KUANTA’dan KAV’a
1996 yılında kurulan Kuanta A.Ş. havaalanı inşaatları ve teknolojik taahhüt, işletme ve bakımı, danışmanlık, lojistik, anahtar teslim
projeler ve proje yönetimine kadar çok sayıda hizmeti en yeni teknolojiyi kullanarak sunuyor. Kuanta A.Ş.’nin sahibi ve Kılınçarslan Eğitim, Kültür ve Sanat Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Nermin Kılınçarslan ile başarılarını konu alan hoş bir sohbet gerçekleştirdik…Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
1970 yılında Malatya’da doğdum. Mütercim Tercümanlık Bölümü’nden mezun oldum. Bir süre Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü’ne de devam ettim. Havaalanı inşaatları ve teknolojik taahhüt işi yapan uluslararası şirket Kuanta A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Üyesi ve Kılınçarslan Eğitim, Kültür ve Sanat Vakfı’nın Yönetim Kurulu Başkanı’yım. Evliyim ve iki oğlum var.
İş hayatına nasıl atıldınız ve kaç yıldır iş hayatındasınız?
İş hayatına 1993 yılında başladım. İlk şirketimde farklı bir sektörde faaliyet gösteriyordum. Daha sonra 1996 yılında eşimle birlikte Kuanta A.Ş.’yi kurduk ve bu zamana kadar getirdik. Dünyanın birçok ülkesinde kurduğumuz şubelerle faaliyetlerimize aralıksız devam etmekteyiz.
Kadınların çok bulunmadığı bir sektördesiniz. Bir kadın olarak sektörünüzün zorlukları ile ilgili ne söylemek istersiniz?
Kadınların çok bulunmadığı bir sektördeyim ancak eşimle birlikte çalıştığım için kadın olmanın ticari hayatımda herhangi bir zorluğuyla karşılaşmadım ancak şuna inanıyorum bir insan gerçekten isterse kadın veya erkek fark etmez; başarıyı yakalayabilir, bunun çok örneğini gördüm. Bence iş tanımlarını cinsiyete göre ayırmak klişedir. Doğru iş planlaması ile kadın veya erkek her alanda başarıya ulaşabilir.
Sizce başarı nasıl elde edilir?
Öncelikle hedef koyup çok istemek gerekir. “İstemek yapmanın yarısıdır” derdi rahmetli babam. Başarıya ulaşabilmek için sabırlı, azimli olmak, çok çalışmak ve en önemlisi asla vazgeçmemek, yılmamak gerekir. Biraz da şansınız varsa aşılmayacak duvar yoktur! Başarılı insan kendisi ve çevresi ile barışık olur.
Çok değerli bir vakıf kurdunuz, bu vakıfla ilgili ne söylemek istersiniz?
Üniversite öğrencisiyken maddi imkansızlıklar yüzünden okuyamayan çocuklar tanıdım. Daha o yaşlarda “çalışıp para kazanmaya başladığımda ilk işim maddi olanaklardan yoksun çocukları okutmak olmalı” diye düşündüm. Eşimle tanıştığımızda onun da benzer düşüncelere sahip olduğunu gördüm ve söz verdik, belli bir noktaya geldiğimizde gelirimizin bir kısmını bu çocuklar için kullanacaktık. Vakıf kurma fikri buradan doğdu. Vakfı kurmadan öncede Kuanta olarak eğitim bursu veriyorduk ama geçen Ağustos ayında kuruluşumuzu verdik ve daha profesyonel çalışmaya başladık.
Böyle bir vakfı kurmak kolay değil… Bu vakfı kurarken düşünceniz neydi? Ne gibi etkinlikleri var vakfın?
Vakfı kurmadan önce bir takım tespitlerimiz oldu. Maddi olanaklardan yoksun aileler zorunlu eğitimden sonra çocuklarını okuldan alıyorlar ve çok küçük yaşta o çocuklar çalışmaya başlıyor ya da kız çocukları evde oturuyor. Aile okutamadığı zaman çocuklar eğitimlerini bırakmak zorunda, başka şansları yok çünkü. Bu yüzden biz ilköğretimden itibaren öğrencilere burs vermeye başlıyoruz. İlköğretimden üniversite bitimine kadar bir öğrencinin eğitimini üstlenmeyi hedefliyoruz. Tabi sadece bizim desteğimiz yeterli değil. Daha çok öğrenci okutmak için daha çok gelir gerekiyor vakfa. Bunu sağlamak için KAV bünyesinde bir çok etkinliğimiz olacak. İlk olarak geliri vakfa aktarılmak üzere ve aynı zamanda sanata ve sanatçıya da destek vermek amacıyla KAV Sanat Galerisi’ni kurduk. Bu salonumuzda Türkiye ve dünyadan ünlü sanatçıların sergileri izlenebilecek. KAV Sanat Galerisi 27 Eylül 2012 tarihinde kapılarını Devrim Erbil eserleri ile sanat severlere açacak. İkinci olarak KAV Genç Sanat’ı kurduk. Bu salonda 35 yaşa kadar genç sanatçıların sergileri yer alacak. Bunun dışında vakıf için bazı etkinliklerimiz olacak, bu konuyla ilgili görüşmelerimiz devam ediyor ama Ankara cemiyetinin ilgi göstereceğini düşündüğümüz iyi organizasyonlar olacağını söyleyebilirim şimdiden.
Hayata dair prensiplerinizden söz eder misiniz?
Dürüstlük, samimiyet, hoşgörü hayat görüşümdür. Gerek iş hayatımda gerekse özel hayatımda dürüst olmayan insanları barındırmıyorum. Hayatımda sahte hiçbir şeye yer yok. Duygularım, dostluklarım, yaptıklarım, ilişkilerim gerçektir benim, böyle mutlu olabiliyorum ancak. Ve hoşgörü çok inandığım bir kavramdır. Her insana bir şans daha verilmesi gerektiğini düşünürüm. Bir de son olarak; bir şeyi neden yaptığınızı biliyorsanız ve inanıyorsanız o işi başarmanız daha kolay oluyor. Bu yüzden yaptığım işe inanmam lazım önce.
Kılınçarslan Eğitim, Kültür ve Sanat Vakfı
Turan Güneş Bulvarı Konrad Adenauer Cad. No:61 06550 Çankaya / Ankara
T: (312) 491 55 56 F: (312) 491 22 21
info@kavakfi.org.tr – www.kavakfi.org.tr
