Mazel Üzüm Bağlarından Gelen Güç
Sosyal medya fenomeni Cristina Elif Boboc, Moldova’nın kadim sırlarından gelen mirasla etkili bir deneyim sunan, saç bakımına yenilikçi ve etik bir bakış açısıyla yaklaşan ve vegan ürünler ortaya çıkaran markası Mazel’i MAG Okurlarıyla tanıştırıyor.
Mazel’i kurma fikri ilk olarak ne zaman ve nasıl doğdu?
Saç bakımına olan ilgim, küçük yaşlardan itibaren benimle birlikte büyüdü. Mazel’i kurarken amacım yalnızca işlevsel ürünler geliştirmek değil; insanların kendini iyi hissetmesini sağlayacak bir deneyim de sunmaktı. En başından beri vizyonum, geleneksel saç bakım ritüellerini bilimsel teknolojiyle buluşturmaktı. Bu vizyonla, üzüm gibi kadim içerikleri modern AR-GE süreçlerinden geçirerek, dünyanın dört bir yanından seçilen aktif bileşenlerle formüle ettik. Her ürünümüz, saçlara maksimum etki sunacak şekilde geliştirildi. Benim için en başından beri önemli olan, sadece etkili değil, çevreye duyarlı, etik değerlere sahip ve hayvan dostu bir marka yaratmaktı. Bunu başardığımız için çok mutluyum.
Vegan, cruelty free ve çevre dostu üretim sizin için sadece bir tercih mi, yoksa olmazsa olmaz bir duruş mu?
Bizim için bu kesinlikle olmazsa olmaz bir duruş. Sürdürülebilir bir dünya için çalışıyoruz. Geri dönüştürülebilir ambalajlar kullanıyor, çevre dostu üretim yöntemlerini benimsiyoruz. Gezegenimizin korunmasına aktif katkıda bulunmayı en önemli sorumluluklarımızdan biri olarak görüyoruz. Aynı zamanda tüm ürünlerimiz %100 vegan. Yani hiçbir formülümüzde hayvansal kökenli içeriklere yer vermiyoruz. Bu da cruelty free yaklaşımımızı tamamlayan, başından beri benimsediğimiz bir değer.
Dünyanın en saygın denetim mekanizmalarından Cruelty Free International’ın Leaping Bunny sertifikasına sahip Türkiye’deki on markadan biri olmaktan gurur duyuyoruz. Bu belge, ürünlerimizin ve içeriklerinin hiçbir aşamasında hayvanlar üzerinde test edilmediğini uluslararası düzeyde garanti altına alıyor. Leaping Bunny Programı, 1996 yılında kurulan uluslararası bir koalisyon olan Coalition for Consumer Information on Cosmetics (CCIC) tarafından yürütülüyor ve etik üretimde en yüksek standartları temsil ediyor.
Bununla da sınırlı kalmadık. #İyilikKazanacak mottosuyla başlattığımız sosyal sorumluluk projemiz kapsamında, güzellik anlayışını sadece dış görünüşle sınırlamadan iyilik, şeffaflık ve toplumsal fayda ile birleştirmeyi hedefledik. Satın alınan her üründen elde edilen gelirin bir kısmını tüketicilerimizin seçtiği bir sivil toplum kuruluşuna bağışlıyoruz. Hangi kuruluşa destek vermek istediklerini, siparişle birlikte onlara gönderilen QR kodunu taratarak belirleyebiliyorlar. Kadın hakları, eğitimde fırsat eşitliği, hayvan hakları, doğayı koruma ve kanserle mücadele gibi alanlarda faaliyet gösteren STK’larla iş birliği içerisindeyiz. Bugün Mazel, yalnızca bir saç bakım markası değil; kullanıcılarıyla birlikte daha iyi bir dünya yaratma hayaline ortak olan güçlü bir topluluk.
Yerel değerlerle global trendleri harmanlıyorsunuz. Bu ikisini birleştirmek sizin için neden önemli?
Yerel değerlerle global trendleri harmanlamak bizim için, geçmişin doğrulanmış mirasını geleceğin yenilikleriyle buluşturmak anlamına geliyor. Bu yaklaşım, dünyadaki en güncel gelişmeleri kendi kimliğimizle yeniden tanımlamamıza imkân veriyor.
Ürünlerinizde üzüm özlerinin kullanılması çok dikkat çekici. Bu tercihin altında yatan nedir?
Bir Moldovalı olarak diyebilirim ki üzüm, yüzyıllardır kadınların saç bakımında kullandığı kadim bir sırdır. Moldova’nın dünyaca ünlü üzüm bağlarından gelen bu miras, Mazel’in de kalbinde yer alıyor. İçerdiği güçlü antioksidanlar, vitaminler ve mineraller sayesinde üzümün saç ve saç derisine pek çok faydası olduğu, dünyanın önde gelen otoriteleri tarafından kanıtlanmıştır. Biz de Mazel’de, üzümün farklı formlarını ürünlerimizde kullanarak geleneksel saç bakımının bu kadim ritüelini günümüz teknolojisi ve dünyanın önde gelen laboratuvarlarının aktifleriyle harmanlıyoruz.
Saç bakımında Mazel’i diğer markalardan ayıran en büyük özellik sizce nedir?
Mazel’in; saç bakımında, yüksek performansı, etik üretimi ve duyusal kullanıcı deneyimini aynı potada birleştirerek sektördeki büyük bir boşluğu doldurduğuna inanıyoruz. Bugün pazarda ya çok etkili ancak ulaşılması zor premium markalar ya da ulaşılabilir ancak içerik kalitesi düşük ürünler bulunuyor. Mazel ise bu iki uç arasındaki dengeyi kurarak “lüks deneyimi daha ulaşılabilir kılan” bir saç bakım markası olarak öne çıkıyor.
Avrupa Birliği standartlarında, akredite laboratuvarlarda yürütülen testler, ürünlerimizin etkinliğini ve güvenilirliğini uluslararası düzeyde onaylamaktadır.
Mazel’in fark yarattığı bir diğer alan ise müşteri deneyimi. Biz yalnızca nitelikli bir ürün göndermiyoruz; perakende hizmetini e-ticaretle buluşturarak, her siparişi kişisel bir ritüele dönüştürüyoruz. Kısacası Mazel, sadece saçları değil, kadınların kendileriyle kurduğu bağı da güzelleştirmeyi amaçlayan bir marka. Bizim için güzellik; öz-değer, estetik ve etikle birlikte gelen çok katmanlı bir deneyim. Kullanıcılarımızın yalnızca bakımlı değil, kendine değer veren bireyler olarak hissetmesini sağlamak en büyük motivasyonumuz.
Sizce kadınların saçla kurduğu bağ neden bu kadar özel?
Bence saç, sadece görünümümüzü tamamlayan bir parça değil, kimliğimizin, öz güvenimizin ve hayatımızdaki dönüm noktalarının bir yansıması. Saçımızı kestiğimizde, rengini değiştirdiğimizde ya da farklı şekillendirdiğimizde aslında kendi hikâyemize yeni bir sayfa açıyoruz. Bu nedenle saçın, biz kadınlar için sadece güzellik değil, aynı zamanda güç, aidiyet ve özgürlüğün en görünür sembolü olduğunu düşünüyorum.