Valeria Castro: Aklımda Hep Müzik Vardı
Biyoteknoloji okurken aslında müziğe daha yakın olduğunu anlayan yirmi üç yaşındaki Valeria Castro; trap, tanganas, reggaeton, perreo tarzları ile müzikseverlerin beğenisini topluyor. Martta yayımlanan ilk albümünün arından turneye çıkarak ilk kez 2 Mayıs tarihinde CSO Ada Ankara’da müzikseverlerle buluşan genç sanatçı; müzikal yolculuğunu ve turne heyecanını MAG Okurlarıyla paylaşıyor.
Agua şarkınız ile dinleyiciler tarafından çok beğenildiniz. İlk albümünüzü de geçtiğimiz günlerde yayımladınız. Müzik yolculuğunuz nasıl başladı?
Müzik ile olan ilişkim çok küçük yaşlara dayanıyor. Piyano eğitimi ile başladım, her zaman bir ilgim ve yatkınlığım vardı. Üniversitede her ne kadar farklı bir alanda eğitim görmüş olsam da aklımda hep müzik vardı.
“Şarkılarımdaki kadar kırılgan değilim,” diyorsunuz. Müziğiniz kısa sürede geniş kitlelerce çok sevildi. Siz bir şarkıcı ve müzisyen olarak kendinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çok teşekkür ederim. İspanya’daki Kanarya Adası’nın bir parçası olan La Palma Adası’nda doğup büyüdüm ve müziğime biraz da oradaki ezgiler etki etti diyebilirim. Müziğimi kalıplara sokmak istemem. Latin folk, pop arasında bir karışım yaptığımı söyleyebilirim.
İlk albümün ardından ilk kez Ankara’da dinleyici ile buluştunuz. Albüm için neler söylersiniz? İlk albüm heyecanı nasıl bir çalışmanın ürünü?
Bu albümde, en sevdiğim gruplardan ikisi olan Santa Marta ve Daniel Me Estas Matando gibi isimlerle çalışma şansı buldum. Heyecanlı ve çok motive hissettiğim bir albüm oldu. Bu benim ilk albümüm ve şarkı yazımı, kayıt ve miksajı da hesaba katarsak bir yıldan fazla bir zaman aldı. Klasik Latin tınılarını modern müzikle birleştiren iki Latin grupla birlikte çalışmaktan onur duydum.
Yirmi üç yaşındasınız, çok gençsiniz. Bu yaşta müzik sektöründe olmak ve dünyada konserler vermek nasıl bir duygu?
Müziğe genç yaşlarda başlamak bence en büyük avantaj. Bu sanatsal yaşamın her gününden gerçekten keyif alıyorum ve daha uzun yıllar sürmesini umuyorum. Bence en olumlu tarafı, profesyonel kariyerime yatırım yapmak için çok fazla enerjim ve zamanım olması.
Siz müzikal yolculuğunuzda kimlerden etkilendiniz?
Silvia Perez Cruz, Silvana Estrada, Jorge Drexler ve Natalia Lafourcade gibi Latin sanatçıları çok seviyorum. Müzisyenlerin yanı sıra büyükannem, annem ve kız kardeşlerimin de benim için büyük bir ilham kaynağı olduğunu söylemek isterim.
Sadece Ankara’ya değil Türkiye’ye de ilk kez geliyorsunuz. Türkiye’deki müzikseverlere bir mesajınız var mı?
Benim için çok heyecan verici. Türkiye’ye ilk kez geliyorum! Yeni bir ülke ve bu yeni turnenin ilk konseri olması nedeniyle bu konser benim için son derece heyecan verici! Umarım bu ilk ve tek konser olmaz, umarım her yıl tekrar tekrar gelebilirim.
Gelecekteki müzik ile ilgili hayalleriniz neler?
Şu an yeni albüm ve yeni turne üzerinde çalışıyorum. Müzik ve gelecek ile ilgili tek hayalim iyi bir müzisyen olarak, güzel şarkılarla daha fazla insana ulaşmak.