Serpil Şenyüz Interiors Modern Sıcak ve Davetkâr
Farklı mimarlık ofislerindeki çalışmalarının ardından kendi ismiyle firmasını kuran Serpil Şenyüz Kut, tasarım anlayışını ve projelere yaklaşımını MAG Okurlarıyla paylaşıyor.
Kendinizden bahseder misiniz? Serpil Şenyüz Interiors hangi hedef ve vizyonla kuruldu?
İtalya ve Türkiye’deki birçok farklı mimarlık ofisinde edindiğim geniş çaplı deneyimlerin ardından, 2018 yılında Serpil Şenyüz Interiors’ı (SSI) kurmaya karar verdim. SSI; her biri benzersiz hikâyeler anlatan, işlevsel ve estetik olarak zengin yaşam, çalışma ve sosyal alanlar tasarlamak amacıyla kuruldu. Mimar olarak, projelerimin, sahiplerinin kişiliklerini ve yaşam tarzlarını yansıtmasının yanı sıra, günlük yaşamlarını kolaylaştıracak fonksiyonel çözümler sunmasını da önemsiyorum. İnşaat mühendisi merhum babam Muhitdin Şenyüz’den aldığım ilhamla, tasarımlarımızda meslek tutkusunu ön planda tutuyoruz. Bu vizyon, konut projelerinin yanı sıra ofisler, kafeler, restoranlar ve mağazalar gibi çeşitli ticari ve kamusal alan projelerinde de sahiplerinin ve kullanıcılarının yaşam tecrübeleriyle derin bir bağ kurmalarını sağlamayı amaçlıyor.
Geçmiş projelerinize bakıldığında çoğunlukla modern bir yaklaşım benimsediğiniz görülüyor. Peki, tasarım anlayışınız ve yaklaşımınız hangi prensiplere dayanıyor?
Tasarım anlayışım, modernliğin sıcaklık ve davetkârlıkla birleştiği yerden besleniyor. İşlevsellik ve estetiği bir arada sunmak, mekânları maksimum düzeyde kullanılabilir ve konforlu kılmak temel prensiplerim arasında yer alıyor. Projelerimde, iddialı ve zamansız parçaları yalın renklerle birleştirerek, mekânların kişiliği yansıtmasını sağlamak önceliğim. Ayrıca sürdürülebilirlik ve doğa ile uyum içinde olma değerlerine de büyük önem veriyorum. Bu yaklaşım; konutlardan ofislere, kafelerden mağazalara kadar geniş bir yelpazede projeler geliştirirken beni yönlendiriyor.
Estetik anlayışınız hakkında neler söylemek istersiniz?
Estetik anlayışım, fonksiyonellikle zarafetin uyumlu bir kombinasyonunu sunmayı hedefliyor. Güçlü renkler ve dokularla, her projede sofistike ve şık bir stil oluşturmayı amaçlıyorum. Bu yaklaşım, mekânları sadece estetik açıdan değil, aynı zamanda yaşayanların ve kullanıcıların ruhunu yansıtacak şekilde kişiselleştirilmesini sağlar. Her projede, kullanıcılarına mutluluk, keyif ve huzur hissi vermeyi önemsiyorum. Doğal ışığı maksimize eden, geniş ve açık planlı alanlar yaratırken, iç mekânlarda doğal malzemelerin sıcaklığını ve dokusunu kullanarak her proje için benzersiz bir yaşam deneyimi sunmaya çalışıyorum.
Projelerinizde kullanmayı sıklıkla tercih ettiğiniz bir öğe, tarz, materyal var mı?
Projelerimde sıklıkla yuvarlak ve soft köşe dönüşleri, ahşap ve mermer gibi sıcak ve doğal malzemeleri tercih ederim. Bu seçimler; estetik, güzellik ve yaşanmışlık hissi katmanın yanı sıra, mekânlara zamansız bir şıklık ve sıcaklık kazandırır. Ahşap ve mermerin birlikteliği, yuvarlak hatlar ise mekânlara daha yumuşak ve davetkâr bir atmosfer kazandırmaya yardımcı olur. Bu öğelerle, konut, ofis, kafe, restoran ve mağaza gibi farklı işlevlere sahip mekânlarda her bir projenin karakterini ortaya çıkarmayı amaçlıyorum.
Müşterinin isteğini kendi fikirlerinizle nasıl birleştiriyorsunuz?
Müşterilerimin isteklerini dinleyerek başlarım; ancak, tasarım sürecinin her aşamasında kendi profesyonel vizyonumu ve yaratıcılığımı işin içine katmaktan çekinmem. Müşteri isteklerini, fonksiyonellik, estetik ve konforu birleştiren tasarımlarla harmanlamak için özen gösteririm. Çeşitli projelerde, müşterilerimin hayal ettikleri mekânları gerçeğe dönüştürmek amacıyla özel olarak geliştirilen kavramlar kullanırım. Bu süreçte, açık iletişim ve iş birliği, başarılı sonuçlar elde etmek ve müşteri memnuniyetini sağlamak için kritik öneme sahiptir.