Meral Öztürk ile Evde Sanat
Seramik Sanatçısı, Sanat Eğitimcisi ve GaleriM Sanat Derneği Kurucusu Ressam Meral Öztürk bu günleri atölyesinde ürettiği çalışmalarla gelecek projelerine hazırlanarak geçiriyor.
Röportaj: Siret Uyanık
Son günlerde sık sık duyduğumuz söz: “evde kal”. Öncelikle itici gelen bu sözcük, “Aman ben şimdi ne yaparım?”, “Sanki dünyanın sonu geldi.” cümleleri ile birleşti. Bu şaşkınlık sonrası, tarafımca, her şey birden normalleşmeye başladı. Ama bu süreç işlerken bir hafta boyunca hiçbir şey yapamadığımın farkına vardım. “Bu böyle gitmez” diyerek bir şeyleri planlama yapmam gerekli. Her gün sabah işe gitmek için evden çıkmak hayatımın en önemli parçasıyken birden; evde kal!..
Evde kalmak uzun süredir istediğim ama fırsat yaratamadığım bir süreçti. Son dönemlerim hep koşturmaca ile geçmiş, bir türlü zaman bulamıyor, bulsam da çok yoruluyorumdum. Bundan bir an önce kurtulmanın en güzel yolu üretmek diyerek atölyeme inmeye başladım.
Çok şanslıyım ki evimin bahçe katı atölyem. Nasıl bundan daha nasıl şanslı olunabilirdi ki? Ben daima kendimi şanslı addettim. Sanat bana kendimi daima özel hissettirdi. Resim çalışmaları yapıyordum, ama seramikle Hacettepe Üniversitesi’ndeki bölüm seçimim sonrasında tanıştım ve hayatımın vaz geçilmezi oldu. Seramik, resim ve cam çalışmaları yapıyorum .
Uzun bir süreden beri de gibi “Sanat–Hayat Birlikte” diyerek kurmuş olduğum “GaleriM Sanat Derneği”nin de yönetimini yapıyorum. Sanatın hayatın bir parçası olması gerekliliğiyle, sık sık proje ve atölye çalışmaları yaparak sanatın yaygınlaşması ve izleyicilerle buluşmasını önemsiyorum. Galericiliğim ilerlerken de çeşitli sergi ,yarışma ve fuarlarda kendi çalışmalarımla yer alıyorum.
Çalışmalarımda kültürel değerlerimizden izler bulabilirsiniz. “Esintiler” adlı sergimde Osmanlı dönemi günlük kadın yaşamından kesitlerin yer aldığı “Sultanlar” serisinde Levni minyatürleri ile dönemsel anlatımlar yaptım. 2019 yılının “Göbeklitepe Yılı” olması nedeniyle o süreç içerisinde bir seri üretim yaptım ve arkadaşım Siret Uyanık ile yürüttüğümüz “Anadolu’dan İzler” adlı bir projemiz kapsamında sergilendi. Mayıs ayında yapılacak kişisel sergimin hazırlıkları için bu süreci iyi değerlendirmem gerekir, diyerek atölyeme kapandım. Sergi muhtemelen ertelenecek ama olsun, üretmekten zarar gelmez.
Bu süreç birçok sanatçı arkadaşım ve benim için verimli geçeceğe benziyor. Her gün düzenli olarak atölyeme iniyor ve bu sayede güncel belirsizliklerden uzaklaşıyorum. Herkes bundan sonra sanatın ne olacağını, sanatçının ne olacağını, galerinin ne olacağını o kadar konuşuyor ki… Ben bu noktada en doğru olanın süreci zamana bırakmak ve bu günleri üreterek değerlendirmek olduğunu düşünüyorum. Bu süreç elbet geçecek, bu konular yeniden tartışılacak ve her şey düzene girecek. Bu düşünce beni daha çok çalışmaya itiyor. Sanatın birleştirici, iyileştirici gücü insanlığa iyi gelecek. Sanat ve hayat daima iç içe olacak.