Minimal İnvaziv Yöntemlerle Yüz Gençleştirme
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Borman, minimal invaziv yöntemlerle yüz gençleştirme uygulamalarını ve doğal sonuçlara ulaşmanın inceliklerini MAG Okurları için anlattı.
Yüz gençleştirme amacıyla bize başvuran kişilerde öncelikle çok iyi bir inceleme ve muayene yapmak gereklidir. Deride gevşeme ve sarkma, yani elastikiyet kaybı olup olmadığına bakmak şart. Yüzde doku hacim kaybı olup olmadığı, alınacak sonuçlar açısından çok önemli. Yüzdeki bazı bölgesel sarkmalar daha yukarıdaki bölgelerde hacim kaybı olarak algılanabilir. Hacim kaybı; genellikle yağ, doku erimesi, kas kütle kaybı veya kemik erimesi neticesinde meydana gelebilir. Deri, deri altı ve kasların sarkması yüzün aşağıya doğru inmesine ve kare görünümlü bir alt yüz bölgesi oluşumuna neden olur. Estetik olarak bizim arzu ettiğimiz şekil ise ters üçgen şeklinde, aşağıya indikçe incelen bir yüz yapısıdır. Deri üzerinde, mimiklere bağlı olan veya olmayan bazı çizgilenmeler zamanla derinleşmekte ve oluklar hâlinde şekil bozuklukları meydana gelmektedir. Elmacık kemikleri üzerindeki yanak dokusu çökmüş ve girintili çıkıntılı bir hâl almıştır. Nazolabial oluk dediğimiz yanak ve ağız arasındaki geçiş zonu derinleşmiştir. Çene hattının belirginliği azalmış ve düzensiz bir hâle gelmiştir. Burun ucu, yaş ilerledikçe destekten yoksun bir şekilde aşağıya doğru sarkmaktadır. Göz altları mor renkte ve çukurlaşmış birer kavis şeklinde belirmeye başlamaktadır. Boyun bölgesindeki dokular sarkmaya başlamış ve dikey yerleşimli bantlar ortaya çıkmıştır.
Öncelikle; kaş ve şakak bölgelerindeki düzensizlikler dolgu uygulamaları ile düzeltilmektedir. Farklı içerikteki bazı dolgu malzemeleri vardır; bunlar kişinin ihtiyacına göre kullanılmaktadır. En sık kullandığımız içerikler mineral veya hiyalüronik asit bazlı olanlarıdır. Bazı kişiler alın hatlarının düz ve geniş olması nedeniyle şikâyetçilerdir. Bu tür alınlara dolgu uygulaması ile hafif bir bombelik vererek daha estetik bir görünüm elde edilmektedir.
Kaşların düşmesi ve göz çevresi çukurlukların oluşması, yüz ifadesini bozmaktadır. Bu alanlarda da yine dolgu uygulamaları ile doğal ve anatomik bir görüntü elde ediyoruz. Botoks; alın, kaş arası ve kaz ayağı bölgeleri dediğimiz göz kenar çizgilerinin oluşumunu önlemek veya azaltmak amacıyla kullanılmaktadır. Temelde sinir iletimini durdurarak kasların çalışmasını etkileyen botoks, mimik kaslarının kasılmasını engelleyerek deri üzerindeki kırışıklıkların oluşmasını önlemektedir. Bu bölgede botoks dozunun dengeli kullanılması çok önemlidir. Kırışıklıkların yok edilmesi planlanırken, kaşların aşağıya inmesine neden olunabilir. Halbuki bizim istediğimiz, kaşları düşürmeden kırışıklıkları azaltmak ve güzel bir yüz ifadesi elde etmektir. Özellikle göz çevresindeki uygulamalarda dikkatli olmak gereklidir. İstenmeyen derecedeki kaş seviye değişimleri, hastaların en fazla rahatsızlık duyduğu konulardan biridir.
Gözaltlarındaki morluklar mezoterapi ürünleri ile azaltılırken, çukurluklar da ışık dolgusuyla doldurulmaktadır. Bu işlemlerle gözlerdeki yorgun görüntü kaybolmaktadır. Elmacık kemiklerinin üzerindeki dolgunluk yaşla beraber çoğu kişide azalmaktadır. Hem dolgunluk azalmakta hem de o bölge dokuları sarkmaktadır. Dağ ve vadilerin iç içe geçtiği topoğrafik bir görünüm oluşmaktadır. Bu bölge dolgularla desteklenerek dokulara hacim eklenmekte ve yüze genç bir görünüm verilmektedir.
Aşırı miktarda dolgu kullanımı, çevremizde çok sık gördüğümüz, doğal olmayan birçok görünüme sebep olmaktadır. Bu nedenle, her şeyde olduğu gibi burada da kararında davranmak gereklidir. Deri altındaki boşluğu gidermek amacıyla yüksek miktarda dolgu kullanmak doğru değildir.
Sıvı yüz germe tekniklerinin de her yüz şeklinde başarılı sonuçlar vermeyeceği bilinmelidir. Muayene sonrasında sadece başarılı sonuç elde edilebilecek kişilerde bu uygulama yapılmalıdır. Aksi taktirde istenilen kazanımın elde edilemeyeceği ya da doğalın ötesinde şiş bir yüz elde edileceği bilinmelidir. Deride gevşeme ve sarkma varsa dokular ip askı veya cerrahi yöntemlerle gerdirilmelidir. İp askı bazı kişilerde çok iyi sonuçlar vermektedir. Özellikle erken dönem yaşlanma belirtilerinin oluştuğu durumlarda, istenilen sonuçları elde edebiliyoruz. İleri derecede sarkmalarda ise çoklu ip kullanımı ile kısmi faydalar elde edilmektedir. Çeşitli ip materyalleri vardır. Benim tercihim, dokular tarafından zamanla yıkılabilen ve yok olanları kullanmaktan yanadır. Bunlar yok olurken çevre dokular tarafından sarılmakta ve ip benzeri organik bantlara dönüşmektedir. Dokular tarafından yok edilemeyen iplerin kullanımı çok tecrübeli kişilerce yapılsa dahi bazen doku reaksiyonu oluşturabilmektedir. İp askı ile germenin derecesi genellikle doğal sınırlarda olmaktadır. Aşırı germe sonucunda ip askı, dokuları uzun vadede sıkı bir şekilde tutamayacağı için erken dönemde gevşeme meydana gelebilmektedir. Genellikle ortalama bir ya da iki yıl gibi bir süre ip etkili olmakta ve yavaş yavaş etkisini kaybetmektedir. Arzu edilen miktardaki tekrarlayan germeler için farklı zaman aralıkları tercih edilmektedir.
Çene hattı dolgusu, jaw-line dolgusu olarak popüler olmuştur. Çene hattındaki düzensizlik, özellikle alt çene arka kısmı silikleşmesi ve ön tarafta şiş doku birikimi şeklinde kendini göstermektedir. Arka taraf ve ön taraf arasında dolgu ile bir denge oluşturmak ve düzgün bir çene hattı oluşturmak mümkün. İp askılarla dokuları desteklemek daha düzgün bir hat oluşumuna yardımcı olacaktır. Alt çene kemiği küçük olan kişilerde de çene belirginliğini artırmak ve çene ucunu uzatmak için dolgulardan yararlanılmaktadır.
Dudaklar da yaş ilerledikçe incelmekte ve aşağıya doğru inmektedir. Dudak dolguları ile dudak hacmi artırılırken daha şekilli olmaları da sağlanmaktadır. Özellikle üst dudağı hafif dışa döndürmek üst dudak mesafesini kısaltmakta ve yüze daha genç bir görünüm kazandırmaktadır.
Burun ucu aşağıya sarkan ve şekil itibarıyla güzel görünmeyen kişilerde burun dolgusu çok iyi sonuç verir. Altyapısı uygun ve küçük burunlarda bazen estetik burun ameliyatı olmuş görünümü bile elde edebiliyoruz. Büyük burunlarda dolgu uygulaması şekli düzeltir ama o iri görünümü düzeltmez; ancak, burun şeklinin daha iyi görünmesi nedeniyle karşıdan bakan için daha olumlu bir algı elde etmek mümkündür.
Deri canlılığını artırmak, daha gergin, pürüzsüz ve lekesiz bir cilt görünümü elde etmek için gençlik aşıları denilen mezoterapi ürünleri kullanılmaktadır. Cildin kolajen içeriğini de artıran moleküller içeren, temelde hyalüronik asit ve amino asit içerikli çok miktarda ürün piyasada mevcuttur. Mineral ağırlıklı, çeşitli vitaminler ve gençleştirici moleküller içeren kokteyl tarzında ürünlerin düzenli kullanımı ciddi faydalar sağlamaktadır.