Doç. Dr. Ebru Karagün Fotoyaşlanma

Cildin yaşlanmasına etki eden faktörleri ele alarak fotoyaşlanmanın sebeplerini ve sonuçlarını açıklayan Doç. Dr. Ebru Karagün, güneş hasarını en aza indirmek için uygulanabilecek yöntemleri MAG Okurları için detaylandırıyor…

Fotoyaşlanma (Güneş Hasarlı Cilt) Nedir?

Yaşlanma; zamanla artış gösteren, kaçınılmaz ve doğal olan bir süreçtir. Doğduğumuz günden itibaren yaşlanma sürecimiz başlar; ancak, neden bazı insanların, olduklarından çok daha yaşlı göründüğünü, diğerlerinin ise daha genç göründüğünü hiç merak ettiniz mi? Deri yaşlanması hem kronolojik (yaşa bağlı) yaşlanma hem de fotoyaşlanma ile olur. Ultraviyole (UV) ışınlarının, derimizde erken yaşlanma değişikliklerini oluşturmasına “fotoyaşlanma” denir. Kırışıklıklar, ince çizgiler ve renk tonu eşitsizliği, yaşlandıkça sıklıkla ortaya çıkan kaçınılmaz cilt sıkıntılarıdır. Cildimizdeki bu değişikliklerin asıl suçlusu fotoyaşlanmadır; güneş ışığına ve UV ışığa maruz kalmanın neden olduğu, cilde verilen hasardır. Ciltteki gözle görülür değişikliklerin yüzde doksanından sorumlu olan fotoyaşlanma, yaşamınız boyunca maruz kaldığınız kümülatif (yıllar içerisinde oluşan, birikici) güneş hasarının doğrudan bir sonucudur. Cildinizin ne kadar yaşlı göründüğü, güneşte ne kadar zaman geçirdiğiniz ile doğru orantılıdır.

Fotoyaşlanma Risk Faktörleri

Güneşte geçirdiğiniz süre, en büyük risk faktörlerinden biridir. Güneşli bir yerde yaşıyorsanız, dışarıda çalışıyorsanız, yüksek rakımda yaşıyorsanız güneş hasarı ve fotoyaşlanma riskiniz daha fazladır. Diğer ana risk faktörü ise açık ten rengidir.

Fotoyaşlanma Nedenleri:

Kolajen fibrilleri ve elastin lifleri cildimizin sıkılığını, elastikiyetini, parlak, canlı görünmesini sağlayan bileşenlerdir. UVB ışınları (öğle saatlerinde daha yoğundur), cildin üst tabakasına zarar vererek güneş yanığına neden olur; ancak, UVA ışınları (akşam saatlerinde daha yoğundur), güneş ışınlarının yüzde doksan beşini oluşturur. Bu dalga boyu cildin derinliklerine inerek kolajene zarar verir ve anormal elastin üretimine neden olur. Cildinizin daha yaşlı görünmesine, yani fotoyaşlanmaya neden olur. Bunun yanında, cildimiz kendini korumak için UV maruziyetine tepki olarak melanin (kahverengi renk) üretir ve bu süreç güneş lekelerine, çiller, yaşlılık lekeleri gibi renk tonu eşitsizliklerine neden olur.

Fotoyaşlanma Belirtileri:

ï Kırışıklıklar

ï Sarkık cilt (esneklik kaybı)

ï Koyu lekeler (güneş lekeleri)

ï Kan damarlarının belirginleşmesi

ï Ciltte renk eşitsizliği

ï Cildin çok kuruması ve sertleşmesi

ï Cildin hassaslaşması

Fotoyaşlanmadan korunmak için çok düzenli bir şekilde güneş koruyucu kullanılmalı ve güneşin hasarını azaltabilen uygulamalar (mezoterapi, Scarlet X) yapılmalıdır.

Güneş Işınlarından Nasıl Korunurum?

ï En az SPF 30 olan güneş koruyucu kullanmalıyız. SPF 50 üstü güneş koruyucu kullanmak ek katkı sağlamayacaktır.

ï İçeriğinde çinko oksit ve/veya titanyum dioksit içeren güneş koruyucular tercih edilmelidir. Özellikle güneş koruyucunuz demir oksit içeriyorsa mavi ışık spektrumuna da etkin koruma sağlayacaktır, çünkü kullanacağız güneş koruyucularının hem UVB ve UVA hem de mavi ışığa karşı koruma faktörü içermesi önemlidir.

ï Dermatologlar olarak bizler, “Saat 10.00-16.00 arasında güneşe çıkmayın, denize girmeyin.” uyarısında bulunuruz, çünkü bu saatlerde UVB ışınları fazladır, bu ışınlar güneş yanıkları ve uzun dönemde deri kanserlerine neden olur. Sizin her kötü güneş yanığınız, derinizdeki DNA yapısına zarar verir ve ilerleyen yaşlarda deri kanserine maalesef zemin hazırlar. Saat 16.00’dan sonra UVB ışınları azalır, UVA ışınları yoğunlaşır. UVA ışınlarının, güneş yanığı ve deri kanseri yapma ihtimali daha zayıftır fakat fotoyaşlanma yapma riski çok daha fazladır. Bu sebeple güneş koruyucunuzu sabah kalktığınız gibi uygulamanızı ve gün batana kadar kullanmanızı önermekteyiz. Akşama doğru güneşin yakıcı etkinliği azalır fakat yaşlandırıcı etkinliği artar.

ï Gün içinde güneş koruyucularınızı dört saatte bir tekrarlamanız gerekmektedir. Güneş koruyucu kullanmak; deri kanserlerinden, fotoyaşlanmadan korunmak için olmazsa olmazımızdır. Fotoyaşlanma sürecini minimalize etmek, cildimizin kalitesini artırmak, daha canlı, daha sağlıklı bir cilde kavuşmak, ince kırışıklarımızı ve sarkmalarımızı azaltmak için yaz ve kış dönemlerinde Scarlet X ve/veya mezoterapi uygulamalarını yaptırabilirsiniz.

Fotoyaşlanma Süreci Tersine Çevrilebilir mi?

Mezoterapi

Yüz mezoterapisi ile, biorejuvenation (cildi uyarıcı) ve mezolift (cildi germe) temel hedeftir. Vitaminler, mineraller, amino asitler, koenzimler, antioksidanlar ve hyalüronik asit gibi, cildin ihtiyaç duyduğu maddelerin cildin alt katmanlarına enjekte edilmesiyle gerçekleştirilen bir tedavi yöntemidir. Mezoterapi uygulaması hangi amaçla yapılacaksa, kullanılan ürünlerin içerikleri buna bağlı olarak farklılık gösterir. Özellikle yaz döneminde güneş hasarı belirgin olduğundan dolayı antioksidan etkinliği yüksek mezoterapiler tercih edilmelidir. Lekelenme; çoğu kişinin yaz döneminde en çok canını sıkan durumdur, bu durumu azaltmak için leke oluşumunu önleyen veya oluşmuş bir leke varsa deri içerisinde yayılmasını engelleyen bileşimleri içeren mezoterapi ürünleri kullanılmalıdır.

Mezoterapi Seansları

Mezoterapiyi yaz döneminde, güneş hasarını azaltmak için iki ila üç hafta ara ile üç ila dört seans olarak planlamaktayız.

Mezoterapi Sonrası Güneşe Çıkmak

İki gün boyunca, yoğun güneş ışınlarından uzak durmanızı istemekteyiz; güneş koruyucu kullanarak rutin yaşantınıza devam edebilirsiniz. Güneşin cildinize verdiği hasarı minimalize etmek ve cilt altındaki geri dönüşümsüz süreci önleyebilmek için yaz dönemlerinde güneş hasarını ve lekelenmeyi azaltarak cildinizi koruyacak mezoterapi seçeneklerini düşünebilirsiniz.

Scarlet X

Cildin yenilenmesi, gençleştirilmesi (antiaging) amacıyla son yıllarda altın iğne teknolojisi kullanılmaya başlanmıştır. Scarlet X, ABD Silikon Vadisi’nde geliştirilen son teknoloji bir altın iğne uygulamasıdır. Cildin bir bütün olarak gençleştirilmesinde, ince kırışıklıkların giderilmesinde, cilt lekeleri ve kızarıklığının tedavi edilmesinde, cilt tonunun aydınlatılmasında, gözeneklerin sıkılaştırılmasında, akne izlerinin iyileştirilmesinde, deri çatlaklarının (stria) tedavisinde güvenlik ve etkinlik açısından klinik olarak kanıtlanmış FDA onaylı bir cihazdır. Güneş ışınları kolajen sentezini azaltarak ve elastik liflerin yapısını bozarak fotoyaşlanmaya neden olmaktadır. Yaşlanma sürecini durduramayız ama yavaşlatabiliriz. Bu yavaşlatmayı ise cilt kalitesini artırarak sağlayabiliriz. Cilt kalitesini artırmak, fotoyaşlanmayı azaltmak için en doğru seçenek Scarlet X’tir.

Scarlet X İşleminde Ağrı

Uygulamada kişiye özel başlıklar kullanılır. Bu başlıklarda mikro iğneler bulunur ve bu mikro iğneler aracılığıyla cilt altına radyofrekans dalgaları gönderilir. Ağrı eşiği kişiden kişiye göre değişmektedir. Genellikle minimal ağrı hissedilmektedir. Ağrı ihtimalini mümkün olduğunca azaltmak için uygulamadan yaklaşık otuz dakika önce tedavi bölgesine topikal anestezik krem uygulanmaktadır. İşlem süresi ortalama kırk beş dakika sürmektedir.

Scarlet X Tedavisinde İyileşme Süreci

Uygulama sonrasında, bir ya da iki saat içinde geçen hafif bir kızarıklık oluşur. Hasta sosyal yaşamına hemen geri dönebilir. İşlem sonrasında ciltte mikro kanallar oluştuğundan yirmi dört saat boyunca banyo yapılması ya da havuza girilmesi önerilmez. Cildin üst tabakasında herhangi bir hasar oluşmadığından Scarlet X uygulamaları yaz ve kış dönemlerinde yapılabilir. Sonrasında güneş koruyucu kullanmak ve nemlendirmek yeterlidir.

Scarlet X Uygulaması Sonrasında Yan Etki

Scarlet X uygulaması son derece güvenli bir sistemdir. Uygulama sonrasında morarma, kanama oluşmaz, iğne izi kalmaz. Her mevsim uygulama yapılabilir.

Scarlet X Seans Sayısı ve Sonuçlar

Cildi gençleştirmek için yapılan uygulamalarda bir ay arayla üç seans yapılması yeterli olacaktır.

Ultraviyole ışınları deri yaşlanmasını artıran faktörlerin başında gelmektedir. Güneş koruyucu kullanmak hem deri kanserlerinden hem de fotoyaşlanmadan korunmada önemlidir. Fotoyaşlanma sürecini azaltabilmek, cilt kalitesini artırmak, cildimizdeki kolajen, elastin kaybını minimalize edebilmek için Scarlet X ve mezoterapi en doğru yaklaşımdır.