En Güzel Anları Ölümsüzleştiren Fotoğraflar
Bir bebeğin doğumuna tanıklık etmek, izlemek, o anı ve hemen sonrasını görüntülemek… Özellikle de bir fotoğrafçı gözü ile.
Yani bakmasını bilen, gördüğünü hem teknik, hem de sanatsal açıdan en iyi şekilde şekillendirebilen bir profesyonel fotoğrafçının gözü ile izlemek. Tabiatın en müthiş olayını sonsuza kadar saklanacak şekilde görüntülemek. İnsanoğlunun, o mükemmel varlığın ilk anlarını, en doğal, en tabii, en yalın halini fotoğraflandırmak…
Amatörce benim de hobim olmakla birlikte, bu işin profesyonellerinden, hastanemizin yeni doğan fotoğrafçısı Şule Hanımı sizlere tanıtmak, kamerasından çıkan görüntüleri sizlerle paylaşmak ve gerçekleştirdiğimiz hoş sohbeti sizlere aktarmak istedim.
Şule Erdem grafik tasarım bölümünden mezun olduktan sonra 1994 yılından itibaren fotoğrafçılığın hayatında hep var olduğunu, gerek yaptığı tasarımlar için kullanmak, gerekse anıları biriktirmek ve saklamak amaçlı yaptığı fotoğraf çekimlerinin, 2007 itibariyle mesleği haline geldiğini belirtiyor. Sergileri, Foto-belgeselleri, anne-bebek, Body Part, Doğum ve Gelinin “an” fotoğraf çekimleri ile fotoğraf Şule Erdem’in hayatının her alanına girmiş durumda. Son 4 yıldır, İstanbul-Ankara arasında mekik dokuyarak, çalışmalarına devam etmekte. İstanbul’dan gelen hoş önerilere rağmen, Ankara’yı ve dostlarını terk edip gidemeyenlerden…
“Doğum fotoğrafları çekmeye 2007’de başlayan Şule Hanım daha sonra bir arkadaşının “Ankara’da çok özel bir hastane açıldı, çizgisi, donanımı ve alt yapısı ile senin çalışma prensibine, disiplinine çok uygun olduğunu düşünüyorum ve seni yetkili birisiyle tanıştırmak istiyorum” demesiyle 2008’de HRS ile tanıştı. Böylece bugüne kadar gelen bir yol arkadaşlığına başlamış olduk.
Sadece “ismini” referans vererek çalışan bir fotoğraf sanatçısı, bu yüzden her türlü donanımını yaparken baz aldığı tek şey “kalite”. Bizimle olduğu süre içerisinde pek çok şeye tanıklık eden Şule Hanım, HRS’nin odalarından, ameliyathanesine, yemekhanesinden, spa bölümüne kadar her yerde bulundu.
Şule Hanım HRS’nin kurumsal yapısı ve disipliniyle, çalışanların güler yüzü ve profesyonelliği ile her çekimde, hastane ekibini hayranlık içinde izlemekten mutluluk duyduğunu ve HRS’nin kendisi için bir yuva olduğunu belirtiyor. Ayrıca her doğumun yeni bir film olduğunu söyleyerek devam ediyor: “Senaryosunu çok iyi bildiğim, oyuncularının değiştiği ama her izlediğimde aynı heyecan ve mutluluğu taa derinlerde hissettiğim bir film.”
Anne ve baba adayı ile duygusal tüm süreci, paylaşırken ailenin bir ferdi olan bazen anneanne ile mutluluktan sarmaş dolaş olurken, bazen biricik kızının ilk doğumuna tanıklık eden heyecanlı dedeyi sakinleştiriyor… Bazen de doğumdan sonra ki gün, odada bebeğin altının değiştirilmesine yardım ediyor, ya da doğumdan yeni çıkmış annenin anestezi etkisiyle titreyen elini tutup, üzerini örtüyor. Tanıklık ettiği mucizeyi çok seven Şule Hanım fotoğrafa aşık olduğunu söylüyor. Büyük bir tutku ile yaptığım çalışmalarını, yürekleriyle paylaştıklarına ve kendisini anladıklarına inandığı insanlar ile karşılaştığımda, aldığı manevi hazzı, hayatta başka hiçbir şeye değişmeyeceğini de dile getiriyor.
Doğum çekimlerini yaparken, bebeğin sağlıkla geldiği o ilk ana kadar insanların ömrümden ömür gidiyor. Bebeğin ve annenin sağlığının iyi olduğundan emin olduğumuz o ilk anlara kadar, neredeyse nefesini tutarak çalışmalarını gerçekleştiren Şule Hanım HRS’de ki doğumlarda, alt yapıya olan güveni nedeniyle bu heyecanlı süreci tatlı bir serüvene dönüşüyor.
Doğum fotoğrafçılığını Ankara’da ilk gerçekleştiren isimlerden ve 20 yıldır fotoğraf çeken Şule Hanım son olarak şunları ekliyor: “Hastane yetkilileri, doğum fotoğrafları konusunda çalıştıkları isimlerin backgroundlarına çok iyi bakmalılar. Yoksa telafisi mümkün olmayan sıkıntılar yaşama ihtimalleri çok yüksek.”
Bir ay sonra görüşmek dileği ile sevgiyle kalın…
