Uzm. Dr. Miray Özlem – Tümer Sağlıklı ve Doğal Görünme Sanatı
Ankara’nın güvenilen medikal estetik hekimlerinden Uzm. Dr. Miray Özlem Tümer, eksozom tedavilerinden koruyucu estetiğe, trend uygulamalardan kişiye özel protokollere, merak edilenleri MAG Okurları için anlatıyor.
Son dönemde en çok hangi medikal estetik uygulamalar talep görüyor?
Son dönemde en büyük ilgi, cilt kalitesini gerçekten düzelten uygulamalarda. Bunların başında eksozom (exosome) tedavileri, kolajen artırıcı işlemler ve enerji bazlı cihazlarla yapılan yüz toparlama geliyor. Artık insanlar sadece “Dolgu yaptırayım, geçsin!” demiyor.
Cildin içten güçlenmesini, uzun vadede daha canlı görünmeyi istiyorlar.
Sizce güzellik algısı son on yılda nasıl evrildi? Tıp bu değişime nasıl ayak uydurdu?
On yıl önce “genç görünmek” yeterliydi. Şimdi herkes doğal, fresh, sağlıklı görünmek istiyor. Filtreli yüzler, aşırı dolgulu ifadeler artık popüler değil. Tıp da bu değişime; doğallığı bozmayan, cildi yenileyen ve kişinin kendine benzeyen bir sonuç veren yöntemlerle uyum sağladı. Özetle: Güzellik artık doğallıkla ölçülüyor.
Sosyal medyadaki trend uygulamalar konusunda uyarılarınız var mı?
Kesinlikle var. Her sosyal medya trendi herkese uygun değildir. Bir işlemin ünlü birinde güzel durması, herkeste aynı sonucu vereceği anlamına gelmez. Bu yüzden ben hastalarıma hep şunu söylüyorum: “Trend olanı değil, size uygun olanı seçin.” En önemli adım da doğru hekimi seçmek. Uygulama değil, uzman önemli.
Doğal görünüm ile çok kusursuz görünme isteği arasında kalan danışanlara yaklaşımınız nasıl?
Bu çok sık karşılaştığım bir durum. Ben önce kişinin yüz ifadesini, mimiklerini, enerjisini anlamaya çalışıyorum. Bazı müdahaleler fotoğrafta güzel görünür ama gerçek hayatta kişiyi olduğundan farklı, hatta yapay gösterebilir. Benim bakış açım: “Doğal görünüm, aslında mükemmel görünümdür.” Yani kişinin karakterini bozmadan, sadece daha sağlıklı ve daha canlı hâle getirmek.
Yaşlanma karşıtı uygulamalarda hangi yaşlarda ne yapılmalı? Koruyucu estetik mümkün mü?
Evet, mümkün. Hatta en etkili yöntem.
- 20’li yaşlar: Düzenli cilt bakımı, güneş koruma, hafif hidrasyon.
- 30’lar: İlk kolajen kayıpları başlıyor; enerji bazlı uygulamalar, eksozom, hafif sıkılaşma işlemleri ideal.
- 40 ve sonrası: Kombine anti-aging protokolleri, lifting etkili dokunuşlar, kolajen uyarıcılar.
Tabii yaş ne olursa olsun, amaç aynı: Yaşlanmayı durdurmak değil, yavaşlatmak.
Hastalarınıza uygulama önerirken nelere dikkat ediyorsunuz?
Her hastaya aynı işlemi önermek bence doğru değil. Ben önce yüzün yapısını, cildin ihtiyacını ve kişinin beklentisini dinliyorum. Kişiye özel plan şöyle oluşuyor:
- Analiz: Cilt tipi, kolajen durumu, yüzün güçlü ve zayıf yönleri.
- Planlama: Hem doğal görünen hem de uzun vadede iyi hissettiren bir yol haritası.
- Takip: Uygulama sonrası düzenli kontrol ve kişiye göre ayarlamalar.
Benim bakış açım net: Az ama doğru işlem, her zaman daha iyi sonuç verir.