Başka Dilde Mert Fırat

Tiyatro ve televizyondaki başarılı performanslarına bir de sinema ayağını ekleyen Mert Fırat sinemada ilk başrol deneyimini “Başka Dilde Aşk” filmi ile yaşadı.
Şiddetle tavsiye ettiği yeni filmi üzerine de konuştuğumuz bu keyifli sohbette Mert Fırat’ı daha yakından tanıyacaksınız…

İsveç’te Radyo Televizyon eğitimi aldınız… Hangi rüzgar attı sizi İsveç’e?
Türkiye’de istediğim bölümü kazanamadım sonra İsveçli bir arkadaşım vardı onun sayesinde de İsveç’e gittim.

Sonra 2000’li yılların başında doğduğunuz şehre, Ankara’ya Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’ne tiyatro eğitimi almaya geldiniz. Radyo televizyonda aradığınızı bulamadınız mı?
İsveç’te okuyabilmek için çalışmaya başladım sonra çalışma okulun önüne geçti. Oyunculuk eğitimi almak istiyordum o yüzden Ankara’ya döndüm, sınavlara hazırlandım ve kazandım.
Kariyeriniz Ankara Devlet Tiyatrosu’nda mı başladı?
Evet, Suç ve Ceza oyunuyla başladı.

Tiyatroya gönül verip dizilere transfer olan kafiledensiniz sanırım siz de… Tiyatro ruhu, dizi oyunculuğu da cebi besliyor diye söylenir ve o yüzden televizyona bir kayış yaşanır. Televizyon’a geçişiniz hangi projeyle oldu? Ankara’dan İstanbul’a yol ne zaman göründü desek daha doğru olur…
Ben Ankara’dan İstanbul’a tiyatro için geldim, oyun atölyesi Hırçın Kız için seçmeler yapıyordu onun kazanınca İstanbul’a geldim. Yersiz Yurtsuz ve Binbir Gece ondan sonra başladı. Ama Ankara’dayken de günlük bir dizi olan Bizim Evin Halleri’nde oynuyordum.

Binbir Gece ile tanındınız diyebilir miyiz? Binbir Gece en çok izlenen dizilerdendi, oldukça başarılı bir projeydi…
Evet, çok iyi bir kadroyla çekilen, kaliteli ve başarılı bir yapımdı. Benim için de önemli bir proje oldu.

Şimdi de iddialı oyuncu kadrosu ile Kapalıçarşı adlı diziyle seyirci karşısındasınız. Yer aldığınız projelere baktığımızda hep başarılı işlerin yer aldığınızı görüyoruz. Seçici mi davranıyorsunuz? Yoksa şan veya tesadüf mü?
Yazın birçok dizi senaryosu geldi hepsini okudum ama Kapalıçarşı yapım şirketi TMC olduğu için benim için önemliydi bir de Erkan Can, Olgun Şimşek ve Nejat İşler gibi oyuncularla çalışacağım için tercih ettiğim bir proje oldu.

Peki, sorsak tiyatro mu televizyon mu diye ne cevap verirsiniz?
Tabi ki tiyatro…

“Başka Dilde Aşk” filminden bahsedelim biraz da… Saadet Işıl Aksoy gibi yine sizin gibi genç bir yetenek ile beyaz perdedeydiniz. Sinemadan nasıl bir tat aldınız?
Sinemanın temposu dizi gibi olmadığı için daha rahat olacağınız, daha iyi konsantre olabileceğiniz ve derdinizi daha iyi anlatabileceğiniz bir yer. Ayrıca bu filmde ilk defa bir senaryo yazdık İlksen Başarır’la birlikte, onun ilk filmiydi, benim sinemada ilk başrolümdü o yüzden de bizim için çok önemli bir proje oldu.

İş konusunda ulaşmak istediğiniz bir hedef var mı? Yoksa ben hedefime çoktan ulaştım mı diyorsunuz?
Oyunculuk hiçbir zaman bitmeyecek bir alan. Çalışmak da öğrenmek de asla bitmiyor. O yüzden hedefime ulaştım diyebileceğim bir şey değil.
İş dışında neler yaparsınız? Eski milli kürekçi olduğunuz pek bilinmiyor mesela? Kesin iş dışında kendini spora vuranlardansınızdır…
Dizi temposu çok yoğun olduğu için fazla bir şey yapmaya fırsat kalmıyor ama arada spora gidiyorum. Onun dışında film izleyip, kitap okuyorum ve dinlenmeye çalışıyorum.

Oyuncu olmasaydı ne olurdu Mert Fırat?
Herhalde aşçı olurdum çünkü yemek yapmayı çok seviyorum.

Hayatta olmazsa olmazlarınız var mı?
Yok…

Özel hayatınızda nasılsınız? Mantık mı ağır basar duygular mı?
Zaman zaman değişir ama genelde ikisini dengede tutmaya çalışıyorum.

Özel hayatınızı gizli tutmayı seviyorsunuz bir de… Özellikle mi bu gizlilik? Yoksa “İstemeyen yakalanmaz.” mı diyorsunuz?
Gizleyecek bir şeyim yok bunun için özel bir çaba göstermiyorum aslında.
Hayran kitleniz de oldukça geniş… Özellikle Binbir Gece, Kapalıçarşı gibi ses getiren projelerden sonra sizi tanıyanların ve hayranların sayısı artmış olmalı!
Diziler ve özellikle filmden sonra biraz daha tanınır oldum diyebilirim.

Sevgililer Günü’nde bir planınız var mı?
Sette olacağım muhtemelen…

Son olarak MAG Okurları için neler söylemek istersiniz?