Vernon Frost Türkiye’ye Geliyor
Türkiye’de 2002 yılından bu yana Labirent semineri ile adını duyuran Vernon Frost dünyaca tanınmış Uluslararası Metafizik Öğretmenidir. Hipnoz, geçmiş hayatlara dönme, kişisel değişim (transformasyon) yöntemleri ile ilgili seminerleri binlerce insanın hayatını değiştirmiş ve değişimlerine öncülük etmiştir. Frost’un derin bilgisi ve deneyimi sayesinde oluşan atmosfer, mutlu ve güçlü bir alan olarak iyileşmeye ve bireysel keşife en uygun zemini sağlamaktadır. Vernon sertifikalı bir hipnoterapist, kişisel gelişim uzmanı ve spiritüel danışman olarak CapeTown’da çalışmalarını sürdürmektedir.40 yıllık deneyime sahip olan Vernon, İngiltere, Avrupa, Avustralya ve Mauritius’da çeşitli seminerler gerçekleştirmiştir.
19 Mayıs’ta İstanbul’da “Labirent” semineri verecek olan Vernon Frost ile gerçekleştirdiğimiz keyifli röportajımızı sizlerle buluşturuyoruz…
Sizi dünyaca ünlü bir metafizikçi olarak biliyoruz… Bundan bahsedebilir miyiz?
Bunu bir kenara bırakıp ve benim için bir öğretmen ve şifacı desek daha iyi olur. İnsanlara yeni bir bilinç düzeyine uyanmalarını öğreten bir öğretmen. Artık herkes daha çok uyanıyor ve kalplerinin bilincine daha çok varıyorlar. Transformasyon daha hızlı oluyor. Dünyada pek çok şey oluyor ve biz neye odaklanırsak o realiteyi yaşıyoruz. Kalbe odaklı yaşadığımızda daha üst realiteleri deneyimleyebiliyoruz. Herkes kendi alanında böyle yapsa her şey çok farklı olur ve diğer insanlar kalpten yapılan şeyleri, çok rahat fark edip ona göre davranabilir. Mesela sen yoga dersi veriyorsun. Öğrencilerin yogayı kalpten ve derinden yaptırıp yaptırmadığını hisseder. Ne yaptığından önemlisi, nasıl yaptığındır.
Telepati nasıl gelişir?
Telepatinin gelişmesi için pisişik enerjiniz olması gerekir. Aslında herkes telepatiktir. Bazıları yeteneklidir ve bunun farkındadır. Mesela camdan dışarı bakarken birine dikkatle bakarsanız o da dönüp bir anda size bakar. Temiz bir kalple birilerinin düşüncelerini okumak için öncelikle kalbinizi tamamen açın ve düşünce alanlarına girin. Bundan sonra telepati oluşur ve pratik yaptıkça da gelişir. Mesela ben ilk fark ettiğimde şöyle bir olay yaşadım: Birinin yanından geçerken düşündüğü şarkıyı duydum ve ona söyledim; çok güzel bir şarkı diye. Nasıl bildin diye sordu; duydum dedim. Böyle hediyeler gelir, doğru kullanıp kullanamadığına bakılır.
Siz doğuştan mı yeteneklisiniz bu alana?
Ben şanslı doğdum ama yeteneğimi geliştirmek için de çabaladım. Bunlar daha alçakgönüllü ve olgun olmayı da öğretir.
Hipnozdan bahsedebilir miyiz?
Bazıları farklı olduğunu söyleyebilir ancak bana göre hipnoz da pisişik bir olaydır. Herkes hipnoz yapabilir. Çalışarak bu geliştirilebilir. Hipnoz da bir terapi yöntemidir. Bir realiteden bir başka realiteye geçirir. Daha iyi bir hayat olabilir.
Düşündüğümüz şeyler mi, dünyamızı yaratıyor?
Evet, neye odaklanırsanız onu yaşıyorsunuz. Yasa şudur; pozitif odaklanırsanız daha pozitif; negatife ve mutsuzluğa odaklanırsanız daha mutsuz ve negatif olursunuz. Mesela bir araba modeli görmek istersiniz ve bir anda o modelden çok kez görürsünüz. Amacımız daha alçakgönüllü olmak ve kalbimizi açmak. Bu bilinç sizi daha yukarılara çıkarır.
Geçmiş hayatlarla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Bu çok derin ve anlatılması uzun bir konu. Ancak kısaca söyleyebilirim ki; herkesin pek çok geçmiş yaşamı var. Bu yaşamlara gitmenin en kolay yolu; regresyondur. Başkasının size; sen şuydun, buydun demesindense sizin bunu kendinizin deneyimlemesi daha iyi olabilir. Bu size bir şeyler de öğretebilir. Bir resim gibi görebilirsiniz, bir iç görü yaşayabilirsiniz, kelimeler gelebilir, film gibi de görebilirsiniz ya da oraya, o realiteye girebilirsiniz. Çok az insan bunu yapabilir…
Geleceği görmek mümkün mü?
Elbette. Çalışarak her şey mümkün.
Şifa konusuna girsek… Siz nasıl yapıyorsunuz?
Bu derin bir konu. Belki şunu söyleyebilirim, düşünce ve inanç kalıplarını fark etmek ve bunları değiştirmekle alakalı biraz o… Benim durumumda benim ruhsal hediyelerim vardı ve çalışarak bunu geliştirdim. Ama bu kelimelerle anlatılabilecek bir şey değil; yaşanacak, deneyimlenebilecek bir şey. Tüm çalışmayı kelimelerle ifade etmek, imkansız gibi…
Sizin seminerlerinizde bu çalışmaları yaptırıyorsunuz, değil mi?
Seminerde öncelikle insanlara, daha farkında olmayı öğretiyorum. Özellikle duygularının… Pek çoğu duygularının farkında bile değil. Önce duygularının farkında olmalarını sonra onları aşağı çekenlerden kurtulmayı öğretiyorum. Daha farklı bir realiteye geçiyorlar. Daha huzurlu, daha mutlu… Sonra daha keyifli bir yaşam başlıyor.
Sizin seminerlerinizde – kendim de deneyimlemiş bir insan olarak – “mucize” denebilecek şeyler yaşanıyor. Bundan konuşabilir miyiz?
Bu şekilde ifade etmeyelim de; ruhunuzun coşkusunu fark edip yaşamaya başlıyorsunuz diyelim. Kalbinizi açtığınızda her şey mümkün. Daha üst realitelere geçince daha fazla şey görebiliyorsunuz.
Nerelerde seminerler veriyorsunuz?
Kısa zamanda Türkiye’de, İtalya’da, İngiltere’de, Afrika’da… Dünyanın her yerinde.
Son dönem kişisel gelişim ile ilgilenen pek çok kişi var. Doğru kişiyle çalıştığımızı nasıl bileceğiz?
O kişiye doğru bir şekilde çekilirsiniz ve o kişi ile ilgili iyi hissedersiniz. Herkes için farklı olur bu.
Sizin seminerlerinizden ilk olarak “Labirent” e katılmak gerekiyor, sonra diğerleri… Mayıs ayında da Türkiye’de var değil mi?
Evet, bu dört günlük seminerleri alınca, bazı şeyleri öğrenmiş oluyorsunuz ve farklı seminerlere de katılabiliyorsunuz. 19 Mayıs’ta İstanbul’da “Labirent”i yapacağız, sonra Kazdağlarında “Uyanış” var.
Türkiye’de son dönem yaşananları biliyorsunuz. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Bir tek Türkiye için değil, dünyanın her yerinde geçerli şey şu; sizin realiteniz neyse, onu yaşarsınız.