Ankara’nın Yeni Yaşam Tarzı

Başkentin artık o monoton yapısından uzak çok rahat, keyifli ve ferah bir spor merkezi ile yeni bir yaşam tarzı sunan Base Life Club’a merhaba deyin!
Çayyolu’nda Sas Concept tarafından kurulan Base Life Club, başkentlilerin yaşam alışkanlıklarını değiştirerek; çok daha sağlıklı, kaliteli yeni bir hayat tarzı sunuyor. Kurucularından Simon Edge bu konuda sorularımızı yanıtlıyor…

Bize kendiniz hakkında bilgi verirmisiniz? Simon Edge kimdir?
Simon Edge: 1993 yılında, 42 yaşındayken İngiltere’den geldim. Türkiye’ye geldikten sonra ilk iş olarak Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Doğramacı’nın isteği üzerine bir hazırlık okulu açtık. Benim ilk tecrübem spor tesisini projelendirme oldu. Ben orada üç yıl boyunca atletik direktörlük görevini yürüttüm. Tecrübe olmadan ve Türkçe bilmeden bu işle uğraşmaya başladım. Ondan sonra Bangkok’ta bir öğretmenlik teklifi aldım ama teklifi almadan önce eşim ile tanıştığımdan dolayı da oraya gitmek istemiyordum.  Ancak ziyaret için Tayland’a gittik. Tayland Bangkok’ta Sheraton Otel’inde yeni bir SPA ve fitness kulübü açılıyordu. Otelde hiçbir tecrübem olmadan bir SPA Müdürü olarak kendime iş buldum ve başladım. İki yıl orada çalıştım sonra 1997 Uzak Doğu Ekonomik Krizi oldu ve ayrılıp Türkiye’ye geri döndüm. Sports İnternational’in o zamanki sahiplerinden biri olan Jimmy Carter: “Sports İnternational’in genel müdürü ol.” dedi. Bir yıl Ankara Sports İnternational’de genel müdürlük yaptım. Daha sonra İzmir’e gittik ve iki buçuk yıl da İzmir tesisinin genel müdürlüğünü üstlendim ve tekrar bir ekonomik kriz geldi. İşten ayrılmak zorunda kaldım. Sonra Lübnan’a, Beyrut’a gittik. Orada Bangkok’taki gibi SPA tarzı bir işe girdim ama bu sefer danışman olarak başladım ve Beyrut’ta Moevenpick Resort’te çalıştım. Ön açılıştan dizayn konsepte kadar her şeyi yerine yeniden koyduk. Elemanları da yeniden eğittik ve güzel bir SPA ve fitness kulübü işlettik. İki yıl orada kaldım. O dönemde Amerika Irak’a girdi ve İngilizler’e karşı bir tepki oldu. Bizim de yeni doğmuş bir bebeğimiz oldu onu Lübnan’da büyütmek zor olacaktı. Biz tekrar Türkiye’ye geri döndük. Ankara’da Escape adında küçük bir tesis açtık. Escape, Çankaya Yıldız’da hala aktif. Orası butik bir tesis; fitness, SPA ve pilatese yönelik. Tesisteki amaç orta geliri olan insanlara hitap etmekti ve tesise gelip rahat ve iyi bir şekilde spor yapabilmelerini sağlamaktı. Escape’teki bazı cihazların Türkiye distribütörlüğünü üstlendik. Üç yıl boyunca orayı işlettim ve sonra da Sabri Kaya ile beraber SAS Concept’i kurduk.

SAS Concept’in amacı nedir?
S.E: İkimiz de profesyoneliz, birbirimizi tanıyoruz ve aynı piyasayı kolluyoruz. Sonra gücümüzü birleştirelim ve beraber çalışalım dedik. Piyasada artık eleman olarak değil şirket olarak yer alalım istedik. Çünkü bir boşluk olduğunu fark ettik. Bu şirket, inşaat firması tarzında yani yap-sat mantığı var. “Bir TL yatırım, sonraki yıl iki TL kazan”, bu ne sıkıntı yaratıyor ne de hiçbir şekilde eleman ya da bu sektör için hiçbir geri getirimi olmuyor, standardı yükseltmiyor. Bu sektörde çoğu format böyle olduğu için çoğu iyi tesislerin genelde önü çok hoş oluyor ama arkası bomboş oluyor. Ankara’da oluşmuş bir sektör değil, kemikleşmiş bir yapı var. SAS Concept’i kurduktan sonra ikimiz de akademik taraftan geldiğimiz için bu sektörü biraz daha profesyonel hale döndürmek istedik. SAS Concept ile hoca yetiştirmek ve sektörü büyütmeye çalıştık. Hocalara yatırım yapmak yani “ilk yıl bir TL yatırdınız gelecek yıl iki TL kazanma” mantığı değil de “bir TL yatırdınız gelecek yılda 60–70 kuruş kazanıp büyümek ve daha profesyonel olma” mantığıyla hareket ettik.

Neden “Base Life”, ne anlam taşıyor?
S.E: “Base”in aslında İngilizce üs anlamı var. Türkçe’de güvenli, sağlam ve ev anlamına geliyor yani sizin her zaman geri döneceğiniz yer anlamına geliyor. “Base” sağlam bir nokta, dönülecek bir noktadır. Özellikle bu Ankara için önemli bir şey çünkü yapacak bir aktivite yok. İnsanlar alışveriş merkezlerine, hafta sonu da gece kulüplerine gidiyorlar. Biz de buraya “Base” adını koyarak; üs, ev olsun burası dedik. Daha sonra sadece “Base” değil “Base Life Club” olsun istedik. Böylece bir yaşam tarzı oluşturmaya çalıştık. Önü hoş, arkası boş olmayan sadece fiziksel ve görsel olarak hoş bir tesis planlamadık. Birçok aktivitesi olan bir tesis planladık. İki amacımız var; ilki SAS Akademi’de profesyonel hocalar yetiştirmek. Bunu Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile beraber gerçekleştiriyoruz ve şu anda iki tane kurs düzenliyoruz. İkinci amaç ise SAS Advanture… İçeriği ise insanlar paraşüt yapma isteğini, kayak yapma isteğini, kanyon yürüyüşü, dağa tırmanma isteğini gerçekleştirmek. Biz bu aktiviteyi yapmak istiyoruz diye bir talep olduğu zaman biz de bir organizasyon yapıp aktiviteyi gerçekleştirebiliriz. Şu anda erken, biz o etaba gelmedik ama inşallah kış bitmeden bir kayak turu yapmayı düşünüyoruz.

Base Life Club’ın özellikleri nelerdir?
S.E: Yaklaşık 6.500 m2 kapalı alan ve 6.000 m2 açık alanı bulunuyor. Tesise girdikten itibaren led ışıklı renk değişim yönlendirmesi ve soyunma odalarında inanılmaz rahatlık var. Ankara’da bu şekilde tasarlanmış olan soyunma odası yok. Beş yıldızlı bir otelde olan soyunma odasından daha lüks. Geniş dolaplar ve bir ıslak alanımız var, hem erkek hem de bayan için ayrı alanlar var. Sauna, buhar odası, jakuzi, macera duşlar var. Çok keyif alacağınız bir mekân. Spor yapmadan bile buraya gelerek keyif yapıp çıkabilirsiniz. Fitness alanına, SPA’ ya, havuza ya da tenis kortuna çıkmanıza gerek yok. Bu tesisin tasarımındaki ana prensip; doğal ağaç, doğal taş, bol bol cam aydınlık ve ferah bir mekân olması. Bu tasarımı yaparken havuzumuz çok özel oldu. Havuzumuz ağaç kaplama ve havuzun seramikleri özel seçim oldu. Neden? Çünkü led ışık sistemi koyduk. Led ışık sistemde maksimum verim elde etmek ve homojen renk oluşması için böyle bir uygulamaya ihtiyaç vardır. Havuzda yüzdüğün zaman suyun rengi müziğe göre değişecek. Yüzerken suyun altında müzik dinleyebilirsiniz. Yani suyun altında farklı bir dünya oluşturduk. Tesisimize gelen insanlar havuzumuza hayran kaldı. Havuzun kenarında da bir jakuzi bulunuyor.  O jakuzinin üst kısmı camdan yani dışarıdaki havayı görebilirsiniz, kar yağdığında kar yağışını izleyerek jakuzi keyfi yapabilirsiniz. Kapalı havuzun bulunduğu mekân açık terasa bakıyor, yaklaşık 2.500 m2 açık alana bakıyor orada da açık havuzumuz ve dinlenme terasımız yer alıyor. Yazın da keyifli bir açık mekân konsepti oluşturmak istiyoruz. Gündüz havuz keyfi, akşamüzeri de lounge, caz müzik, eş dostla ile beraber yemek yiyebileceğiniz bir kulüp havası… Sonra da belki düğün organizasyonları ve özel gece organizasyonları yapabiliriz. 1.000in m2 olan bir alanımız var; buraya tenis kortları yaptıracaktık ama zen bahçesİ yapmaya karar verdik. Burada yogayı, açık havada yaptırabiliriz. Bunun için orası yeşillendirilecek ve güzel bir zen bahçe alanımız olacak. Çok modern bir tesis oldu. Konuklarımız en son teknoloji ürünü olan cihazlar ile çalışırken hem arka bahçe hem ön bahçeyi rahatlıkla seyretsin istedik.
Bu kadar büyük bir alan ve hakikaten şu dönemdeki Türkiye için çok önemli bir yatırım. Özellikle ekonomik kriz döneminde bizim bu projeye ne kadar inancımız olduğu görülebilir. Sadece fitness alanına baktığınız zaman çok geniş bir alan. Fitness alanında yaklaşık yüz tane ipod takabileceği dokunmatik ekranlı televizyon var. Fitness alanında bile farklı bir uygulama yaptık fitness cihazlarını her yere dağıttık. Yani isterseniz dışarıda kar yağıyorken karı seyredebilirsiniz, isterseniz havuzu seyredebilirsiniz, isterseniz basketbolu seyredebilirsiniz. Ayrıca boks ringimiz, tırmanma duvarımız, squashımız var ve cam kaplı olan bir basketbol sahamız bulunmakta, beş tane aerobik stüdyomuz var.
Grup aktiviteleri için güzel bir stüdyomuz var, spinning bisiklet için tasarlanmış bir alanımız var. Oraya koyduğumuz bir cihaz ile kalp hareketlerinizi perdeye yansıtarak spor yaparken hocanızın sizin temponuzu ayarlayıp sizin için gerekli olan çalışmayı yaptırması sağlanabilecek. Aynı zamanda bisiklet çalışması yaparken hem sizin kalp ritminiz görünecek hem de başka bir görüntüyü, örneğin Amerika’daki Büyük Kanyon’u aynı anda görebileceksiniz.
Cafe mekânımız da çok güzel. Feel Life Cafe çok özel; Ankara’da ve Türkiye’de bir ilk olan cafede, beslenme uzmanıyla beraber hazırlanmış 500 kalorinin altında bir mönü oluşturuldu. Amaç neydi? Türklerin yemek çeşitleri çok ve zengin. Bunun için biz de tüm mönüyü 500 kalorinin altında tuttuk, yüzde yetmiş içeceğe odaklandık.
Ayrıca çok benim yurt dışında aldığım tecrübeyle buraya çok güzel bir SPA oluşturduk. O SPA’yı da Elements Life SPA olarak isimlendirdik. SPA’nın içerisinde eski esintilere modern çizgileri kazandırarak bir hamam oluşturduk.  SPA alanımızda iki tane saunamız var. Bizim tesisimizde toplam beş tane sauna var ama her saunada farklı bir doku var farklı bir yapı var. SPAmızdaki saunada bir cam mekân ve bambu var.  AVT (Akustik Wave Terapi) cihazımızla selülite karşı çok güzel sonuçlar alınabiliyor ve bayanların form tutmasına yardımcı oluyor. Aynı zamanda akupunktur konusunda çok aktif bir hocamız var. Afrika’dan gelen bir bayan hocamız var, o da bambu masaj ve mui mui, lomi lomi masaj yapıyor. Tam kapsamlı bir SPAmızdaki tüm elemanlar ciddi bir şekilde eğitimden geçirildi. Gerçek bir SPA konsepti tanıtmak istiyoruz Ankara’ya. Ankara bu konuda oldukça geri kalmış.
Salonda iki tenis kortumuz bulunuyor. Çok ciddi bir tenis programımız olacak. En iyi hocaları seçtik ve bunun üzerine de daha iyi eğitim verdik. Amaç, insanların en iyi hizmeti alması ve en çabuk şekilde sonuç elde etmesidir. Çünkü insanlar önü hoş, arkası boş olan şeylere gidip üye oluyorlar ve hiçbir sonuç alamadan ya da yeteri kadar işi bilen insanla karşılaşmadıklarından bu spor sektörünü bırakıyorlar. Bizim amacımız bu insanları sektöre kazandırmak ve sektörü büyütmek.
Bu tesisin bir başka özelliği de var. Yanımızda kardeş işletmemiz Mini Town var; küçük bir kasaba. Çocuğunuzu oraya bıraktığınızdan itibaren gelişmek için fiziksel aktivitelerle çocuklar kültürel ve sanal gelişme gösterebiliyor. Üçte bir boyutta yapılmış bir küçük kasaba var. Mesela trafik okulunda çocuklar başlıca trafik kurallarını öğrenebilirler. Yumuşak bir oyun alanı, jimnastik salonu, oyun havuzları var. Bu bize ve bize üye aileler için inanılmaz bir imkân sağlıyor. Çocuğunuzu oraya rahatlıkla bırakıp bize gelebilirsiniz. Siz spor yapıyorken çocuğunuz da aynı şekilde spor yapıyor veya kendisini geliştirebiliyor. Bu Ankara için çok önemli bir şey; sokakta çocuk bırakmak imkânsız ve bu alışveriş merkezlerindeki iki oyuncak koyulmuş kandırmaca çocuk yuvaları gibi değil, Mini Town. Gerçekten inanılmaz ve üyelerimiz için ücretsiz sunduğumuz bir imkân. Ayrıca Mini Town’a dört farklı kamera yerleştirilecek ve siz spor yaparken çocuğunuzun ne yaptığını görebileceksiniz.
Diğer bir özellik de kullandığımız spor malzemeleri; Technogym. Technogym dört kez resmi olimpik tedarikçi oldu. Bunun ne anlamı var? Dünyada on altı yılda nerede, ne kadar olimpik oyunlar olduysa onlar da Technogym cihazlarını seçmişler. Ayrıca Kaiser cihazı, Sas Concept olarak ilk defa Türkiye’ye getiriyoruz. Hem spinning bisiklet hem de functional training cihazı. Functional training ne demek? Vücut, doğal hareketleri yaptırılabilir olan bir cihaza bağlanıyor. Tenis yapmak isterseniz bunun üzerinde serbest bir şekilde functional training yapabilirsiniz. Bu cihazın bir başka özellik de numatik olarak çalışıyor. Yani ağırlık kaldırmıyorsunuz ondan dolayı hem spor performansı için yani profesyonel sporcu yetiştirmek için hem rehabilitasyon için en doğru seçim. Bizi tercih edenler hem profesyonel bir sporcu olmak hem tedavi amaçlı hem de performans artırmak için güç ve hız olarak bu kaiser cihazı ve ekibiyle beraber çalışabilir.

{gallery}roportaj/250609baselife{/gallery}