Mina Akdin
Sevilen dizi “Sandık Kokusu”nun Tılsım karakterine hayat veren başarılı oyuncu Mina Akdin; kariyer hedefini, deneyimlerini, hobilerini ve 23 Nisan mesajını MAG Okurlarıyla paylaşıyor.
Sandık Kokusu dizisinde, Tılsım karakterini canlandırıyorsun. Rolüne nasıl hazırlandığını anlatır mısın?
Tılsım karakteri bana ilk geldiğinde genel özelliklerini ve hocalarımın neler istediğini dinledim. Daha sonra sete çıkmadan oyuncu koçumla hazırlık sürecim oldu. Böylece yavaş yavaş karakterin özellikleri netleşmeye başladı. Setle birlikte, evde senaryo ezberi, sette yine oyuncu koçum ve pedagog ile sahne çalışmalarımız oluyor. Bu şekilde hazırlanıyorum.
İlk kamera önü deneyimini yaşarken neler hissetmiştin?
İlk deneyimim; sekiz yaşındayken oynadığım TRT Çocuk Kitaplık reklam filmiydi. Tabii ki çok büyük heyecan hissettim ve çok merak hissi vardı. İlk defa yaşadığım bu deneyimle birlikte setler artık benim için, bulunmak istediğim yer oldu. Benim için çok özel bir projeydi.
Oynamayı çok istediğin bir rol ya da karakter var mı?
Aslında her rolün beni geliştirdiğinin farkındayım ama gönlümde tabii ki var bir şeyler. Güzel bir aksiyon işinde, dövüş teknikleri bilen, hareketli bir kadın kahraman olmak isterim.
Sektörde en çok kiminle çalışmaktan keyif alıyorsun? Nedeni nedir?
Bu konuda çok şanslıyım bence. Yer aldığım bütün projelerde hep keyifle çalıştım. Büyüklerim bana hep abi ve abla oldu; ama tabii Sandık Kokusu çok çok özel. Çok uzun vakit geçirdiğimiz için artık aile gibi olduk, hiçbirini ayırt edemem. Demet ablam bana çok güzel nasihatler veriyor setin dışında da ve özellikle domates soslu makarnasına bayılıyorum. Özge ablamla çok iyi anlaşıyorum; anne-kız gibiyiz, her sıkıntımda bana yardım ediyor, acayip eğleniyoruz, o benim sır arkadaşım. Ece ablamla aşırı eğleniyorum, en iyi arkadaşım diyebilirim. Seda ablam aşırı komik, çok güzel anlaşıyoruz ve hep beni güldürüyor. Hepsini çok seviyorum.
İlerisi için kendine hangi kariyer hedefini seçtin? Oyunculuğa devam mı etmek istiyorsun, yoksa aklında bir başka meslek mi var?
Cevabını bildiğim ama zor bir soru bu benim için, çünkü gönlümde iki meslek var. Oyunculuk benim için çok özel, sanırım ömür boyu bu işi yapmak istiyorum; kendimi farklı rollerde bulmak, bambaşka karakterlerin içinde olmak bence herkesin tadamayacağı özel bir his. Bir taraftan hukuk okumak ve avukat olmak istiyorum. İçimdeki adalet duygusu da beni hayallere sokuyor. Çok çalışmam gerekiyor farkındayım ama hedeflerim böyle, bence avukat bir oyuncu olmak güzel olur.
Peki, biraz da hobilerinden bahseder misin? Okul ve set dışında neler yapıyorsun?
Aslında set ve okul dışında çok kısıtlı bir zaman bize kalıyor. O zamanlarda da oyunculuk eğitimi alıyorum; kitap okumak, film izlemek, resim yapmak, dans etmek, bunları çok seviyorum. Gün aralarında beni rahatlatıyor, iyi hissediyorum kendimi. En sevdiğim spor basketbol, yüzme; vakit buldukça yapıyorum.
Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın öneminden biraz bahseder misin? Bu kutlu gün senin için ne anlam ifade ediyor?
Canım Ata’mın, çocukların kalbini, aklını, cesaretini, karşılıksız sevgisini taçlandırdığı bayramımız, tüm dünya için çok önemli bir gün ve ben de Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu bu cumhuriyetin çocuğu olmaktan gurur duyuyorum. Büyük küçük herkesin coşkuyla kutlaması gereken bayram bu bayram. Kıymetini bilmeliyiz. Ne şanslıyız ki çocuklara bu kadar güzel bakan bir liderimiz var.
23 Nisan’ı nasıl kutlamak istersin?
Tüm çocuklara armağan edilmiş bu bayramı dünya üzerindeki her çocuk, hakkı ile, coşkuyla kutlasın isterdim. Çocukların mutlu olduğu, bayramlarla coştuğu bir dünya olsun. Onun dışında kendi ülkemde, okulumda gösteriler düzenleyerek o güne özel sokaklarda, caddelerde, gösterilerle, bayraklarla, neşe içinde kutlamak isterim.
Tüm dünya çocuklarına vermek istediğin bir mesaj var mı?
Hepimizin bildiği gibi dünya üzerindeki her çocuk aynı mutlu zamanlara sahip değil ne yazık ki. Ülkemdeki arkadaşlarıma ne kadar şanslı olduğumuzu hatırlatmak isterim. Umuyorum ki çocukların güldüğü, eğlendiği, eşit haklara sahip olduğu bir dünyamız olur. Büyüklere de söylemek isterim ki; bizler geleceğin mimarlarıyız. Lütfen çocukları sevgi ile büyütün. Sevgi her çocuğun hakkıdır. Tüm çocukların bayramı kutlu olsun.