Sağlıklı Yaşamın Yolu Clara’dan Geçiyor
Sağlıklı yaşam, spor ve yemek tutkusunu Clarita’s Way adlı kitabında bir araya getiren bir avukat, bir anne Clara Amram. Çok kültürlü ailesinin hayat tarzına yön veren en büyük etken olduğunu söyleyen Clara Amram ile hayatı, kitabı ve hayat felsefesi üzerine konuştuk…
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Clara Amram: 1968’ de Lima, Peru’da doğdum ve Venezüella’nın Karakas şehrinde büyüdüm. Büyük, sıcak, sevgi dolu ve farklı kültürlerden gelen fertlere sahip bir ailenin dört çocuğundan en büyüğüyüm. İki kız ve bir erkek kardeşim var. Lisenin ardından yemek pişirmeye olan tutkumu geliştirdiğim, İsviçre’de yabancı dil ve Haute Cuisine eğitimi aldım. Venezüella’ya dönüp Karakas’taki Universidad Santa Maria’dan hukuk derecesi aldım. Ayrıca Türkiye’de de hukuk diploması için denklik aldım. Evliyim ve Türkiye’de yaşıyorum. Anne ve avukatım.
Doğal hayat ile ilişkiniz nasıl başladı?
C.A: Yemek pişirmek, spor ve sağlıklı yaşama olan tutkum gençlik yıllarında başladı. Mesleği bankacılık olmasına rağmen sanatçı ruhlu bir adam olan babam, bana mutfakta ve sanatsal tüm konularda ilham kaynağı olurken, annemin özellikle de orkide yetiştirmeye olan bahçe sevgisi, ailemin kalbinin attığı yaşam alanı olan bahçeye yöneltti. Karakas’ın zengin kültürü ve etnik çeşitliliği ailemin evine ve mutfağına yansıdı. Yaşadığım yerin hem plaja hem de dağlara olan yakınlığı, spor, yüzme ve dağcılık gibi birçok fırsat yaratıyordu. Bu sayede doğal hayatla ilişkim başlamış oldu…
Hep böyle fit ve sağlıklı mıydınız?
C.A: Evet, hep böyle sağlıklı ve fit bir yapıya sahip oldum çünkü neredeyse çocukluk yıllarımdan itibaren sağlıklı yaşam tutkusuna sımsıkı bağlıydım ve bu bağlılık sayesinde de hiç sıkıntı çekmedim.
“Clarita’s Way: Sağlık ve Lezzet Dolu Bir Yaşam”ı yazmaya nasıl karar verdiniz? Kitabınızdan biraz bahseder misiniz?
C.A: Hayatımız Tanrının bize verdiği en büyük mucizedir. Bu mucizeyi de bize yakışır şekilde korumalıyız ve değerini bilmeliyiz. Benim en büyük tutkum olan sağlıklı yaşam ve sağlıklı beslenme konularını da insanlara aktarmam gerektiğini düşündüm hep. Bu sayede 2006 yılında başlayan yaratım sürecinden sonra, 2008 yılında hayata geçen projesi Clarita’s Way, sağlıklı, lezzetli ve fit yiyecekleri keşfetmeye olan tutkuyu paylaşmak için yazıldı. Clarita’s Way, aç kalmadan ya da beslenme alışkanlıklarında büyük değişiklikler yapmadan, sağlıklı, zinde ve mutlu yaşama sahip olmanın kolay yollarını barındırıyor. Clarita’s Way ne yiyeceğiniz, nasıl yiyeceğiniz ve ne zaman yiyeceğiniz ile ilgilidir. Bu kitabın amacı kilo vermeyi sağlamak değil, hayatı mümkün olan en sağlıklı şekilde ve dolu dolu yaşamaya yardımcı olmak için yazılmıştır.
Okuyucunun geri dönüşleri nasıl oldu?
C.A: Çok güzel ve tatmin edici bir geri dönüş sağladık. Ben ve ekibim bundan oldukça memnunuz. Gittiğim her yerde bizi takip eden okuyucular teşekkür ediyorlar ve bu durum beni gerçekten çok etkiliyor.
Kitabın ikincisini yazmayı düşünüyor musunuz?
C.A: Olabilir ama henüz bu kitabın misyonu bitmedi
Kitapta birçok konudan bahsediyorsunuz. Okuyucuya iletmek istediğiniz en önemli mesaj nedir?
C.A: Sağlıklı yaşayıp, sağlıklı ve yararlı yiyecekler tüketerek hayatın bize sunduğu en değerli armağan olan vücudumuzu korumak, hayatı pozitif yaşayabilmek.
Kilo vermek ve sağlıklı beslenmek için ilk adım nedir?
C.A: Sağlıklı yemek yemek bir zorunluluk değil, hayatın keyifli bir parçası olarak görülmelidir. Doğanın temeline odaklanarak temel beslenme kurallarını takip etmeniz yeterlidir. Tabiat Ana’nın bize sunduğu muhteşem hediyelerden yararlanın. Mesela gününüze su içerek başlayın, ardından bol taze meyve, sebze ve tam tahıllarla devam edebilirsiniz. O kadar çeşit var ki!
Lezzetli yemeklerle kilo vermek mümkün mü?
C.A:Kesinlikle mümkün ve kısmen bunu göstermek için kitabım Clarita’s Way’i yazdım. O kadar çok lezzetli, enerji veren, fit, kolay ve pratik reçeteler ve tariflerini paylaşıyorum ki hiç aç kalmadan, tam tersi bol bol lezzetli yemekler yiyerek hem fit ve ince olabilirsiniz. Hem de pozitif, enerjik ve olumlu hissedersiniz! Kitapta her damağa ve ihtiyaca göre çok alternatifler sunuluyor. Mesela, çorba istiyorsunuz; birçok çorba tarifi var. Salata mı? Bol bol hem de sosları ile. Mezeler? Krepler? Grissiniler? Makarnalar ve sosları? Ev yapımı yoğurtlar, ekmekler, hamburgerler bile yiyebilirsiniz. Canınız Japon Mutfağı istiyor ama cebiniz değil, problem yok! Kitabımda, evde ekonomik bir şekilde dünya mutfaklarından hem lezzetli, hem hafif, hem de sağlıklı o kadar seçenekler sunuyoruz ki, her gün değişik bir tarifi denerseniz tüm yıl boyunca farklı yemekler pişirmiş olurusunuz. (Hem vücudunuza yararlı, hem de cebinize.) Aslında bizler, insanoğlu olduğumuz için doğal beslenmek, yaşamak hakkımız ve Clarita’s Way aracılığıyla bunu ispatlıyorum. Düşünsenize; biz doğayla paraleliz ve doğanın bir parçasıyız.
İki çocuk annesisiniz. Onların beslenmelerinde nelere dikkat ediyorsunuz?
C.A: Öncelikle dengeli beslenmelerine çalışıyorum. Gazlı içecekler yerine, bol su ve taptaze meyve suyu alışkanlığı edinmelerine dikkat ediyorum ve onlarla egzersiz yapıyorum. Arada sırada Clarita’s Way’in dışına çıkmalarına da göz yumuyorum. Çocukların, gelişmekte olan bedenleri ve beyinleri, düzenli besin alınmasına ihtiyaç duymaktadır. Bu yüzden de doğanın kilerinde bulunan taze meyve, sebze, tam tahıllı, proteinler, bol vitaminler, mineraller, antioksidanlar ve lifler ile en güzel yiyecekleri aileme vermeyi deniyorum.
Farklı kültürleri bir arada yaşıyorsunuz. Bu durumun sizin yaşamınıza kattığını düşündüğünüz avantajları var mı?
C.A: Annemin annesi Rus, babası ise Polonyalı. Annem ise Lima-Peru’da doğmuş, babam Türk (annesi Edirneliydi), dolayısıyla çok renkli ve internasyonal bir evde büyüdüm. Kültürüyle, yemekleriyle, müzikleriyle çok zengindi ve ruhuma katkılarını bugün daha net hissediyorum. Çok keyifli, huzurlu ve sevgi dolu bir çocukluğum oldu. 16 yaşında beri mutfağa, sağlıklı yaşama ve spora merakım oldu. Ailemin çeşitliliğininde etkin olduğunu düşünüyorum.
Güzelliğinizi korumak için neler yapıyorsunuz?
C.A: Sadece ve sadece Clarita’s Way’i uyguluyorum.
Boş zamanlarınızda neler yapmaktan hoşlanırsınız?
C.A: Boş zaman kavramım yok. Bu kavram bana oldukça uzak. Sadece dinlenme zamanlarım vardır. Hayatta yaşanılan hiçbir zaman boş değildir. Yeter ki siz boş şeylerle ilgilenmeyin.
Son olarak, MAG Okurlarına ne söylemek istersiniz?
C.A: Spor yapın, dengeli beslenin ve dengeli yaşayın çünkü mutluluk sizin elinizde.
Röportaj: Aslıhan ACAR