© Copyright 2018 Mag Medya
Başa Dön

Zihin Kodlama: Gerçek Özgürlüğe Açılan Kapı Burak Dalgül

Zihin Kodlama: Gerçek Özgürlüğe Açılan Kapı Burak Dalgül

Mentör Burak Dalgül, zihni eğitmeye çocukluk döneminden başlamanın önemini ve bunun yetişkinlikte sağladığı faydaları MAG Okurları için anlatıyor…

Zihin kodlama nedir?

Zihin kodlama, gerçek özgürlüğe açılan kapı… Hayatta sadece iki seçenek olduğunu düşünenler yanılıyor, çünkü her zaman üçüncü bir seçenek vardır. Zihin kodlama eğitimi, insanın hayatın tamamında üçüncü seçeneği keşfetmesini sağlar. Bu üçüncü seçenek, sonsuz olasılıklardır. Bir insan zihnini etkin kullanmayı öğrendiğinde korkulardan, kaygılardan ve endişelerden özgürleşir, hafızasını ve öğrenme becerilerini ileri düzeye taşır, hayatını kendi kurallarıyla şekillendirir. Hayatınıza yön vermeniz için, önce zihninizi eğiterek onu etkin kullanmayı öğrenmelisiniz, çünkü gerçek dönüşüm, zihni eğitmekten geçer.

Gerçekten düşünebiliyor muyuz?

Bir sabah uyandığınızda, yaşadığınız hayatın ne kadarının gerçekten size ait olduğunu düşündünüz mü? Seçimleriniz, korkularınız, inançlarınız, hayalleriniz… Hepsi gerçekten sizin mi, yoksa farkında olmadan çevrenizden aldığınız ve sorgulamadan kabul ettiğiniz bir yazılımın parçası mı? Bugüne kadar binlerce insana eğitim verdim. Eğitimlerin başında onlara tek bir soru sorarım: “Zihin nedir ve ne işe yarar?” İlginçtir ki, bugüne kadar kimseden net bir cevap alamadım. Bunun nedeni, insanların bu soruyu hiç sorgulamamış olmasıdır. Oysaki zihin, insanın yazılımıdır ve algılama aracıdır. Eğer zihin başıboş bırakılırsa, kişinin hayatına yön veren kendisi değil, zihni olur. Dolayısıyla o zihin kişiye bile ait değildir aslında! Zihin başkalarının kodladığı bir yazılımı takip eder ve farkında bile olmadan otomatik pilota geçmiş gibi gözleri açık bir şekilde uyuyarak yaşar. Peki, gerçek özgürlük nedir? Gerçek özgürlük, zihninizi kendi hükümdarlığınızın altına almanızdır ve işte “zihin kodlama eğitimi”, tam da bunu sağlar.

Zihin kodlama neden gereklidir?

İnsan doğduğu andan itibaren her şeyi kaydeden bir cihaz gibi çalışır. Ailesinden, okuldan, toplumdan, medyadan gelen bilgileri farkında olmadan alır; ancak, aldığı bilgileri sorgulamazsa, bunları kendi düşünceleri sanarak hayatını bu kayıtlarla yaşar. Örneğin; küçükken “Matematikte iyi değilsin.” denilen bir çocuk, öyle olduğuna inanır ve bir daha sorgulamaz. “Sanatla para kazanılmaz.” düşüncesini kaydeden biri, yeteneği olsa bile onu geliştirmekten korkar. “Kaygı doğaldır, herkes endişelenir.” mesajını kaydeden başıboş bırakılmış bir zihin, gereksiz yere stresli yaşamaya programlanır. Bunların hiçbiri aslında sizin gerçeğiniz olmak zorunda değil. Zihninizi eğitmezseniz bu düşünceler hayatınızı yönetmeye devam eder ve başıboş bırakılmış zihninizin esiri olursunuz, çünkü patron siz değil, zihninizdir. Zihin kodlama sistemi, zihninizin nasıl çalıştığını anlamanızı ve sizi sınırlayan, engelleyen kodları yeniden yazmanızı sağlar.

 Zihin neden kendi kendini yönetemez?

İnsan, zihnin nasıl çalıştığını hiçbir zaman öğrenmez. Zihin, kendiliğinden gelişen veya kendini geliştirebilen bir yazılım değildir. Aksine, sahibi tarafından geliştirilebilen ve etkin kullanılması gereken bir araçtır. Eğer zihin, bilinçsiz bir şekilde başıboş bırakılarak kullanılırsa, insan hayatını onun esiri olarak acılar içerisinde yaşar. Bunu bir bilgisayara benzetebiliriz. Eğer bilgisayara yanlış bir yazılım yüklenirse, yazılım sizin istemediğiniz şekilde çalışır. Eğer zihniniz faydasız düşünce kalıplarıyla kodlanmışsa, hayatınızı asla istemediğiniz bir yönde şekillendirir. İşte bu yüzden zihin kodlama sistemi, zihni bilinçli bir şekilde etkin kullanma sanatıdır.

Zihin eğitimi çocukluktan başlarsa yetişkinlikte neler değişir?

Bir çocuğun hayatı boyunca kullanacağı en güçlü araç, zihnidir; ancak eğitim sistemleri ona bu aracı nasıl kullanacağını asla öğretmez. Çocuklara okullarda bilgiler verilir, ezber yaptırılır, sınavlarla ölçülür. Hiç kimse ona şunu öğretmez: “Zihnini nasıl kullanacağını bilirsen, her şeyi öğrenebilirsin ve her şeyi yapabilirsin.”

Zihin kodlama eğitimine çocuklukta başlanabilir mi?

Evet, çünkü çocuklar doğuştan her şeyi kaydeden bir zihinle doğarlar. Eğer bu zihin, akıl ve zekâ araçlarıyla eğitilmezse, çocuk, çevresinden aldığı kalıpları sorgulamadan kabul eder ve ilerleyen yaşlarında farkında bile olmadan “otomatik bilinçsiz bir zihin” ile yaşar. Zihin, insanın yazılımıdır ve algılama aracıdır. İnsan, çevresini, olayları, hatta kendisini bile zihni aracılığıyla algılar. Eğer bir kişi zihnini nasıl kullanacağını bilmezse, aslında dünyayı da tam olarak anlayamaz. Bu yüzden çocuklukta zihni eğitmek, bir insanın yetişkinlikte kim olduğunu, ne düşündüğünü ve nasıl bir hayat yaşayacağını belirleyen en kritik unsurdur.

Peki, zihin eğitimi çocuklukta başlarsa, yetişkinlikte nasıl bir fark yaratır?

Başkalarının düşüncelerini körü körüne kabul etmez.

ï Ezberlemek yerine gerçekten öğrenir.

ï Zihinsel disiplini ile hayatını şekillendirir.

ï Bilinçsizce yaşamak yerine uyanık bir şekilde hayatını yönetir.

ï Öz güvenli, cesur ve yaratıcı olur.

ï Kendi hayatının mimarı olur.

ï Her koşulda kendi zihnini etkin kullanan gerçek bir birey olur.

ï Tüm kaygılarının ve korkularının üstesinden gelir.

ï Öğrenme sürecinde üstün bir seviyeye ulaşır ve nefes aldığı sürece hayat boyu gelişmeye devam eder.

ï Hata yapmaktan korkmaz, çünkü hata yapmanın öğrenme sürecinin doğal bir parçası olduğunu bilir.

ï Duygularını, düşüncelerini ve kararlarını bilinçli bir şekilde tercih eder.

ï Her durumda üçüncü bir seçeneği görür ve sonsuz olasılıkları keşfeder.

Gerçek başarı, zihni ileri düzey etkin kullanmaktır. Eğer bir çocuk zihnini eğitirse, tüm hayatını otomatik kalıplarla değil, bilinçli bir şekilde ustaca yaşayan gerçek bir birey olur.

 Zihin kodlama ile öğrenme teknikleri ve yaklaşımları nelerdir?

Çocuklarla çalışırken zihin gelişimini destekleyen en temel teknikler, onların doğal öğrenme süreçlerine uygun şekilde hareket etmeyi ve zihni özgür, güçlü ve bilinçli bir şekilde kullanmalarını öğretmeyi içerir. Zihin kodlama sistemi, çocuklara öğrenmeyi öğretir ve onların dünyayı anlamlandırma süreçlerini yönlendirir.

Sorgulayarak Öğrenme Stratejisi: Çocuklara herhangi bir bilgi hazır bir şekilde verildiğinde, bu bilgi onların zihninde derin bir yer edinmez. Bunun yerine çocuklara soru sormayı, bilgiyi sorgulamayı ve neden-sonuç ilişkisi kurmayı aktarmak fark yaratır. Eğer bir çocuk sorgulamayı öğrenirse; ezber yapmak yerine anlamlandırarak öğrenir, herhangi bir konuda korku veya kaygı duymak yerine sadece istediği yönde ilerler, herhangi bir konuda “Başarılı olabilir miyim?” diye sormak yerine sadece hedeflerine keyifle yürür.
Çocuklara “Ne Düşüneceklerini” Değil, “Nasıl Düşüneceklerini” Öğretmenin Önemi: Bir çocuğun özgür düşünebilmesi, sadece ona verilen bilgileri kabul etmemesiyle mümkündür. Zihin kodlama sistemi, çocuklara ezberci sistemden uzak, kendi düşüncelerini inşa etmeyi öğretir.
Hata Yapmanın Öğrenme Sürecinin Önemli Bir Parçası Olduğunu Öğretmek: Geleneksel eğitim sisteminde hata yapmak genellikle olumsuz bir şey olarak görülür; ancak zihin kodlama eğitiminde hata yapmak, öğrenmenin en önemli parçalarından biridir.
Çocukların Zihinsel Bağımsızlık Kazanmasını Sağlamak: Çocuklar genellikle ebeveynlerinin, öğretmenlerinin veya çevrelerindeki otoritelerin düşüncelerini kendi düşünceleriymiş gibi kabul ederler; ancak, bir çocuğun kendi zihnini kontrol edebilmesi, onun gerçek birey olması için en önemli adımdır.
Çocuklara Kendi Zihinsel Araçlarını Kullanmayı Öğretmek: Bir insan hayatı boyunca zihin, akıl ve zekâ gibi kavramlarını bir yerlerde duysa da bunları nasıl kullanacağını bilmez. Oysaki zihin kodlama sistemi, çocuğa doğuştan sahip olduğu bu araçları tanıtıp onları nasıl etkin kullanacağını öğretir.
Çocuklara “Üçüncü Seçeneği” Öğretmek, Sonsuz Olasılıkları Keşfetmek: Çocuklar genellikle olaylara ya öyle ya böyle yaklaşımıyla bakmaya eğilimlidir. Geleneksel eğitim ve toplum tarafından sunulan kalıplar, çocukların sadece var olan iki seçeneği görmesine ve başka alternatifler düşünmemesine neden olabilir. Oysa zihin kodlama eğitimi, çocuklara her zaman üçüncü bir seçenek olduğunu ve bu seçeneğin sonsuz olasılıkları içerdiğini öğretir.

Çocuklarla çalışırken en temel ilke, onların özgürce düşünebilen, öğrenmeyi keşfedebilen ve kendi zihinsel gücünü kullanabilen bireyler olmalarını sağlamaktır. Geleneksel sistemin sunduğu ezberci yaklaşımlardan farklı olarak, zihin kodlama eğitimi, çocukların gerçek anlamda öğrenmesini, sorgulamasını ve zihnini ustaca kullanmasını öğretir. Böylece fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür çocuklar yetişir ve bu çocuklar geleceğin en güçlü, en bilinçli bireyleri olur.

Çocuklar doğuştan sınırsız hayal gücüne, esnek düşünme becerisine ve keşfetme arzusuna sahiptir; ancak, çevresel faktörler ve geleneksel eğitim yaklaşımları, bu doğal yeteneklerin zamanla körelmesine neden olur. Zihin kodlama sistemi, çocukların zihinsel esnekliklerini ve yaratıcılıklarını en üst düzeye çıkarmalarını kendiliğinden ve doğal bir şekilde sağlar.

Sanat ile zihin kodlama hakkında neler söylemek istersiniz? Yaratıcılığı artıran egzersizler önerir misiniz?

Sanat, çocukların ve yetişkinlerin zihinsel esnekliğini artıran en güçlü araçlardan biridir; ancak, sanat aktiviteleri “doğru” ve “yanlış” kurallarına sıkıştırılmamalıdır.

Seslerle Çizim: Çocuk farklı müzik türleri dinlerken (klasik, caz, elektronik, doğa sesleri vb.) hissettiklerini resme döker. Amaç, doğrudan bir şey çizmek değil, seslerin çağrıştırdığı soyut şekilleri ve duyguları kâğıda aktarmaktır. Çocuk, duygularını ve hayal gücünü farklı duyusal girdilerle birleştirerek soyut düşünme becerisini geliştirir.

Soyut Maske Tasarımı: Çocuk, kendi karakterini ya da hissettiği duyguları yansıtan bir maske tasarlar. Maske tamamen soyut olabilir, çocuğun iç dünyasını ve hayal gücünü yansıtmalıdır. Çocuk öz farkındalık kazanır ve sanat yoluyla kendi düşüncelerini ifade etmeyi öğrenir.

Sanat aktiviteleri sadece çizim yapmayı veya güzel bir şey yaratmayı amaçlamaz. Zihin kodlama eğitimine göre sanat, çocuğun iç dünyasını keşfetmesini, sınırlarını aşmasını ve sonsuz olasılıkları görmesini sağlayan bir araçtır. Bu aktiviteleri düzenli olarak yapan çocuklar; şablon düşünme kalıplarını kırarak özgür düşünmeyi öğrenirler, sanatın sadece bir teknik değil, içsel bir keşif aracı olduğunu fark ederler, zihinlerini daha esnek ve yaratıcı hâle getirerek, sorunlara farklı açılardan bakmayı öğrenirler. Bu tür etkinliklerle çocuklara, sanatın bir araç olduğunu ve bu araçla kendi düşüncelerini şekillendirebileceklerini öğretmiş oluruz.

Yazar Hakkında /

2003 yılından bu yana, hedef kitlesi AB ve A+ olarak belirlenmiş bir çok baskı, web, pr, organizasyon işinde başarılı projelere imza atmış olan MAG hayatın her alanında en iyi olmayı hedefleyen, sosyo-ekonomik seviyesi yüksek, özel zevkleri olan ve hobileriyle yaşamını renklendiren, sosyal sorumluluklarının bilincinde olan, belirli kesimden kabul ettiği müşterilerine yıllardır sağlamış olduğu yüksek başarı grafiği ile doğru planlanmış bir büyüme ile sektöründeki hayatına devam etmektedir.

Yorum Bırakın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.