ÖZGÜR AKSUNA VE MÜKEMMELLİYETÇİLİK
İşinizdeki Düşman Yoksa Mükemmelliyetçilik Mi ?
Mükemmelliyetçilik; elinden gelenin en iyisini yapma çabasının kontrolden çıkmış halidir.Mükemmelliyetçilik; en iyisini yapmaya dair son derece sağlıklı ve kişileri zirveye taşıyan harika bir motivasyondur. Endişe verici olan tarafı bu büyük motivasyonun kontrolden çıkarak hata yapma korkusuna dönüşmesidir. Çünkü, artık mükemmelliyetçilik bir takıntıya dönüşmüştür, başarıya izin vermez.Mükemmelliyetçi kişilerin hayatında hataya, eksikliğe yer yoktur.Her şey kusursuz ve tam olmalıdır. Her şey tam olarak onun belirlediği kriterlere göre olmalıdır. Çoğu zaman gerçekçi olmayan hedefler koymalara sebebiyet verir. Hata yapma korkusu veya başkalarından olumsuz eleştiri duyma korkusu en yüksek seviyededir. Mükemmelliyetçilik, bazen resmin bütününü görmelerini engelleyerek hayatın diğer alanlarına özen göstermelerini engeller.Mükemmelliyetçilik hayatlarının üstünü kapatan bir tuzak haline gelir. Yeteri kadar iyi olamama, hata yapma, başkaları tarafından değer görmeme, koyduğu gerçekçi olmayan standartlara ulaşamama ihtimaline dair düşünceler; iç daralması, bulantı, kalp çarpıntısı, kalp sıkışması gibi fiziksel bazı belirtilerle birlikte korku, aşırı endişe, kaygı, huzursuzluk gibi duygulara dönüşür.
Sonuç; ya kaç, ya savaş!
Panik atak ve bazı psikolojik sorunların başlamasına sebebiyet verebilir. Eğer bir hata yaparsam, eğer tam olarak benim kafamdaki kriterleri tutturamazsam, bu bir felaket olur düşüncesi, ya hep, ya hiç türünden bir davranışı tetikler. Kabul edilemez başarısızlık ihtimaline karşı bazıları deli gibi çalışmaya, çabalamaya, savaşmaya başlarlar; bazı kişilerse konudan tamamen kaçıp uzaklaşmayı tercih ederler. Bunların devamında hepimiz bir şekilde stres denen illeti yaşıyoruz. Bu gibi durumlarda kimimizin saçı dökülüyor, kimimiz sivilce çıkartıyor, kimimizin ise bağırsakları bozuluyor. Hiç bunlara gerek yok. Bir kenara geçip serçe parmağınızı sıkın, ovalayın her şey daha kolay olabilir…
Bu durumda davranışlarımız birbirine zıt iki farklı yönde ilerler:
1- İşkoliklik:
Bu davranışlar çalışmalarınızda aşırıya kaçma şeklinde kendini gösterebilir. Örneğin; yapmayı istediğiniz sunumun istediğiniz gibi olmadığını düşünerek gece, gündüz durmadan, dinlenmeden çalışıyor olabilirsiniz. Yapılması gereken işi tamamlamak ve diğer işlere başlamak yerine defalarca aynı şeyleri kontrol ediyor, en önemsiz detaylar üzerinde saatler harcıyor olabilirsiniz. Bu şekilde davranıyorsanız; ailenizi, eşinizi hatta çocuklarınızı ve en önemlisi kendi ihtiyaçlarınızı ihmal ediyor olabilirsiniz. İş hayatında son derece başarılı olduğunuz halde özel hayatınızda boşluklar oluşturup mutsuz olabilirsiniz.Çoğu zaman kişi mükemmeliyetçi olduğunu bilir. Hatta bu özellikleriyle gurur duyar. Bilmedikleri şey; hata yapma korkusuna dönüşmüş mükemmeliyetçiliklerinin hayatlarının kalanını nasıl etkiliyor olduğudur.
2- Kaçış:
Mükemmeliyetçilik tuzağının ikinci sonucu yapılacak işten kaçınmaktır. İstediğim gibi olmayacak endişesiyle iş tamamen terk edilir. Hata yapmak bu kişiler için mümkün olmadığından, hiçbir şey yapmamayı daha güvenli bulurlar. Bu kişiler yapacağı herhangi bir işi mükemmel bir şekilde tamamlayabileceğinden emin olmadığı sürece o işi yapmaktan kaçınır, çünkü başarısızlık kabul edilemez bir durumdur. Bu kişilerde erteleme huyu mükemmeliyetçiliğin en önemli göstergesidir.Sergiledikleri davranışlar nedeniyle zaman zaman başkaları tarafından “tembel” olarak etiketlenirler. Başkaları tarafından tembel olarak görülen bu kişilerin kişilerin gerçekte tembellikle hiçbir ilgileri yoktur. Aksine, çalışmaya başladıklarında işleri üzerinde uzun saatler boyunca hatta gereğinden çok daha fazla çalışırlar. Ne var ki, bir türlü tam istedikleri gibi olmadığı için defalarca işi gözden geçirir, eleştirir, eksik bulmaya çalışır, buldukları en önemsiz ayrıntıyı bile düzeltmeye çalışırlar. Bu nedenle yaptıkları iş bir türlü tamamlanmış bir şekilde ortaya çıkmazlar. Verdikleri bitirme tarihlerini tutturamaz, ya işleri geç teslim eder ya da hiç teslim etmezler.Aşağıda soruları kendi kendinize cevaplayarak siz de mükemmeliyetçi olup olmadığınızı kolayca anlayabilirsiniz. İşin daha zor kısmı ise, bunu kabul etmek ve değişime hazır hale gelmek.
Ben Mükemmelliyetçi miyim ?
Danışanlarımla yaptığım çalışmalarda, değişimin önündeki engellerden birinin en iyisini yapma kaygısı olduğunu görüyoruz. Siz, kendinizi mükemmeliyetçi olarak tanımlamıyor olsanız bile bir mükemmelliyetçi olabilirsiniz.
Yapmaya çalıştığınız işleri tamamlamak yerine sürekli gözden geçirme ve geliştirme huyunuz var mı?
Örneğin; üzerinde uzun süredir üzerinde çalışıyor olmanıza rağmen mükemmel olmadığına inandığınız için hala web sitenizi yayınlamamış olabilirsiniz. Web sitenizi yayına sokmak yerine, içeriği tekrar tekrar gözden geçirip, yeniden yazıyor, mükemmel tasarımı arıyor, gördüğünüz her web sitesinde beğendiğiniz her bir detayı kendi sitenize uyarlamaya çalışıyor olabilir misiniz ?
Kendinize ve diğerlerine karşı gerçekçi olmayan yüksek standartlarınız var mı?
Örneğin; bir projeye başlamadan tüm şartların yerine gelmesi ve tamamlanmasını bekliyorsanız eğer, mükemmeliyetçilik, tecrübe dediğimiz çok önemli bir öğrenme aracından bizi mahrum bırakır.
İşe girişmek için en uygun koşulların oluşmasını mı bekliyorsunuz?
Örneğin; işiniz üzerinde çalışmak için odanızın, evinizin, hayatınızın toparlanması mı gerekiyor? Öğrenme aşkınızı bir bahane olarak kullanıyor olabilir misiniz? Çoğu durumda mükemmeliyetçi kişiler yapılması gereken asıl işten kaçınmak için daha başka işlerle kendilerini oyalama taktiği geliştirirler.
Kendinize ve diğerlerine karşı aşırı eleştirel misiniz?
Mükemmelliyetçilik yüksek standartları ve her şeyi bu standartlara göre sürekli olarak eleştirmeyi de beraberinde getirir. Örneğin; yeni bir müşteriyle çalışmaya başladığınızda, başarınız için kendinizi tebrik etmek yerine eksik kalan noktalar için kendinizi yemeye mi başlarsınız?
Kronik bir tatminsizliğiniz var mı?
Yaptığınız işler ve ulaştığınız hedefler karşısında, “yaptım”, “ama başardım”, gibi cümleleri sıklıkla kurar mısınız? Tatmin olmak hiçbir zaman yeterli gelmez ve çok kısa süreli bir duygu mudur sizin için? O zaman kronik bir tatminsizliğiniz olduğunu söyleyebiliriz.
Elinizdeki işi en mükemmel şekilde yapmaya uğraştığınız için, yapılması gereken veya yapmak istediğiniz diğer işleri erteliyor musunuz?
Örneğin; kartvizitinizi, web sitenizi, mükemmel hale sokmaya çalışıyorken sizinle çalışmak isteyen kişileri bekletiyor musunuz?
Mükemmelliyetçilik, olaylarla veya gerçeklerle ilgili değildir. Mükemmelliyetçilik; bizim o olaylara karşı tutumumuzla ilgilidir.