Ümitköy British Culture Fine Arts Kids
Ümitköy İngiliz Kültür Güzel Sanatlar Anaokulu yöneticileri Çocuk Gelişimci Büşranur Murat ve Psikolog Ece Özer; kurum olarak hedeflerini, atölyelerini ve çocuklar için sanatla öğrenmenin önemini MAG Okurlarıyla paylaşıyor.
Öncelikle kendinizden biraz bahsederek başlar mısınız?
Biz birbirinin hayattaki ilk arkadaşı olan iki arkadaşız. Hikâyemiz bebekliğimize dayanıyor. Büyüme serüvenimiz ortaktı, şimdi işimizde de ortağız. İnsanlara rehberlik etmeyi çok seven, işine tutkuyla bağlı olan kadınlarız. Mezun olduktan sonra çalıştığımız yerlerde fark ettik ki okul öncesi eğitimde ciddi eksikler var ve ebeveynler çocuk yetiştirme sanatında yeterli bilgiye sahip değiller. Çalıştığımız yerlerde kendimizi gerçekleştirecek bir alan bulamayınca elimizi taşın altına koyup genç yaşta girişimde bulunduk ve yedi sene önce kendi okul öncesi eğitim kurumumuzu açtık. Bugün yüzlerce ebeveyne rehberlik ediyor, çocuklarımızın kalplerine dokunuyor ve tıpkı bizler gibi işine aşkla bağlı olan, genellikle kadınlardan oluşan ekibimize öncülük ediyoruz.
Ümitköy İngiliz Kültür Güzel Sanatlar Anaokulu olarak hangi hedeflerle yola çıktınız?
İnsan gelişimi bir bütündür ve gelişim alanlarına bütüncül yaklaşılmalıdır. Çocuklarımızın eğitimine önem vermek, onlara sevgiyle rehberlik etmek ve onların yarınlarını aydınlatmak bize düşen en kutsal görevdir. Eğitimin ilk basamağını oluşturan okul öncesi eğitimi, gömleğin ilk düğmesi gibidir ve bu gömleğin doğru iliklenmesi gerekir. Bu dönem, çocuğun yaşamsal becerilerinin gelişmesi açısından büyük önem taşımaktadır, çünkü bu dönemde edinilen bilgiler çok kolay öğrenilmekte ve kalıcı olmaktadır. Ankara’nın çift dil temelli ilk güzel sanatlar anaokulu olmanın gururunu yaşarken, şeffaflığımız ve sunduğumuz standartlarla çocuklarımıza ve ebeveynlerimize üst düzey memnuniyet sağlıyoruz. Çocuğun gelişim sürecine bütüncül yaklaşıyor; yaşamdan keyif alan, öz güveni yüksek, etik değerleri olan, İngilizce konuşabilen, sanatsal bakış açısına sahip ve sportif nesiller yetiştiriyoruz. Yönettiğimiz Ümitköy İngiliz Kültür Güzel Sanatlar Anaokulu ekibimizle birlikte, okul öncesi eğitimine çok disiplinli bir bakış açısı geliştiren eğitimciler olmayı, bununla beraber “sanat, oyun, eğitim, gelişim” dörtlüsünün birleştirici dramatik yapısını okul öncesi programının her alanında aktif hale getirmeyi ve okul öncesi eğitiminde bir bütünlük kurmayı hedef almaktayız.
Çocukların temel eğitimlerine başladıkları güne kadar, hem ikinci bir dil hem de güzel sanatlar ile eğitimin ilk basamağı olarak hareket ediyorsunuz. Eğitim ve öğretim sisteminizi anlatır mısınız?
Kurumumuzda “proje tabanlı, bütüncül yaklaşımlı ve çift dilli” alternatif bir eğitim modeli uygulanmaktadır. Bu eğitim modelinde öncelik, çocuğun kendinde var olan malzemeyi açığa çıkartarak bunun ışığında harekete geçmesidir. Bu; hikâye içinde sanatsal olanın ortaya çıktığı ve oyunla öğrenimi destekleyen, hem eğlenceli hem de işlevsel bir eğitim modelidir. Programda, etkinliklerin hatları kabaca belirlenir ve o doğrultuda zengin içerikte eğitim ortamı hazırlanır. Etkinliğin sürecinin nasıl ilerleyeceğini belirleyen ise çocuklardır. O etkinliği nasıl yapmak istediğini çocuk seçer; bizler ise ortamı ve materyali hazırlar, konuyla ilgili merak uyandırır ve rehberlik ederiz. Bu eğitim modeliyle eğitimci, basmakalıp eğitim modellerini rafa kaldıracak, çocuğun potansiyelinin birçok yönde ortaya çıkması sanat aracılığıyla desteklenmiş olacak ve çocuk farkında olmadan sadece oyun oynayarak ikinci bir dili ana dili gibi edinmiş olacaktır. Çocuklarımız mezun olduklarında, Avrupa Birliği Konseyi tarafından akredite edilmiş ve uluslararası geçerliliği olan Avrupa Dil Portfolyosu’nu da almaya hak kazanacaklardır.
Sanat ile öğrenmenin öneminden bahseder misiniz?
Okul öncesi eğitimi, çocukların yaşamı keşfetmelerine yardımcı olan sihirli bir anahtar ve onların ruhunu ömür boyu besleyecek olan bir seyahattir. Sanat ise bu keşif yolculuğunun en güzel rehberidir. Güzel sanatlar ile öğrenme, bir çocuğun estetik algısının gelişmesinde ve var olan yeteneklerinin keşfedilip geliştirilmesinde büyük öneme sahiptir. Belki geleceğin ressamları, müzisyenleri ya da dansçıları bu alanlarla ilk kez tanışacaklardır. İleride bu alanlarda çalışmayacak olsalar bile zengin bir estetik görüş kazanacak, sanat duyarlılığını yaşamlarının en önemli yıllarında kalıcı bir biçimde kazanacaklardır. Böylece; sanatın kendilerini ifade etmenin farklı bir yolu olduğunu fark edeceklerdir. Sanatla bütünleşmiş bir okul öncesi eğitimi; onların meraklarını, yaratıcılıklarını, öz güvenlerini, düşünme ve kendini ifade edebilme becerilerini besleyerek hayat boyu ihtiyaç hissedecekleri öz potansiyellerini açığa çıkaracaktır.
Kurumunuzda ne tür atölyeler düzenleniyor? Bunların çocuklara sağladığı katkıdan da bahseder misiniz?
Kurumumuzda altı farklı atölye bulunmaktadır. Her atölyemiz, kendi alanına göre zengin bir donanıma sahiptir. Çocuklar gün boyu bir odanın içinde değil, rotasyon ile farklı atölyelerde gün akışını tamamlarlar. Bu uygulama; çocukların atölyelerde vakit geçirirken yalnızca tek bir alana odaklanmasını, gün akışı içerisinde de sıkılmamasını sağlar. Uyguladığımız atölyelerde en önemli nokta sonuç değil, süreçtir. Bu süreçlerde çocuklara keşfetmeleri, incelemeleri, tekrar tekrar denemeleri için yeterince zaman ve fırsat verilir. Atölyelerimizde çocukların özgür çalışmalarına olanak tanınır ve ortaya çıkan problemleri avantaja çevirerek çocukların problem çözme ve esnek düşünebilme becerilerine katkıda bulunulur.
