Rıfat Çebi’nin #evdekal Günlüğü
Bu günler, iş insanı Rıfat Çebi’nin, hayat koşuşturmacası arasında biraz olsun nefes alabilmesini sağlamış.
Bir gününüz nasıl geçiyor?
Sabahları erken kalkıyorum. Önce kısa bir haber turu, sonra spor ve kahvaltı… Telefon görüşmeleri ve maillere cevap verdikten sonra ise sıra, klasik ev hallerine geliyor. Film, kitap, haber kanalları; sonra karantina trendi olarak arkadaşlarla ve aileyle görüntülü konuşma grupları ve çocuklarla oyun. Nadir de olsa mutfağa girip bir şeyler pişirme menümüz ise değişmez: Karadeniz pidesi.
Müzik, kitap, film önerileriniz nelerdir?
Son zamanlarda caz ve blues şarkılar ilgimi çekiyor. Spotify’da bu türlerdeki parçalardan oluşan bir liste yaptım. Önerim ise tabii ki çok sevdiğim “My way” ve Türkçe versiyonu.
Kitap önerim: Franz Kafka, Dönüşüm.
Film izleyemiyorum bu aralar. O kadar uzun süre konsantre olamıyorum. Dizilerle idare ediyorum. İzlediğim son diziler: Netflix’teki “Freud” ve TRT’deki “Seksenler”.
Sevdiğiniz bir yemek tarifini bizimle paylaşabilir misiniz?
Benimki çok basit bir tarif olacak… Trabzon’dan gelen hazır Karadeniz pidelerini tereyağı ve yumurta ekleyerek fırına veriyorum. Sonuç muhteşem.
Bu süreçten sonra ilk yapmak istediğiniz şey nedir? Nereye gitmek ne yapmak istersiniz?
Bu sürecin bitiminde yapacağım ilk iş; kalabalığın içine dalıp, insanlarla vakit geçirmek olacak.
Kendinizle baş başa kaldığınız bu süreç size nasıl bir katkı sağladı?
Biraz ara vermek, aslında hayatın ritmine kendimizi ne kadar kaptırdığımızı ve gereksiz bir koşuşturmacanın içerisine sürüklendiğimizi fark ettirdi bana. Bundan sonra hayatımı biraz daha basite indirgemek adına adımlar atmaya karar verdim.