Gelişim Manifestosu
İnsan beyni yaradılışı gereği stresten, üzüntüden, kaygıdan ve belirsizlikten uzak durmaya; daima güvenli bir alanda kalmaya gayret eder, ancak pek başarıya ulaştığını söylemek mümkün değildir. Biz istesek de istemesek de bu gibi durumlar hep olacaktır. İnsanın mutluluğu ve keyfi arama yolculuğu hep yorucu olmuştur, olacaktır da. Bugün insanın tüm bu arayış yolculuğu klinik çalışmaların ana konularını oluşturmaya devam etmektedir.
Haz–acı, gündüz–gece gibidir… İnsanın doğasının belirsiz olması insana daimi bir haz verir, üretkenliğini artırır, kaygı ve endişe ile mücadelesine destek verir… Doğa dualite ile çalışır ve bu bizi rutinden kurtarır…
Mesela;
- Geçmişin muhasebesini yapmayın.
- Kendinizi başkalarıyla kıyaslamayın.
- Kendinize sık sık rahatlama molaları verin.
- Duygularınıza saygı gösterin.
Bırakmanız Gereken Alışkanlıklar
Eleştirme, şikayet etme, başkaları hakkında konuşma!
“Off ne kadar sıcak”, “Yok öyle olmaz”, “Ben de dedim ki”, “Ne var ki bunda”, “Bu işler hep boş”… Bu gibi ifadeler genel anlamda sizi körleştirecek, toplumda şikayetçi ve engelleyici bir kişilik olarak algılanmanıza neden olacak. Bu da hem sosyal hem kariyer gelişimi olarak hep engeller oluşturur. Bu söylemlerden kaçınmak gelişime ilk adımı atmanızı sağlar.
Televizyonu kapatın!
Günlük limitleriniz belli olsun ve o teknolojik kutunun zamanınızı boşa harcamasına izin vermeyin. İlla ki izleyecekseniz hep aynı programları izlemekten uzaklaşın; hiç izlemediğiniz, farklı programları izlemeye çalışın.
Negatif kelimeler kullanmayın, negatif düşünceler yaymayın!
Negatif olmak dünyanın en kolay işidir. Mahalledeki sürekli memnuniyetsiz, hiçbir şeyi beğenmeyen teyzelerin otoritesi gibi negatif görünerek daha bilge olduğunu düşünenlerden olmayın. Negatif olacağınıza hiçbir şeyden anlamayan, sevimli ve pozitif biri olmak daha iyidir. Bırakın başkaları “her şeyden anlasın ve negatif olsun”.
Alışkanlıklarınızı İyileriyle Geliştirin
Bugünün işini yarına bırakmayın. Sonra birikir, sıkıntı yaratır! Yarının işini bugünden planlayıp, kesin olanları belirleyin. Planlı ama takınıtılı değil; iki ayağınız bir pabuca girmesin, kaoslar yaşamayın, kendinizi zorlayıcı noktalara götürmeyin.
Çevrenizdekileri kollayın, gözetin ve övün!
İnsanları övün ve onları her fırsatta cesaretlendirin. Hayatın zor olduğunu söylemeye gerek yok sanırım. Siz bunu daha da zorlaştırmayın.
Hareket edin, bereketle yaşayın!
Sağlam kafa iyi bir vücutla direkt ilişkili, biliyorsunuz. En azından düzenli yürüyüş yapın. Eğer spor yapabilecek imkanınız ve zamanınız varsa, hele de şartlarınız uygunsa, yapmamak kendinize hainliktir resmen.
Gelişmek güzeldir!
İç sesiniz sizi, farkında olmadan farklı bir şekilde yönetebilir. İçsel gelişim, ruhsal olgunluk ne kadar iyi seviyede olursa o kadar mutlu ve sağlıklı bir hayat yaşarsınız. Gerek duyuyorsanız profesyonel yardım alın.
Network bugünün en büyük mücevheridir!
Köy imecesi ile başlayıp bugün iş dünyasının vazgeçilmezi olan insan tanıma ve tanıştırma sanatına ne kadar değer vermemiz gerektiğini artık herkes biliyor. Her gün birilerine kendinizi tanıtın, tanışın, sosyal medyayı ve LinkedIn gibi mecraları profesyonelce kullanmayı becermek gerekir.
Kariyer Güneşinizi Parlatın
Sen gül, kariyerin kahkaha atar!
Gülmek kana en hızlı karışan ilaçtır. Satışların %30’u gülen yüzlerle sağlanıyor unutmayın.
En az 3 yaratıcı fikir üretin!
Önünüzde bulunan bir ay içinde çalıştığınız yer veya beraber çalıştığınız kişilerin yararına olacak üç yeni fikir üretin, bunları paylaşın.
İş yerinizi yakından tanıyın!
Çalıştığınız yer, yaptığı iş, müşterileri, tedarikçileri, ürünleri, sorunları, güçlü veya zayıf yönleri hakkında daha fazla bilgi sahibi olun, araştırın.
Yardımcı olun!
Karşılıksız yapılan, almadan verilen davranışlar sizin daha parıltılı görünmenizi sağlar. Çalışma arkadaşlarınıza pozitif yaklaşımlar, onlara destek olma isteği sizin güçlenmenizi sağlar.
Başkalarının rahatını ve huzurunu düşünün!
İş yerlerinde huzur, zenginlik budur. İş yerleri birer eko-sistem. Bu sistem içerisinde herkesin var olma ve yaşama hakkının olmasının yanında huzur ve rahat olabilme hakkı da var.
Ailenizle ve Arkadaşlarınızla İletişiminizi Güçlendirin, Sosyal Değerinizi Arttırın
En az bir saat kuralı çok işinize yarayacaktır. İnsanlar kendileriyle en az bir saat zaman geçiren kişilere daha çok güven ve sevgi duyuyor. Bu en yakınlarınız bile olsa yoğun ve odaklanmış kişiye özel bir saat ilgi her şeyi değiştirir. Öğlen veya akşam yemeği yemek onlara kendilerini özel hissettirir. Bir ay içinde en az bir kere aileniz veya dostlarınız ile yemeğe gidin, yemek yiyin. Aileniz için haftada bir evinizin ihtiyaç duyduğu şeylerden en az bir tanesini gerçekleştirin. Eşinizi takdir edin. Onun yaptıklarını takdir edin. Küçük şeyler olabilir, ama dikkate aldığınızı gösterin.
Zihninizi Güçlendirin, Bilginizi Kullanın
Gündemden haberdar olun, kişisel gelişim konusunda yazılı ve sözlü çalışmalar yapın. Her gün en az on beş dakika meditasyon yapın, iletişimde kalın, kendinizi sevin…
Evet, şu an hepimiz zor bir dönemden geçiyoruz. Unutmayın, şimdi kendimize ve birbirimize daha iyi bakma zamanı.