Sade, Farklı, Tutkulu – Yağmur Tanrısevsin
İlk olarak “Güneşi Beklerken” dizisiyle tanıştığımız; farklı tarzı, sadeliği, yardım severliği ile kalplere dokunan, genç ve başarılı oyuncu Yağmur Tanrısevsin ile MAG Okurları için enfes bir çekime imza attık… Hem de samimi sohbetiyle kendisini yakından tanıdık…
Sizinle “Güneşi Beklerken” dizisi ile tanıştık. Ardından birçok başarılı proje ile kariyeriniz devam etti. Oyunculuk serüveniniz başladığından beri hayatınızda neler değişti?
Elbette değişen çok şey olmuştur. Fakat değişmeyen tek şey; oyunculuk hevesim ve isteğim. Kendimi bu kadar kaliteli ve beğenilen bir işle tanıttığım için şanslı hissediyorum. Çünkü halâ yurt dışı tatillerimde bile dizinin yurt dışı yayınlarını izleyen insanların beni tanıdığını görüyorum ve çok mutlu oluyorum. Umarım “Güneşi Beklerken” gibi iz bırakan nice işlerin içinde yer alırım.
Yeni bir proje geldiğinde canlandıracağınız karakteri incelerken en çok nelere dikkat ediyorsunuz?
Bir projeye “evet” demeden önce her açıdan bir değerlendirme yapmaya çalışırım. En başta “Role ne katabilirim?”, “Rolü daha iyi nasıl canlandırabilirim?”, “O rol için benden beklenen ne?” gibi sorular var. Bu soruların cevaplarını bulduktan sonra esas işim olan oyunculuğa ve role hazırlanmaya odaklanırım. Bu aşamada da büyük bir heyecan başlar. En iyisini yapabilmek ve en iyisi için en yüksek düzeyde çabayı göstermek. Bu heyecan ve işime duyduğum sevgi hatta saygı ilk günden beri hiç değişmedi. Hatta artıyor bile diyebiliriz.
Sizce başarılı olmanın en büyük sırrı nedir?
Hayal etmek, kendinize bir hedef ve yolculuk belirlemek, bu yolculukta elinden gelenin en iyisini yapmak ve bu yolda olmaktan keyif almak. Emek verip, inandığınız her şeyin mutlaka geri dönüşü oluyor.
Kırmızı çizgileriniz var mı? Asla aşılmasına müsaade etmediğiniz…
Saygısızlık ve haksızlık benim için kırmızı çizgi!
Dijital dünya artık hayatımızda büyük bir önem taşıyor. Dijital platformlar ile ilgili sürprizleriniz olacak mı?
Devam eden görüşmelerim var. Çok istiyorum ama önemli olan doğru projede ve bütünleşebildiğim bir karaktere hayat vermek.
Akıllı telefonlar ve sosyal medya hayatımıza girdiğinden beri göz önünde mesleklerin içerisinde sizler için hayat biraz daha zorlaştı mı?
Benim için sosyal medya; insanların, ekrandan veya film perdesinden gördüğü kişilerle doğrudan iletişim kurabildiği mecralardır. Ne düşündüklerini, neyi sevdiklerini, ne konuştuklarını karşılıklı etkileşim içinde takip edebiliyorum. Onlara çok değer veriyorum. Onların da bana verdiği değeri, sosyal medya aracılığı ile görebiliyorum. Bu da beni çok mutlu ediyor. Ayrıca, iyi bir sosyal medya kullanıcısıyım. Dijital dünyadaki gelişmeleri takip ediyorum. Geleceğin dünyası ilgimi çekiyor. Hem kendi mesleğimde neler olup bitiyor hem de dijitalleşme sosyal yaşantımızı nasıl etkileyecek anlayıp, düzenli takip etmeye çalışıyorum.
Sizi her zaman pozitif enerjiniz ve gülümsemeniz ile gördük. Motivasyonunuzu korumanın sırları nelerdir?
Gülümsemeyi ve pozitif olmayı seviyorum, karşınızdaki insana bir enerji veriyorsunuz. Gülümsemenin ve pozitif enerjinin en güzel yanı bulaşıcı olması ve unutan insanlara bir bakışla bile hatırlatabilmeniz. En büyük motivasyonum bu. Kendimi kötü hissettiğim, düşük motivasyonda olduğum zamanlar elbette oluyor. Bu zamanlarda kendimi motive etmeye çalışıyorum. Kitap okumak, meditasyon yapmak, en önemlisi de yazı yazmak bana çok iyi geliyor. Mesela her sene mutlaka o sene yaşadığım iyi – kötü her şeyi, bana hissettirdiklerini, gelecek yıllarla ilgili düşüncelerimi, hayallerimi yazıyorum. Sonra tekrar okuduğunuzda problem olarak gördüğünüz şeylerin aslında ne kadar küçük şeyler olduğunu farkediyorsunuz. O zamanki hayalleriniz ve nasıl bir yolculukta ilerlediğinizi görmek sizi motive ediyor ve sahip olduğunuz her şeyin ne kadar değerli olduğunu hissetmenizi sağlıyor…
Sizin için aşk ne ifade ediyor?
Aşkın bende birçok tanımı var. Mesela yaşama aşkı, doğaya, hayvanlara, insanlara olan aşk… İçinde tutku barındıran her şey benim için aşktır diyebilirim.
“Oyuncu olmasaydım, kesin bu işi yapardım” dediğiniz bir meslek var mı?
Hem de birden çok. Tasarımcı, iç mimar, veteriner, belki de bir psikolog… Bu yüzden oyunculuk, beni çok mutlu ediyor. Her karakterde farklı bir hayatı, hayalleri ve meslekleri deneyimleyebiliyorum. Karakterle özleşme sebeplerinizden biri de bu oluyor zaten.
Moda stilinizi nasıl tanımlıyorsunuz?
Modayı ve trendleri yakından takip ederim. Günlük hayatımda kendime yakışanı ve rahat ettiğim kıyafetleri giymeyi tercih ederim. Sade ve rahat olmak diyebiliriz. Ama özel günlerde durum farklı. İşim gereği katıldığım davetler, etkinlikler, galalar vb. Durumlarda daha trend ve şık olmak beni mutlu ediyor. Göz önünde olan bir iş yaptığınızda insanlara saygınızdan dolayı özenli olmanız gerekiyor. Kıyafet seçimi insanın kendisini yansıttığı ve kişiselleştiği zaman iyi hissetmenizi sağlıyor.
Güzellik ve bakım ritüelleriniz nelerdir?
Cilt sağlığı benim için çok önemli. O yüzden cilt temizliğini ve bakımını ihmal etmiyorum. Her zaman doğal içerikli ürünler kullanmayı tercih ediyorum. Güneş koruyucu en önemlisi. Yaz-kış, dışarı çıkarken mutlaka kullanıyorum. Cildi hem zararlı ışınlardan hem de hava kirliliğinden koruyor. Cilt sağlığına önem verdiğiniz sürece rutin olarak makyaj yapmaya ihtiyaç duymuyorsunuz o zaman makyaj yapmak hem eğlenceli hem de mutlu bir aktiviteye dönüşüyor.
Gelecek hayallerinizden bahseder misiniz?
Önümde çok uzun bir yol var. Bir oyuncu olarak oyunculuğun her alanında, farklı kadın hikâyelerini anlatmayı hedefliyorum.
Bir süper kahraman olsaydınız nasıl bir süper kahraman olurdunuz?
Yalnız ve yardıma ihtiyacı olan savunmasız insanların ve hayvanların yanında olup onları koruyabilen ve dokunduğu herkese şifa verip iyileştirebilen bir kahraman olmak isterdim.
Yeni yıl, yeni heyecanlar…Neler hissediyorsunuz yeni yıl ile ilgili?
Bu sene toplum adına çok dileğim var. Öncelikle tüm dünya için koronavirüsün tamamen yok olmasını, SMA hastası tüm çocuklarımızın kolayca tedavi olabilmelerini ve iyileşmelerini, kadın cinayetlerinin son bulmasını, hayvan hakları yasasının bir an önce çıkmasını diliyorum. Sürdürülebilir bir hayat için herkesin birbirine saygılı ve duyarlı olacağı bir gelecek diliyorum…
RÖPORTAJ: DİLARA ERTÜRK
FOTOĞRAF: JİYAN KIZILBOĞA
FOTOĞRAF ASİSTANI: BESTE YILDIRAN
SAÇ: AKIN ÜNAL
MAKYAJ: HAMİYET AKPINAR
MAKYAJ ASİSTANI: GİZEM ERGİN
STYLING: SİMGE YÜCEPUR KAYA
STYLING ASİSTANLARI: FATMA ÇALIŞKAN ERDOĞAN, AZİZE VARLIK
YÖNETMEN: COŞKUN TURGUT