Yeni Ofiste Keyifli Projeler G Design Interior Studio
G Design Interior Studio kurucusu İç Mimar Gökçe Altunkaya Şahin, kendi tasarladığı yeni ofisinde hizmet vermeye devam ediyor. İç mimarinin lüks değil gereklilik olduğunu belirten Şahin, tasarımlarında dikkat ettiği noktaları anlatıyor…
Projelerinizde uyguladığınız tasarımlar, güncel iç mimari trendlerden biraz daha farklı. Tasarım yaparken nelere dikkat ediyorsunuz?
Mekân tasarımında benim için önemli olan, trendler olmadı hiçbir zaman. Öncelikle yapılacak yerin; mekânsal analiziyle, firmanın kurumsal kimliği ve şirket yapısıyla organik bağını oluşturarak başlıyorum. Şimdiye kadar mağaza, ofis, güzellik stüdyosu, kuaför, oto yıkamacı, lastik servisi, fabrika, pastane, kafe, restoran gibi çok farklı alanlardan mekânlar tasarladım. Konu ile ilgili teknik bilgiye sahip olduktan sonra, kullanıcının tam olarak ne istediğini ve mekânda nasıl bir atmosfer yaratılması gerektiğini belirliyorum. Kurumsal kimliğe saygılı, kullanıcı deneyimini ön planda tutan tasarımlar yaparken tabii ki her mekânda kendimden de izler bırakıyorum. Markanın kurumsal kimliğine uyumlu mekânlar yaratırken, tasarım anlayışımı mekâna yansıtıyorum.
Sizce iç mimarlık ve iç tasarım lüks mü?
Kesinlikle değil. Hatta neredeyse zorunluluk diyebiliriz. Özellikle kamusal hizmet veren ofis, mağaza, kafe, restoran gibi yerlerde hem kullanım kolaylığı hem de kullanıcı profiline göre kurumsal kimliğe uyumlu yapılan mekân tasarımları beklentileri karşılamış oluyor. Marka sahipleri, satış oranlarının büyük bir kısmının, mekânın doğru tasarlanmış olmasına bağlı olduğunun bilincinde. İç mekânda renkler, dokular, formlar ve işlevle birlikte; aydınlatma, ses, havalandırma gibi atmosfer yaratımları, kullanıcıların mekân tasarımını beş boyutlu deneyimlemesini sağlıyor. Deneyim tasarımını tam anlamıyla yarattığım iç mekânlarda, hem marka sahipleri hem de kullanıcılar mekânı deneyimleyebildikleri için mutlu hissediyorlar.
Artık kendi yerinizde hizmet veriyorsunuz. Peki, ofisinizin tasarımını nasıl yaptınız? Çıkış noktanız ne oldu? Kendi tasarladığınız bir yerde bulunmak nasıl bir his?
Harika! Yıllardır danışanlarıma mutlu yaşayacakları ve çalışacakları mekânlar yaptıktan sonra kendim için tasarımlamak çok da zor olmadı. Ofisimde Antik Mısır tanrıçası İsis heykelim ve tasarladığım hiyeroglif detaylı siyah masif mobilyalarım tamamen beni yansıtıyor.
Ofisim, tasarımlarımı yaparken hem bana ilham veren hem de ekiple birlikte keyifle zaman geçirdiğimiz çok fonksiyonlu bir buluşma noktası oldu.
Peki, yeni yerinizde hizmet vermek size ve müşterilerinize neler kattı?
Öncelikle konfor. Projeleri rahatça görüşebildiğimiz, danışanlarımı daha yakından tanıyabilme kolaylığı sağlayan ön görüşmeleri ofisimde yapıyorum. Daha sonra tasarım aşaması bitip uygulamaya geçildiğinde şantiye ikinci ofisim oluyor, çünkü tasarımlarımın birebir uygulanması benim için çok önemli. Tasarım aşamasında en ince detayına kadar çözdüğümüz mekânlar, uygulamada da aynı şekilde hayata geçiriliyor. Sonuçta hayata geçmeyen proje, dijital bir sanat eseri olarak kalır. Projemiz hayata geçtiğinde de tabii ki son kutlamayı ofisimde yapıyoruz. İçmimarlar Odası onaylı Büro Tescil Belgesi’ne sahip ofisimde yaşanılabilir, keyifli projeler üretmeye devam ediyoruz.