Meriç Küçük – Trendlerin Ötesinde: 2026’ya Bakış
2026 sezonunda stil kavramının nasıl dönüşeceğini anlatan Meriç Küçük, trendlerden bağımsız bir moda anlayışını ve Maritsa’nın yeni vizyonunu MAG Okurları için anlattı.
Yeni sezonda “stil sahibi olmak” sizce ne anlama geliyor? Trendleri takip etmek mi, yoksa onlara yön vermek mi?
Stil sahibi olmanın trendlerin yakınından ya da uzağından geçtiğini düşünmüyorum. Trendlere yön vermek ya da onları kendi stilimize uyarlamak popüler ya da güncel kalmayı sağlayabilir ancak kimseyi stil sahibi kılmaz.
Bu yıl öne çıkacak silüetler ve kombin anlayışında sizce en büyük değişiklik ne olacak?
2026 yılı moda dünyasında yaratıcı güçlerin yeniden dengelendiği bir yıl olacak. Birçok modaevinin yaratıcı direktörünü değiştirdiği bu yıl, bence tasarımın bireysel bir hikâyeye dönüşünü kutlayacak. Kitleleri peşine takan trendlerin değil, herkesin kendi tarzını kutladığı bir dönüşümün başlangıcı olsun umarım.
2026’nın Pantone rengi, beyazın bir tonu olan “cloud dancer” olarak seçildi. Bunun hakkında ne düşünüyorsunuz? Moda ve tasarım dünyasına nasıl bir etki yapacak?
Tam da bir önceki soruda bahsettiğimiz yeni bir dönem ve güç dağılımı için harika bir zemin değil mi? Cloud dancer her şeyin kaotik bir biçimde kendini tükettiği bir döngüyü kırmayı hedefleyen, nefes alınacak yeni alanı simgeliyor bana göre. Bakalım bu yeni alan nasıl şekillenecek hep birlikte göreceğiz.
“Cloud dancer” ile yapılabilecek bir kombin önerir misiniz? Nasıl bir renk, desen, doku, takı, aksesuar, tarz tercih edilebilir?
Kumaşın doğaya en uyumlu hâlinin formun en akışkan versiyonu ile buluştuğu, kişiye konfor, bedensel farkındalık ve kendini ifade edebileceği bir alan açan tasarımlar bu rengin en iyi beden bulmuş hâli olabilir. Beyazın tonları her daim zamansız, klasik ve sofistike bir imaj yaratır. Ancak, bu sefer amacın bir statü simgesi yaratmak değil, tinin dışa vurumu olması gerektiğini sanıyorum.
2026 sezonu için Maritsa’da bizi nasıl koleksiyon ya da tasarımlar bekliyor?
Maritsa’yı, sezon trendlerinden bağımsız bir marka olarak hayal ettim. Sadece stil anlamında değil, üretim ve iş modeli anlamında da sezonluk koleksiyonlar yerine doğru modellerin yıllarca üretime devam ettiği bir koleksiyon hacmi yaratmak istedim. Bugün Maritsa kendisi için yeni koleksiyonlar çıkaran bir marka değil, sektördeki paydaşlarıyla yeni hikâyeler üretmek üzerine koleksiyonlar hazırlayan bir marka çatısına dönüşüyor. Yani daha az üretim, anlamlı tüketim, saygılı bir iletişim ideallerimize her gün biraz daha yaklaşmak amacındayız.
Son olarak; yeni açılımlar, iş birlikleri ya da farklı alanlarda projeleriniz olacak mı? Müjdelemek istediklerinizi paylaşır mısınız?
2026 yılı bizim için sektörün farklı alanlarıyla tanıştığımız, kendimizi geliştirdiğimiz ve genişlediğimiz bir sene olacak gibi. Yalnızca projeler üretmek değil, markaların farklı ihtiyaçlarına cevap veren bir yapıya bürünmek, deneyim ve hikâyeyi buluşturan işlerle iletişim stilimizi bir üst seviyeye çıkarmak hedefimiz.
