Kişiye Özel Tasarımlarıyla Deniz Topcu
Çocukken, oyuncak bebeklerine diktiği elbiselerle modaya olan ilgisini fark eden ve yakın zamanda hazır giyim koleksiyonunu modaseverlerle buluşturacak olan moda tasarımcısı Deniz Topcu, markasını ve tasarım önceliklerini MAG Okurlarıyla paylaşıyor…
Modaya ve tasarıma olan ilginizi ne zaman fark ettiniz? Kendinizden de bahsederek markanızın kuruluş öyküsünü anlatır mısınız?
İstanbul Üniversitesinde Fransız Dili ve Edebiyatı okuduktan sonra İstanbul Moda Akademisinde iki yıl moda tasarım eğitimi aldım. Altı yıllık evliyim. Mutlu bir evliliğim, Talya ve Tanem adında iki kızım var. Önceliğim annelik; anneliğe ve kızlarıma tüm varlığımla bağlıyım. Kızlarım her şeyin daha önünde gelir ama işim de üçüncü çocuğum diyebiliriz.
Belki çok klişe olacak ama modaya ilgim çocukken, anneannemle bebeklerime kıyafet dikerken başladı. Onlarla kendi kıyafetleriyle değil, benim görmek istediğim şekilde oynamayı seviyordum. Üniversitede kendi blogumu yazmaya başladım. Türkiye’de ilk blog yazanlardan biriyim diyebiliriz. Fashion Week günleri bana ilham oldu ve kendi markamı kurdum. Birkaç kez markamı değiştirdim; kızım olduktan sonra çocuk markası kurdum ama yine dayanamayıp modaya ilgisi olan kadınlar için kıyafet tasarlamaya geri döndüm. Bu alan benim alanım. Bu alanda üretiyor ve kıymet bilen kadınlarla buluşabiliyor olmak benim için çok kıymetli. İyi ki bu sektördeyim. Başka bir iş kolunu ne kalbim ne mantığım kabul ederdi. İnsanlarla birebir iletişim halinde olmak, onlar için üretmek, beğenilerine sunmak ve en mutlu günlerinde benim ürettiklerimin onların heyecanlarına karışması benim için inanılmaz bir haz! Beni ancak üretmeye ve işine çok aşıklar anlar. Her konuda olduğu gibi işimde de mükemmeliyetçiyim. Bu huyum beni biraz zorlasa da sonunda ortaya çıkan şeyler, gece yastığa kafamı rahat koymamı ve gerçekten huzurlu uyumamı sağlıyor.
Tasarımlarınızı nasıl ortaya çıkarıyorsunuz? Süreci paylaşır mısınız? Ortalama bir parçanın giyime hazır hale gelmesi ne kadar zaman alıyor?
Eşim de ben de seyahat etmeyi çok severiz. İlhamım şimdiye kadar hep gezdiğim ülkeler olmuştu. İki çocukla her ne kadar şu an bizim için çok zor olsa da dünya modasını online olarak çok sıkı takipteyim. Benim için modadan ziyade asıl aşk kumaşlar, onlara dokunmak ve üretmek.
Bir şey sadece moda diye giymek bana göre değil. İçime sinmeyen ve beni anlatmayan şeyi asla giymem. Tasarımlarımda da genelde kendi giyebileceğim şeylerin olmasına özen gösteriyorum. Bana kalsa her şeyi siyahtan ibaret yapabilirim ama mesela bu sezon çok renkliyiz. Şu an sipariş üzerine ölçü ile çalışıyoruz ve ürünlerin hazırlanması, paketlenmesi ve gönderimi toplam yedi günü buluyor. Üretim sürecim bittiğinde paketlemeyi büyük bir zevkle kendim yapıyorum. İnanılmaz özenli ve beni mutlu eden materyaller kullanıyorum. İlk etapta en çok bu etkiliyor insanları. Bazen saatlerce, yaptığım elbiseyi izliyorum, içime sindiriyorum ve yeniden âşık oluyorum. Dediğim gibi işine âşık olanlar beni anlar.
Kişiye özel tasarım hazırlamak nasıl bir duygu?
Kişiye özel ürün hazırlamamın en büyük sebebi insanlarla birebir iletişimde olmayı çok seviyor olmam. Onların isteklerini dinlemeyi, fikirlerimi sunmayı, ortak bir paydada buluşmayı, en sonunda da bir şekilde hep mutlu etmeyi önemsiyorum. Fikirlerime duyulan saygı, mesleğime duyduğum sevgiyle doğru orantılı. Yakın zamanda bir hazır giyim sürprizim olacak. Bu haz inanılmaz…
Tasarımlarınızdaki tüyler ve payetler oldukça dikkat çekiyor. Bunları kullanmanızın özel bir amacı var mı? İmza niteliğinde diyebilir miyiz?
Aslında günlük hayatımda siyah ve beyaz öncelikli tercihimdir; gayet rafine bir tarzım var ve dışına çok çıkamam. Çocuklardan sonra benim için konfor daha ön planda olmak zorunda kaldı haliyle; fakat işim söz konusu olduğunda gösterişi ve sıradan olmamayı seviyorum.
İmza niteliğinde demeniz çok hoşuma gitti, çünkü şu an gerçekten elbiselerimi bir yerlerde ya da birinin üzerinde gören herkes “Bu kesin Deniz Topcu elbisesidir.” diyor. Bazen müşterilerim birbirlerinde görüp “Bunu kesin siz yaptınız, değil mi?” diye mesajlar atıyor.
Bu benim için muazzam bir motivasyon ve mutluluk sebebi. Tüy ve payeti çok seviyorum. Hemen hemen her ürünümde kullanmaya gayret ediyorum. Bana kalsa hepsini öyle yapabilirim; ama daha sade tasarımlar seven müşterilerimi de düşünmek zorundayım. Özel günlerde özel hissettirmeyi ve insanların mutluluğuna tasarımlarımla ortak olmayı seviyorum. Hemen hemen bütün müşterilerim ile aramızda bir bağ olmuş olarak ayrılıyoruz ve çoğuyla yeniden kesişiyor yollarımız. Gün sonunda ne kadar yorulsam da iyi ki yapmışım diyorum.
Deniz Topcu’nun hedef kitlesi kimler?
Hedef kitlem kesinlikle güçlü ve kendinden emin, sıradan olmak istemeyen kadınlar. Bir ortama girdiğinde aurası ile tüm dikkatleri üzerine toplayabilen, bir bakışıyla ortamın ilgi odağı olan, her daim kendi ayakları üzerinde durabilecek gücü sağlayan, yorulmayan, başarmayı seven ve üretmekten beslenen kadınlar.
Benim de öyle olduğumu söylerler. Durmak bana göre değil. Hem kendimi geliştirmeyi hem yapabileceklerimin farkına varmayı hem sosyal olmayı hem de üretip bir mutluluğa vesile olmayı misyon edindim ben. Kendimi bildim bileli üretiyorum diyebilirim.
Kısa ve uzun vadedeki hedeflerinizden de bahseder misiniz?
Kısa vadedeki hedefim kendime bir showroom açmak ve hazır giyim koleksiyonu hazırlamak. Gün içerisinde inanılmaz bir istek alıyorum showroom için. Konuşmalarımızda inanılmaz sıcak bir bağ oluyor aramızda müşterilerimle. Dediğim gibi, birebir iletişim halinde olmayı çok seviyorum. Herkes yüz yüze de tanışmak istiyor. Hatta bir iki kez tanışmak için eve gelen bile olmuştu. Bu eskiden de böyleydi diğer markamda. Senelerdir arkadaş gibi olduğum ve hukukumu devam ettirdiğim müşterilerim var. Bu ilginin verdiği huzur inanılmaz. Yeni markam ile de çok kısa bir zamanda kat ettim bu yolu. Emeği geçen, bana güvenen herkese minnettarım bu yüzden.
Uzun vadedeki planlarım da bana kalsın. Herkesin içinde yatan güzel hayalleri gerçek olsun. Günün sonunda herkes kendiyle gurur duysun.