giderim. Çok fazla yüzümle oynamayı sevmiyorum.
Komedinin dramaya göre daha zor olduğu söylenir. Sizin açınızdan durum ne?
İkisi de zor bence. Kolay gibi görünse de öyle olduğunu düşünmüyorum.
Sosyal medyada oldukça aktif olduğunuzu söyleyebiliriz. Hiç sıkılıp hesaplarınızı tamamen kapatmak geldi mi içinizden?
Evet bazen aktif oluyorum, bazen fenalık geliyor. Hatta bu aralar, telefon bu kadar hayatımızın içinde değilken daha iyi hissettiğimi düşünmeye başladım. Arama mesafe koymaya çalışıyorum. İşim gereği oldukça aktif kullanıyorum.
Kendinizi kötü hissettiğinizde neler yaparsınız durumla başa çıkmak için?
Ortada bir sorun varsa kesin çözmeye çalışırım. Sonra neler yapabileceğime bakarım.
Hayatı sorgulayan biri misiniz peki?
Tabii ki. Çok gamsız biri değilimdir.
Son zamanlarda tecrübe ettiğiniz, okuduğunuz, izlediğiniz ve sizi etkileyen şeyleri bizimle paylaşır mısınız?
Ayşe Kulin‘in ‘Füreya ‘ kitabını okudum en son. Cumhuriyet tarihinin ilk kadın seramik sanatçısı ve çok etkileyici bir hayatı var kendisinin… Beni çok etkiledi.
Yakında anne olmaya hazırlanıyorsunuz. Çocuğunuz ileride bunu okusaydı ona ne söylemek isterdiniz?
Çok heyecanlı…
KISA KISA
Sahil kasabası mı büyük şehir mi?
Kesinlikle sahil kasabası.
Aksiyon filmi mi? Romantik Komedi mi?
İkisini de severim.
Sakinlik mi? Adrenalin mi?
Duruma göre ikisi de.
Zaafınız olan bir yemek?
Mantı.
En sevdiğin aksesuar?
Yüzükler.