Pop Divalarının Gerçek İlhamı Cher
20 Mayıs 1946 doğumlu Cherilyn Sarkisian ya da kısacası pop-rock divası Cher, tam 12 yıl gözlerden kaybolduktan sonra yepyeni şarkısı “Woman’s World” ile geri dönüşünde Billboard Hot Dance Club Play listesinin zirvesine çok yakıştığı 1 numaraya bir kez daha yerleşerek sonbaharda yayınlanacak yeni albümünün ilk çıkışını her zamanki gibi mükemmel bir star havasıyla başarıyor.
Cher’in sıkı bir dans şarkısıyla müjdelediği kariyerinin 26. stüdyo albümü “Closer to the truth” yüksek enerjili bir albüm olarak Eylül’de karşımıza çıkıyor olacak. Pop divalarını en büyük ilhamı aslında Cher ve Madonna’dan bile önce bariyerleri yıkan ilk diva olarak yeniden 1 numara…
Diva’nın yeni albümüne imza atanlar arasında listelerden inmek bilmeyen Pink, New York’lu dans dehaları Scissor Sisters’tan Jake Shears ve hit makinesi Timbaland yer alıyor. İlk kez meşhur ses yarışması The Voice’un sezon finalinde söylediği ve şovuyla kıyameti kopardığı dönüş şarkısıyla, 67 yaşındaki Cher elektronik pop yaparken de güçlü sesiyle ve sahne performansıyla göz dolduruyor.
EMI Müzik Türkiye aracılığıyla neredeyse 60 yıllık müzik kariyerine rağmen her defasında daha güçlü bir çıkış yapmayı başaran pop ikonu Cher ile yeni şarkılarını, nelerden ilham aldığını ve geri dönüş heyecanını konuştuk.
Uzun zamandan sonra yeniden stüdyoya girmek nasıldı ?
Biraz ürkütücüydü, hemen her zaman stüdyoya, kayıtlara gireceğimiz dönemlerde çok heyecanlı oluyorum ve hatta biraz da korkuyorum. Açıkçası stüdyoları çok sevdiğimi söyleyemem ama kimi zaman çok keyifli de olabiliyor. Mesela Believe albümü döneminde çok keyifli kayıtlar yapmıştık, harika zaman geçirmiştim. Yeni albümümde de aynı keyfi yaşadım diyebilirim çünkü yine daha önce hiç çalışmadığım isimlerle çalıştım. Çok iyi yeni şarkılarım var.
Yeni albümden ilk şarkınız “Woman’s World” dans listelerinde 1 numara oldu bile, yeni albümü nasıl tarif edersiniz ?
Woman’s world ile bir dans marşı çıkarabileceğimizi hiç düşünmemiştik ama şarkının enerjisi bunu başardı bile. Kayıtlarda da hiç üzerinde durmadığımız bir şarkıydı, bir kere okuyup çıkmıştım. Aslında benzeri daha önce “Turn Back Time” ile olmuştu. Şarkıyı kaydetmeye bile pek niyetim yokken hit oldu. Ama albümde çok iyi olduğunu düşündüğüm şarkılarım da var ve enerjileri çok güçlü. Yine çok farklı şarkı yazarları ile çalıştım. Albümde ayrıca zaten çok sevdiğim Pink ile de çalışmış olduk.
Çıkış şarkınızı ilk kez “The Voice” sezon finalinde sahnede söylemeden önce kuliste aşırı heyecanlandığınız söyleniyor, doğru mu ?
“The Voice” gerçekten korkutucuydu, size tarif etmem mümkün değil. Yeni bir şarkı yapmayalı 10 yılı bile geçmiş, düşünsenize direkt “The Voice” ile çıkış yapıyorsunuz. Kendimi bir anlamda yeniden yaratarak sahneye çıkıyorum ve sahnedeki 3 dakika; ya kariyerimi bitirecekti ya da yeniden canlandıracaktı, tüm bunlar aklımda olduğu halde şarkı söylerken tüm müzik kariyerim boyunca böylesine heyecanlandığımı hatırlamıyorum.
Peki nasıl sonunu getirebildiniz ?
Düşünmek istemiyorum ama sanırım iyi oldu, sonradan da hiç izlemedim bile ama çok iyi tepkiler aldım. Sadece annemim söylediklerini paylaşabilirim, çünkü çok rahatlatıcıydı, bana “Tatlım tüm sahne senindi, çok havalı çıktın ve harikaydı” dedi.
Sizin hayatınız üzerine kurulu bir de Broadway müzikali hazırlanıyor, hangi aşamada ?
Aslında büyük bir kısmını yazdılar bile ve yazarlar üzerinde çalışmaya devam ediyorlar. Müzikalde 3 tane Cher var ve bence harika bir fikir. Genç Cher, ilk yetişkinlik dönemindeki Cher ve şimdiki halim. 3 Cher birbirleriyle konuşuyorlar ve beraber şarkı söylüyorlar, kariyerimdeki evrimleşmeyi aktaran bir müzikal olarak hazırlanıyor. Hala düzeltmeler yapılıp, yeni fikirler ekleniyor.
Kariyeriniz boyunca hemen her türde şarkılar kaydettiniz, peki siz bu aralar hangi türleri ve kimleri dinliyorsunuz ?
Adele’e ve albümde de çalıştığım Pink’e bayılıyorum. Her ikisinin de tarzlarını çok seviyorum ve birer şarkıcı olarak her ikisinin de seçilmiş olduğunu düşünüyorum. Daft Punk’ın da yeni çıkışlarını çok sevdim. Ayrıca bol bol Merle (Haggard) ve Willy (Nelson) dinliyorum. Taylor Swift ve Tony Bennett dinlemek hoşuma gidiyor… Amy Winehouse’u özlüyorum. Ayrıca müzikalleri çok severim, özellikle 40’ların müzikallerini… Hem belirttiğiniz gibi farklı türlerde şarkılar yaptım çünkü her türde sevdiğim şarkılar var.
Sahne şovlarınızla Madonna hatta Lady Gaga gibi birçok ünlü kadın şarkıcıya ilham verdiğiniz ortada, peki siz bugüne kadar kimlerden ilham aldınız ?
Bana göre hepimiz tüm evrenden ilham alıyoruz. Bunu kimi zaman farkında olmadan yaptığımız da oluyor. Mesela bazen Marlene Dietrich’ten çok esinlendiğimi düşünüyorum, ama hiçbir zaman bir Doris Day olmadığımı da biliyorum, çocukken de çok farklıydım. Bir genç kız olarak fazlasıyla cesaretliydim hatta bir şarkıcı olarak yine farklıydım. Şov işinde de kimilerimiz diğerlerinin özgürleşmesini sağladılar. Yaptıklarımdan başım çok belaya girerdi, bir kadın olarak televizyonda göbek dekoltesi gösteren ilk ben olmuştum, belki şimdi hiçbir anlamı yok ama birkaçımızın özgürlükler için cesaretle yol açtığımızı biliyorum. Bariyerleri her yıkışınızda bazıları da kolayca geçiverirler.
Röportaj: Cenk Erdem