Hayatımda Aşk Dışında Her Şeyi Planladım

Birçok insanın cinsel sorunlarını aşabilme yolunda mektuplarla, mesajlarla, elektronik postalarla ulaşıp danıştığı Diva Kadın Sağlığı’nın kurucusu Op.Dr.Gökçen Erdoğan kadınların merak ettiği soruları röportajımızda cevapladı…

Gökçen Erdoğan’ı kısaca tanıyabilir miyiz?
14 yıllık kadın hastalıkları ve doğum uzmanı, 10 yıllık cinsel terapist, hayırlı olmaya gayret eden evlat, her gün yeniden anne, dilerim ömürlük eş ve iliklerime kadar kadınım. Tek birinden bile bir gün olsa feragat edemem. Kendimi geliştirmek dışında kaygım yok. Biliyorum ki kendimi ne kadar  geliştirirsem o kadar taşın altına koyarım elimi. Çok çalışıyor ve kendimi özel yaşantıma çokça saklıyorum. Dengemi tutturdum, yürüyorum. Bilmem nasıl bir özet oldu…

Tıp fakültesini bitirdikten sonra bu alana ilerlediniz… Kariyeriniz
önceden planladığınız gibi mi gelişti?
Hiçbir şey tesadüf değildi, hayatımdaki her şeyi planladım. Aşk hariç… Planları duygusuz bulmam, hissettiğim doğrultuda planladığım için. Kariyerim de duygularımın, isteklerimin, hayallerimin doğrultusunda şekillendi. Cinsel terapi, tıp ve psikolojinin bir kesişim kümesi gibi. Bu kesişim kümesi, kadın ve erkek için de daha yumuşak bir geçişi simgeliyor belki ve kalıcı çözümü elbette. Fizyolojiyi tam anlamıyla uzman gözüyle bilen ve ruhsal tepkimelere de buradan yola çıkarak bakan bir alan. Şarttı. Türkiye için büyük bir gereklilikti. Aileyi inşa etme sürecinin bir parçası bu bence. Dolayısıyla aileyi eksiksiz inşa etmek için o karpuzu da alayım dedim koltuğuma.

Özellikle “vajinismus” deyince akla gelen ilk isim oldunuz… Bu sorun
hakkında detaylı bilgi verebilir misiniz? Tedavi süreci nasıl ilerliyor?
Vajinismus bu ülkede kadın cinayetlerinin de sebeplerinden biri. Üstelik adını dahi bilmeyen çok insan var. Genç kızların, gerdek gecesindeki karşı koyuşları anlamlandırılamayınca felaket senaryoları üzerinden canlarına kast ediliyor. Başka kadınlarsa kadınlık görevlerini yerine getirmedikleri için aldatılıyor ya da terk ediliyorlar. Daha önemli bir şey söyleyeyim mi? Erkeğin orgazm olmamasından daha kötü bir sonuç ekleyeyim yani; kadının cinselliğini yaşayamaması. Evet son derece önemli bir sorun bu. Düzenli cinsel yaşama sahip ilişkilerin ahengini yakalayamaz cinsel sorunlar yaşayan ilişkiler. Ama umutsuzluk yok, zira çözüyoruz. Vajinismusta öncelik sorunun kökenine inmek. Her kadının sorunu başka nedenlere sahip çünkü. Bu sıralamada birinciliği toplumsal niteliklerimize ve yetiştirirken baskılama huyumuza veriyorum. İkincilik çocukluk travmalarının, üçüncülükse cinselliğe hazır kılacak girizgah ya da duygu eksikliği. Ama çok daha spesifik nedenlerle karşılaşabiliyoruz tabii. Bol şaşırtmacalı öyküler mevcut. Terapi ise çiftlerin birlikte gelmesini gerektiriyor, önceliğimiz bu. Sevişmek tek kişilik bir eylem değildir, kadın yalnız bırakılamaz. Çözüm yolu ise tamamen kişisel, her soruna, her bireye farklı bir rota çiziyoruz. Bundandır ki; ezbere yapılan işlere öfkeliyim. Yararlarından çok zararları oluyor.

Türk toplumunda cinsellik konusu adeta kapalı bir kutu… Bu konuda sorular sormak, sorunları paylaşmak tabu haline gelmiş… Siz bu tabuyu nasıl aşabildiniz? Ve şu an nasıl tepkilerle karşılaşıyorsunuz?
Cesaret göstermem gerekiyordu. Evli bir kadının cinsellik konuşmasını yadırgayanlar oldu mesela. Bekar bir kadın olsaydım da başka nedenlerle yadırgayacaklardı. Çünkü yadırgadıkları şey, bunu bir kadın olarak konuşmamdı. Siz hiç seviştiği için suçlanan, ayıplanan erkek gördünüz mü? Sırtına vurup sokuyorlar adamı gerdeğe. Karısını aldattığında ‘erkektir elinde tutsaydın’ derler kadına. Rolleri değişin ve kadının başına gelebilecekleri hayal edin. Alışkanlıkları değiştirip bunu bilimsel bir gözle izlemeleri için teşvik etmek gerekiyordu, denedim. Ve görüyorum ki oldu. Karşılıklı yakınlık ve güven. Kişisel özelliklerim yardımcı oldu ve ülke bir evse yatak odasına izin verdikleri ölçüde girdim ve bu izin işi sorun olmaktan çıktı zamanla… Birçok insan mektuplarla, mesajlarla, elektronik postalarla ulaşıp sorunlarını açıyor, bana ulaşamayanlar şehirlerinden uzman önerisi istiyorlar. Yol bitmedi bitmez ama böyle de durmaz.

Kadınlar size en çok hangi konularda danışıyor?
Orgazm olamıyorlar. Bizim erkekler, işlerini diledikleri gibi yapıp bitirince de sırtlarını dönüp yatıyorlar. Kadın, merak ettiğini soramıyor, partnerinden talepte bulunamıyor, yeni şeyler deneyemiyor. Yahu ama eğri ama klişe, herhangi bir yolla orgazm olamıyor. Başlıca sorun bu. Vajinismusu takip eden en yoğun cinsel sorun bu. Hemen ardından ön sevişme eksikliği ve dolayısıyla vajinal kuruluk geliyor. Giriş olmadan gelişme olur mu oysa?

Peki kendilerini yeterince rahat ifade edebiliyorlar mı?
Tabii ki mide ağrısı gibi rahat anlatmıyorlar. Ama inanın rahatlıyorlar kısa bir süre sonra. İş ki kliniğimden içeri girsinler, sonrası bende. Birbirimizi tanıyoruz, anlıyoruz. Onları yaşanan sorunların olağanlarına ve çözümlülüğüne samimiyetle ikna ediyorum. Ve sonra yol alıyoruz birlikte. Cinsel yaşam öyle bir şey ki sorun asla yalnızca sizin değil, ikinizin. Kimse samimi ve güvenilir bir yardımı reddetmez, usulünce sunarsanız. Yüklerini taşımalarına yardım ediyorum. Çünkü sağlıklı bireyler ve aileler ancak sağlıklı cinsel yaşamla mümkün.

Televizyon hayatında hızlı bir yükselişiniz oldu… Nasıl başladı bu süreç?
Zamanın TV 8’inden bir sağlık programına davet almamla başladı. Gün o gündür, sonrası hiç kesilmedi. Ve o başlangıcı paylaştığım arkadaşımla hala gönül birliği yapmaktayım, ekibimin de bir parçası. Ben elimi taşın altına koydukça birileri de gelip taşı kaldırıp elimin acısını hafifletmeye çalıştı. ‘Sen yeter ki konuş, program senin’ diyenler de oldu, yayın sonunda kendisi için sorularını sıralayan basın çalışanı arkadaşlarım da… İşin özü hem profesyonel bir çalışma, hem de cinsel eğitimin gerekliliğine inanan basın çalışanlarının desteğiyle. Tabii buradan ince bir sitem de bana ve benim gibi uzmanlara set çekenlere. Onları unutmak olmaz. Cinsel suçların kol gezdiği bir ülkede, tarih onları unutmaz.

Sağlıklı bir evlilik hayatı için çiftlere alanınızla ilgili olarak ne gibi önerileriniz var? Heyecan ve tutkunun yıllar geçse de canlı kalmasını nelere bağlıyorsunuz?
Heyecanlarını korumaya çalışmaları ve yeniliklere açık olmaları başlıca önerim. Çünkü bu aslında pek çok şeyi kapsıyor. Birbirimizi tanımamız uzun sürse de eninde sonunda sırlarımızı döküyor ve gizem perdemizi kaldırıyoruz. Yapabileceklerimiz de belli oluyor, yapılmasını istediklerimiz de. Rutin, ilişkinin düşmanıdır. Düzenli cinsel yaşamla rutini karıştırmamak lazım. Her gün başka biçimlerde sevişmek, her gün başka sohbetler yapmak mümkün. Yenilik şart, arayış şart. Yüreklendirmek, eşlik etmek şart. Baş başa kaçamaklar, fanteziler, erotik sohbetler, küçük sürprizler, erotik hediyeler, mesajlar, aklınıza ne gelirse… Yeter ki; partneriniz sizinle yatağa girerken sizinle ilgili farklı bir şey düşünebilsin.
Üç temel önerim de evliliklerin sürmesi için :
-Empati
-Şeffaflık
-Yapıcılık
Ve çiftler üç şeyden hiç çekinmemeli:
-Özür dilemek
-Teşekkür etmek
-Talep etmek
İşte size sağlıklı ilişki ve evlilik.