Neslihan Torun Kaya
Tables and Settings ile Haan Living kurucusu ve tasarımcısı Neslihan Torun Kaya, MAG Okurları için özel olarak hazırladığı yılbaşı sofrasını ve yılbaşı planını paylaşıyor.
Yeni yıl sizin için ne ifade ediyor? Yılbaşı için özel gelenekleriniz var mı?
Yılbaşı, yılın en renkli, en enerjik, dekoru ve ışıkları ile en keyifli zamanı…Yeni başlangıçlar, yeni heyecanlar ve umutları temsil ediyor. Tasarıma, renklere ve sofralara tutkusu olan birisi olarak bu dönem elbette benim için de çok keyifli. Bir diğer yandan da yılın en yoğun dönemi. Tüm hazırlıklar; ondan geriye saydığımız, sevdiklerimize sarıldığımız ve güzel dileklerle karşıladığımız yeni yıl için… Kendim kadar, tasarımlarımın hayat bulduğu evlerdeki sofralar için de en özel koleksiyonları hazırlamaya çalışıyorum. Yeni yıl akşamına kadar yoğun bir tempoda çalışıyorum. Bu sebeple yeni yıl öncesi tatlı bir telaş ve yorgunlukla geçiyor. Yeni yılın en güzel geleneklerinden biri şüphesiz hediyeleşmek. Üç yıldır, kendi markam Haan’ı yarattığımdan beri sevdiklerime tamamen kendi tasarımım olan hediyeler vermekten büyük keyif alıyorum. Bu hediyeleri mutlaka, vereceğim kişinin zevkine göre hazırlıyor ve içene özel bir not yazıyorum.
Genellikle yılbaşı gecelerini nasıl geçiriyorsunuz? Bu yıl için özel bir planınız var mı?
Yılbaşı akşamı mutlaka ailemle ve dostlarımla kendi hazırladığım bir sofrada yeni yıl yemeği yiyoruz. Dışarıda kalabalık kutlamalarda olmayı tercih etmiyoruz. Çocuklarımdan ayrı bir kutlama düşünemiyorum. Bu yüzden de her yıl arkadaşlarımız ve çocuklarımızla birlikte özel programlar organize ediyoruz. Bu yıl da geleneğimizi bozmayıp önce keyifli bir yeni yıl yemeği ve kalabalıklardan uzak, özel bir kutlama ile yeni yıla girmeyi planlıyoruz.
2023 yılını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu yıl siz ve aileniz açısından nasıl geçti ve sizlere neler kattı?
2023 yılı dünyada ve ülkemizde maalesef büyük acılar, kayıplar ve savaşlarla geçti. Ülkemizde yaşanan deprem felaketinin acısı hâlâ çok taze ve yaraları sarmaya çalışıyoruz. Tüm bu yaşanan sıkıntılar içerisinde elbette bir yandan da çalışmaya, ülkemiz ve geleceğimiz adına faydalı projeler üretmeye devam ediyoruz. Bu açıdan 2023 yılı, çok çalıştığım, ürettiğim, markalarım “Tables snd Settings” ve “Haan” için özel projelerle, yepyeni dönemin başladığı bir yıl oldu. Çok yakında, aylardır üzerinde çalıştığımız çok özel projeyi paylaşacağım. Yılımın son günleri, bu yoğunlukla ama büyük bir heyecanla geçiyor. Ailemiz ve sevdiklerimizle geçirdiğimiz her yıl gibi bu yılı da şükürle tamamlıyoruz.
Bugüne kadar geçirdiğiniz en güzel yılbaşı gecesinden bahsedebilir misiniz?
Üç kızım var. On üç, on bir ve yedi yaşındalar. Onlar büyüdükçe, paylaşımlarımız, ortak keyiflerimiz arttıkça çok daha anlamlı ve unutulmaz anlar yaşıyoruz . Son iki yıldır onların da bize eşlik ettiği, kalabalık bir aile olmanın keyfini yaşadığımız yeni yıl kutlamaları yaşıyoruz. Dostlarımızla da bu büyük aileyi tamamlıyoruz. Bundan güzel ne olabilir?
Bu yıl, yılbaşı sofranızın konsepti ve sunumu nasıl olacak?
İşim gereği yeni yıl dönemi birden çok yılbaşı sofrası hazırlıyorum. Klasik öğeler kadar sıra dışı desenler, renkler kullanmayı ve kendi yeni yıl soframı yaratmayı seviyorum. Bu yıl da her yıl olduğu gibi hem konuklarım hem kendim için özelleştirilmiş, şık bir yeni yıl sofrası hazırlayacağım.
Yılbaşı sofrası hazırlarken nelerden ilham alıyorsunuz? Renk ve düzen olarak tercihleriniz var mı?
Benim için sofra sadece yemek yemek için toplanılan bir yer değil. Tarih boyu estetik zevkin ve yaşam kültürünün gelişmişliğinin somut göstergelerinden biri olan sofra, günümüzde daha da önem kazandı. Kültürümüzde de ailenin tüm fertlerini, dostları bir araya getiren, birleştiren yegâne paylaşımdır sofra. Bu sebeple benim için hazırladığım sofraların çok daha önemli bir misyonu var. Sofralarımı hikâyeleştirmeyi çok seviyorum. Bu noktada hayal dünyamın sınırı yok. Her şey benim için ilham ve bir çıkış noktası olabiliyor. Mutlaka özgün, kişiselleştirilmiş detaylarla hazırlıyorum. Bu hikâyeyi konuklarım ve takipçilerim gözünden görmeyi, fark ettikleri detayları onlardan dinlemeyi çok seviyorum. Yeni yıl soframda da mutlaka bir tema ve onu tamamlayan, hikâyeyi oluşturacak ana karakteri belirliyorum. Bu bazen bir masa örtüsü, bazen bir renk, bazen bir çiçek olabiliyor. Örneğin; bir soframda, yılın o son dakikalarının heyecanını paylaşmak için geri saydığımız anı temsil eden saat on iki teması ile bir yeni yıl sofrası hazırlarken, bir başka yeni yıl soframda ise şans, bereket, aşk, sağlık, para gibi dilekleri temsil eden figürleri kullandım. Yılın bu en renkli ,ışıltılı dönemi mutlaka sofralara cesurca yansımalı. Altın rengi, gümüş, parlak materyaller kullanılırken, klişe figürlerden ve illa kırmızı yeşil eşleşmesinden kaçınılmalı. Doğru şekilde ve yeterince kullandığınız sürece yeni yıl sofrası pantonedeki her renk olabilir.
Size göre şık bir sofra nasıl olmalıdır?
Şık bir sofra, özenli, rafine, dengeli ve özgün olmalı. Kullanılan her parçanın birbirini tamamlaması ama takım da olmaması gerekiyor. Sofra; hazırlayan kişinin, hazırlandığı mekânın ruhunu yansıtıyor ve bunlarla bütünleşiyor olmalı. Günümüzde şık bir sofra hazırlamak için, sanılanın aksine büyük bütçeler harcamaya da gerek yok. Bu noktada ulaşılabilir fiyatlarda çok farklı alternatifler var. Tıpkı tekstil modasında olduğu gibi, markaları, desenleri, renkleri, eski ile yeniyi karıştırarak kullanmak sofralarda da geçerli. Bu şekilde çok daha samimi, sıcak ve etkili bir görüntü ortaya çıkıyor.
Sofranıza bir isim verecek olsanız; bu isim ne olurdu?
Bu yıl MAG’a özel hazırladığım bu yeni yıl sofrasının adı “Kırmızı Çizgi”. Azmin, kararlılığın ve canlılığın rengi kırmızı; dinamizm, güç ve heyecanın da simgesi. İşte tüm bu anlamları ile bana güç veren, olmazsa olmazlarımı, vazgeçilmezlerimi, “kırmızı çizgilerimi” temsil ediyor…
2024 yılından neler bekliyorsunuz? Dilekleriniz neler?
Elbette öncelikle vicdanı, merhameti olan herkes gibi; yaşanan savaşların, katliamların son bulmasını, yaşam hakkının herkese adil sunulduğu bir dünyada çocukların, annelerin, babaların acılarının dinmesini diliyorum. Bir anne, bir evlat, bir insan olarak sağlıkla, huzurla, barış içinde yaşayabilmekten daha büyük bir zenginlik olamadığını düşünüyorum.