Şimdi Ankara’da Yaşamak Moda!
Yıllar önce katıldığım bir seminerde, konuşmacılardan biri Ankara’yı “suyu sıkılmış portakal”a benzettiğini söylemişti. Bu benzetme ile Ankara’nın ruhsuz bir şehir olduğunu kastediyor ve yaşam enerjisinin tükendiğini ima ediyordu. Pek çok İstanbullu da Ankara’nın en güzel yerinin Esenboğa Havalimanı olduğunu söyler, İstanbul’a dönmek için sabırsızlanır. Onlara göre bu şehirde yaşamak imkansızdır; Ankara büyükşehir değil, kocaman bir kasabadır!
Son zamanlarda bu yaklaşım değişmeye başladı. Mehmet Günsür ve Belçim Bilgin’in başrollerini paylaştığı “Aşk Tesadüfleri Sever” filminin de etkisiyle, herkes Ankara’yı konuşur oldu. Kimi Başkent’te geçirdiği günleri özlemle anıyor, kimi şehrin cazibe merkezlerinden bahsediyor. Ankara, Twitter’da “trending topic” olacak kadar popüler bir kelime haline geldi anlayacağınız.
Filmi izlememiş olanlar için özet geçelim. Çocukluk yıllarında Ankara’da tanışan Özgür ve Deniz’in yolları, yıllar sonra İstanbul’da yeniden kesişiyor. Ve bu defa kader, yarım kalan aşklarını yaşamalarına fırsat tanıyor. Üstelik aşk bacayı tanıştıkları şehirde, yani Ankara’da sarıyor.
Rastlantılar üzerine kurulu bir olay örgüsü, hepimizin hayallerini süsleyecek güzellikte bir aşk hikayesi… Filmde son on dakikaya kadar her şey tahmin edilebilir, ancak final sahnesi izleyiciyi şaşırtıyor. Kendinizi sürprizli bir sona hazırlayın.
Aşk şehri Ankara
“Aşk Tesadüfleri Sever”de Ankara, filmin romantik dokusuna uygun olarak bir “aşk şehri” gibi resmediliyor. Şehrin aşk bahçeleri Kuğulu Park ve Botanik Parkı’nda olağanüstü görüntüler kaydedilmiş. Burun kıvırdığımız Gençlik Parkı’nı bile Venedik’te romantik bir park gibi göstermeyi başarmışlar. Görüntü yönetmeni Veli Kuzlu, harika bir iş çıkarmış.
Filmde Ankara’ya dair pek çok detay daha dikkat çekiyor. Şehrin sembolü haline gelmiş Anıtkabir ve Atakule gibi yapılar, Ankara gece hayatının efsanevi mekanları Kıtır ve Manhattan, tiyatro severlerin vazgeçilmezi Şinasi Sahnesi ve Gazi mahallesindeki eski Ankara evlerinin sıcacık görüntüsü… Başkent sokaklarını Ömer Faruk Sorak’ın objektifinden izlemek oldukça keyifli bir seyir deneyimi yaşatıyor.
Belki de her gün önünden geçtiğimiz ancak rutin hayat koşuşturmacası içinde göz ardı ettiğimiz güzellikleri hatırlamak hepimize iyi gelecek. “Aşk Tesadüfleri Sever”i izledikten sonra Ankara’da yaşadığınız için kendinizi şanslı hissedeceksiniz.
“Teslimiyet” Ankara’da Yarışacak
17-27 Mart 2011 tarihleri arasında gerçekleştirilecek 22. Ankara Uluslararası Film Festivali’nde yarışacak filmler açıklandı. Festivalin “Ulusal Uzun Film Yarışması” bölümünde Seren Yüce, Derviş Zaim, Selim Demirdelen, Özcan Alper, Ahmet Boyacıoğlu ve Ümit Ünal gibi başarılı yönetmenlerin son yapımları “en iyi film” ödülü için yarışacak.
Yarışma kapsamında gösterilecek filmlerden biri de Ankaralı bağımsız sinemacı Emre Yalgın’ın yönettiği “Teslimiyet” (Other Angels). Senaryosunu Emre Yalgın ve Zeynep Özcan’ın birlikte kaleme aldığı film, transseksüellerin yaşamına odaklanıyor. Hayattan hiçbir beklentisi olmadan, amaçsızca yaşayan “Gökhan” karakterinin Tarlabaşı’na taşınarak transseksüellerin dünyasına dahil olmasını konu alan yapım, İstanbul’un arka sokaklarında yaşanan “kirli” ve marjinal hayatı resmediyor.
Transseksüellerin hayatını karikatürize etmeden, içeriden bir bakışla anlatmaya çalıştıklarını belirten yönetmen Yalgın; toplumda “ötekileştirilen” azınlıkların maruz kaldığı nefret cinayetlerine dikkat çekmeyi amaçladıklarının da altını çiziyor. Hiçbir ücret almadan, filmde gönüllü olarak rol almayı kabul eden oyuncular Buse Kılıçkaya, Didem Soylu, Görkem Aslan, Seyhan Arman ve Ayta Sözeri de aynı amaca hizmet ediyorlar.
“Teslimiyet”, 17 Aralık 2010 tarihinde İstanbul, Ankara ve İzmir sinemalarında sadece 5 kopya ile vizyona girmiş ancak imkansızlıklar nedeniyle geniş seyirci kitlesine ulaşmayı başaramamıştı. 22. Ankara Uluslararası Film Festivali kapsamında gösterilecek filmin, festival seyircisinden ilgi görmesi bekleniyor. Bakalım “Teslimiyet”, aday olduğu kategorideki diğer yapımların önüne geçerek, “en iyi film” ödülünün sahibi olabilecek mi?
Ricky Geri Döndü
Grammy ödüllü şarkıcı Ricky Martin, 6 yıl aradan sonra “Music + Soul + Sex” isimli yeni albümüyle geri döndü. Sevgililer Günü’nde piyasaya çıkan albümün ilk video klibi, aşk ve barış mesajları içeren “The Best Thing About Me Is You” isimli şarkıya çekildi.
Eşcinsel olduğunu açıklayarak kadın hayranlarını hayal kırıklığına uğratmış olsa da, yeryüzünde hiçbir dişinin kayıtsız kalamayacağı yakışıklı şarkıcı, bu albümde sevenlerine İngilizce ve İspanyolca şarkılarla sesleniyor. Latin pop türünde başarılı şarkılardan oluşan “Music + Soul + Sex”, Sony Music etiketiyle müzik marketlerdeki yerini aldı. Ricky’i özleyenlere duyurulur!
Cicibebe’den Yeni Klip
2009’da çıkardıkları “Tabuttaki Son Çivi” isimli ilk albümleriyle dikkat çeken Ankaralı rock grubu Cicibebe, nihayet sessizliğini bozdu. İlk klipleri “N’olur Affetmeyin Beni”den sonra uzun süre haber alamadığımız grup, geçtiğimiz günlerde albümde öne çıkan şarkılardan “İyi ki Doğdun”u da kliplendirdi.
Cicibebe ile aylar önce Tunalı Hilmi’de bir kafede buluşup, bu şarkıya nasıl bir klip çekilebileceğini konuşmuştuk. Hayal ettiğimden farklı bir klip olmuş ancak yine de beğendim. Türkiye’de iPhone kamerasıyla çekilen ilk klip olan “İyi ki Doğdun”u izlemek isterseniz, grubun Facebook sayfasını takip edebilirsiniz.
DJ NEG’i Keşfedin!
DJ NEG adıyla tanınan Nazım Evren Güney, şehrin gözde mekanlarından Italic’te çalmaya başladı. Seçtiği şarkılarla fark yaratan Güney’in müziğinden sıkılmanız mümkün değil. Başarılı DJ; Jay Jay Johanson, Moloko, Daft Punk ve Timo Maas gibi elektro-pop ve nu disco üstadlarına yer verdiği setinde, sürpriz miksler eşliğinde enerjisi yüksek bir performans sergiliyor.
Her Cuma Italic’te dinleyebileceğiniz DJ NEG’in katılacağı etkinlikler hakkında bilgi almak isterseniz, twitter.com/neggroove hesabını takip edebilirsiniz.