Tv Dünyasındaki Şık Kıyafetlerin Ardındaki İsim Ayşenur Aksoy
Bu ay kapak çekimimizi şık bir ambiyansta, zarif bir isimle gerçekleştirdik… Son günlerde birbirinden şık tercihleriyle kendinden söz ettiren yapımcı Fatih Aksoy’un güzel eşi Ayşenur Aksoy günlük yaşantısının yanı sıra stil ipuçlarını da bizimle paylaştı. Başarılı televizyon programlarının stil danışmanlığı yapan Ayşenur Aksoy 2013 yaz modasını bizlerle paylaştı. Ayşenur Aksoy’un vazgeçilmez parçalarını, aile yaşantısını merak ediyorsanız bu özel röportajımızı kaçırmayın!
Sizi TV dünyasının başarılı yapımcısı Fatih Aksoy’un eşi olarak tanıyoruz… Peki kimdir Ayşenur Aksoy?
1978’de Göztepe, İstanbul’da doğdum. Erenköy Kız Lisesi ve İstanbul Üniversitesi’ni bitirdim. Ardından televizyonculuğa yöneldim ve önce Kanal D’de daha sonra da uzun yıllar Medyapım’da çalıştım. 2006 yılında eşim Fatih Aksoy ile evlendim. 2007 yılında ilk oğlum Ömer’i, 2010’da ikinci oğlum Sinan’ı doğurdum. Zamanımın büyük bölümünü Ömer ve Sinan alıyor ama iş hayatıyla da bağlantımı koparmadım. Medyapım’ın yaptığı dizilerde stil danışmanlığı yapmayı sürdürüyorum.
Ayşenur Aksoy’un bir günü nasıl geçer?
İki erkek çocuk gerçekten çok zamanımı alıyor. Hiçbir gün yapmam gereken şeylerin hepsini yapamıyorum ama kısaca özetlemeye çalışayım; sabah çok erken uyanılır bizde; malum çocuklu ev. Önce Ömer’in kahvaltısını yaptırıp -ki bunun ne demek olduğunu anneler çok iyi bilir- okula gönderiyorum, sonra Fatih, Sinan ve ben kahvaltı ediyoruz. Öğlene kadar Sinan’la geçiriyorum günü tabii eğer sete gitmem gerekmiyorsa. Sinan öğle yemeğini yiyip uyumaya çekildikten sonra evin alışverişini yapıyorum ve yine sete gitmiyorsam arkadaşlarımla buluşmaya çalışıyorum bir kahve molası için. Akşam çoğunlukla evde ailece yemek yeniyor ve çocuklar en geç 9’da uyuduktan sonra Fatih’le baş başa kalabiliyoruz.
Çocuğunuz doğduktan sonra yaşamınız nasıl değişti?
Zamanın kıymetini daha iyi anladım diyebilirim. Çalışırken de zaman çok önemliydi benim için ama çocuklar olduktan sonra kendimi daha iyi programlamaya ve zamanımı çok daha efektif kullanmaya başladım. Bana bu anlamda bir katkısı oldu.
En son neye kahkahalarla güldünüz?
Oğullarımın babalarıyla olan diyaloglarına çok gülüyorum. İki yaşındaki oğlum “Baba nerdesin, ben de seni arıyordum.” diyor. Bir de Umutsuz Ev Kadınları’nda Songül Öden’in oynadığı Yasemin karakterine çok gülüyorum!
Aynı zamanda stil danışmalığı veriyorsunuz… Siz de TV dünyasında yer almayı düşündünüz mü?
Ben zaten o dünyadan geliyorum ve bugün de içindeyim. Hem Fatih’in işinden dolayı hem de fiilen çalıştığım için. Yaptığım işi çok seviyorum ve gelecekte de bu işi sürdürmek istiyorum. Türkiye’de televizyonculuk geliştikçe bu işin daha da çok önem kazanacağını düşünüyorum.
Giyim tarzınızı nasıl tanımlarsınız?
Giyim tarzımı en iyi tanımlayan iki sözcük; spor ve şık.
Siz ruh halinize göre mi yoksa proporsiyonlarınıza göre mi göre giyiniyorsunuz? Hangisini tavsiye edersiniz?
Vücuduma her zaman dikkat ederim. Tarzım belli zaten. Ruh halime göre düz ya da topuklu ayakkabı tercih ediyorum. Bence doğrusu insanın proporsiyonlarına göre giyinmesi ve ruh halini yansıtan aksesuarlar kullanması.
Yurtdışında ardı ardına gerçekleşen moda haftalarından sonra 2013 yazında bizi nelerin beklediğini söyleyebilirsiniz?
Bu yaz siyahla beyazın mükemmel uyumuyla karşı karşıyayız. Ayrıca siyahla dore tonları beraber ışıldayacak. Pudra mavisi ve şeker tonları da ön planda. Bu yaz çiçek desenleri ve mini etekler, mini çantalar göreceğiz bol bol.
Vazgeçilmeziniz ayakkabılar mı çantalar mı?
Ayakkabı da çanta da çok önemli. Kıyafeti tamamlayan en önemli unsurlar. Ama itiraf ediyorum; ayakkabıya asla hayır diyemem!
Yakın zamandaki projelerinizden bize bahseder misiniz?
Yakın zamanda yeni bir yarışmaya başlıyoruz. Ünlüler kuleden havuza atlıyorlar. Onun kostümleriyle ilgileniyorum şu sıralarda. Çok özeniyoruz. İnşallah başarılı olur.
