Selen Erdem

Yunanistan Süper Ligi’nin başarılı antrenörü Selen Erdem, kadınların spor dünyasında daha fazla yer edinmesi için nasıl mücadele ettiğini ve basketbolun zorluklarıyla şekillenen kariyerinde, disiplin, azim ve liderlikle gelen başarılarının arkasındaki ilham verici felsefesini MAG Okurlarıyla paylaşıyor.

Kendinizden bahseder misiniz?

Yunanistan Süper Ligi takımlarından PAS Giannina’nın baş antrenörüyüm. İlkokul yıllarından itibaren oyuncu olarak başladığım basketbol serüvenime, yaşadığım sakatlıklar sonrası antrenör olarak devam ettim. Yaklaşık yirmi dört senedir aktif olarak antrenörlük yapmaktayım. A millî takım dâhil birçok takımda, kadın basketbolunu geliştirmek için çalıştım. Ben, disiplin, azim ve mücadele ruhuyla hareket eden bir basketbol koçuyum. Spor dünyasında kadınların daha fazla yer edinmesi gerektiğine inanıyor ve bu yolda örnek olmayı kendime görev ediniyorum. Vazgeçmemek, sınırları zorlamak ve kadınların liderlik ettiği bir gelecek inşa etmek benim için en büyük motivasyon kaynağı.

 Vazgeçemediğiniz prensipleriniz nelerdir?

Disiplin, benim için bir seçenek değil, bir yaşam biçimi. Sahada ve hayatta her zaman dik durmayı, mücadele etmeyi ve asla geri adım atmamayı prensip edindim. Adalet, sadakat ve sürekli gelişim de vazgeçemediğim değerler arasında. Bir takımın ya da bir liderin başarısı, herkesin kendini değerli hissettiği bir ortam yaratmaktan geçer. Ben de takımımı bir aile gibi görerek, onların en iyisini ortaya çıkarmalarını sağlamaya çalışıyorum.

Başarılı ve mutlu olmak için hangi stratejiler üzerinde duruyorsunuz?

Kararlılık, ilk stratejim diyebilirim. Eğer bir hedefim varsa, onu başarana kadar durmam. Başarı, pes etmeyenlerin ödülüdür. İkinci unsurum kesinlikle disiplinli oluşumdur, çünkü yeteneğimiz ne kadar büyük olursa olsun, onu disiplinle beslemezseniz başarı sürdürülebilir olmaz. Son olarak, güçlü bir vizyona sahip olarak sadece bugünü değil, geleceği de düşünerek hareket ederim.

Kariyerinizde kendinizi en çok hangi yönlerinizle tanımlıyorsunuz? Hangi özellikleriniz size en büyük avantajı sağladı?

Liderlik, mücadele ruhu, hırs ve disiplinden ödün vermemek. En büyük avantajım, zor durumlar karşısında bile geri adım atmamak. Karşımdaki kim olursa olsun, erkek ya da kadın fark etmeksizin, yeteneklerime güvenerek rekabet ederim. Beni ben yapan şey, her zaman daha iyisini yapmaya çalışmak ve hiç vazgeçmediğim hırsımı her an ortaya koymak.

Sizce kadınların spor ve iş dünyasında daha güçlü yerler edinmelerinin önündeki en büyük engeller nelerdir? Sizin, kariyerinizde karşılaştığınız zorluklar nelerdi?

Kadınların en büyük engeli, kendilerine biçilen roller ve ön yargılar; ancak, ben hiçbir zaman “Bu iş erkeklere daha uygun!” diyenlere kulak asmadım. Erkek egemen bir dünyada, mücadele ederek, sahaya karakterimi koyarak yer edindim. Karşılaştığım en büyük zorluklardan biri, kadın liderlerin bazen yetersiz görülmesiydi ama ben çalışarak, başarıyla ve dik durarak bu algıyı yıktım.

Bir kadının, kariyerinde kendine olan güvenini kazanabilmesi için ne gibi önerilerde bulunabilirsiniz?

Önce kendimize inanmalıyız ve bu öz güven ile, vazgeçmeyerek yolumuza devam etmeliyiz. Yolumuza çıkan her engel bizi daha güçlü yapıyor, bunu hiç unutmamalıyız. Sınır koyanlara kulak asmamalıyız. Ne kadar iyi olabileceğimize sadece biz karar veririz. Dik durmalı ve her zaman savaşmalıyız. Karşımıza çıkan engelleri aşmak için cesur olmalı ve hiçbir şeyden korkmamalıyız.

Çoğu kadının da çalışma hayatında hissettiği “cam tavan” etkisini aşmayı nasıl başardınız?

Cam tavanları yıkmanın en büyük yolu, o tavanı görmezden gelerek yoluna devam etmektir. Ben hiçbir zaman bana çizilen sınırlarla ilgilenmedim. Onları aşmak için daha fazla çalıştım, kendimi her gün geliştirdim ve asla pes etmedim. Bir kadın olarak değil, bir lider olarak anılmak için mücadele ettim.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, dünya genelinde ne gibi bir farkındalık yaratıyor? Sizin bugün için özel bir mesajınız var mı?

8 Mart, kadınların gücünü ve mücadelesini hatırlatan bir gündür ancak bu mücadele sadece bir gün değil, her gün devam etmeli. Kadınların daha fazla temsil edildiği, hak ettiği değeri gördüğü bir dünya için hep birlikte çalışmalıyız. Benim mesajım: Biz kadınlar, sadece sahada değil, hayatın her alanında güçlüyüz ve hiçbir engel bizi durduramaz!