Hikâyelere Dönüşen Mücevherler Firera Atelier
Tarih, estetik ve kültürel dokularla iç içe bir eğitim hayatı geçiren Ecem Sönmez, kurucusu olduğu Firera Atelier’de mücevherleri nasıl tasarladığını, ilham kaynaklarını ve gelecek hedeflerini MAG Okurlarıyla paylaşıyor.
Firera Atelier’in kuruluş hikâyesini paylaşır mısınız? Bu markayı yaratırken ne gibi hedefleriniz vardı?
Firera Atelier, doğaya ve sanata duyduğum derin sevginin bir yansıması olarak 2023 yılında hayat buldu. Mimari restorasyon mezunu olarak eğitim hayatım boyunca tarih, estetik ve kültürel dokularla iç içe oldum. Bu birikimler, tasarımlarıma yön veren değerli bir temel oluşturdu. Geçmişten ilham alarak tasarımlarımda zamansız bir dokunuş yaratmayı hedefledim. Her bir taşın taşıdığı enerjiyi ve hikâyeyi keşfetmek ve bunları tasarımlarıma yansıtmak benim için her zaman büyüleyici bir süreç oldu. Firera Atelier’i kurarken hedefim, herkesin kendi tarzını yaratabileceği, anlam dolu ve zamansız parçalar sunmaktı. Bu yolculukta sadece mücevher değil, bir yaşam tarzı markası yaratmayı hayal ettim.
Yaratıcı ve özgün tasarımlar yaparken ilhamınızı nereden alıyorsunuz? Hangi faktörler sizi yönlendiriyor?
İlhamımı doğadan, seyahatlerimden, geçmişin estetik mirasından ve hikâyelerden alıyorum. Eğitimim sayesinde tarihî yapılar, detaylar ve işçilik her zaman ilgimi çekti. Her bir taşın dokusu, rengi ve enerjisi bana geçmişin izlerini günümüzle buluşturma fırsatı veriyor. Tasarımlarımı oluştururken zamansızlık ve estetik dengeyi yakalamak benim için en önemli faktörlerden biri. Firera Atelier’in ruhunda hem sade hem de güçlü detaylar var. Bu dengeyi yakalamaya çalışırken doğal malzemelerle modern dokunuşları bir araya getiriyorum. Her koleksiyonun sahibine özel bir hikâye anlatmasını istiyorum.
Tasarımlarınızda hangi malzemeleri kullanıyorsunuz? Üretim ve tasarımda nelere dikkat ediyorsunuz? Uzun ömürlü bir kullanım için bakım önerileri verir misiniz?
Tasarım sürecimde doğal taşlar, barok inciler, gümüş ve altın kaplama detaylar gibi kaliteli malzemeleri tercih ediyorum. Üretimde dayanıklılık, zarafet ve özgünlük benim için ön planda. Her parçayı uzun ömürlü bir hâle getirmek için el işçiliğiyle hazırlıyor, malzemelerin doğallığını korumaya özen gösteriyorum.
Uzun ömürlü kullanım için müşterilerimize, mücevherlerini suya ve kimyasallara doğrudan temas ettirmemelerini, kullanmadıklarında yumuşak bir bezle temizleyip saklama kutusunda muhafaza etmelerini öneriyorum. Bu basit ama etkili adımlar, takılarınızın ilk günkü ışıltısını korumasına yardımcı olur.
Moda trendlerini yakından takip ederek bunları tasarımlarınıza entegre ediyorsunuz. Ocak ayı için trendler nasıl şekillendi?
Ocak ayı, doğallığın ve kişiselleştirilebilir takıların ön planda olduğu bir dönem. Doğal taşların enerjisini yansıtan minimal tasarımlar, zincir detayları ve barok incilerin yükselişi devam ediyor. Ayrıca, katmanlı kolyeler ve kişiye özel detaylar bu sezonun en sevilen trendlerinden biri. Firera Atelier olarak biz de bu trendleri yorumluyor, taşların doğallığını modern dokunuşlarla buluşturuyoruz. Tasarımlarımız hem günlük hayatta hem de özel anlarda kendinizi özel hissetmenizi sağlıyor.
Gelecekteki hedefleriniz nelerdir? Markanızı daha ileriye taşımak adına planlarınızdan bahseder misiniz?
Firera Atelier olarak hedefim, tasarımlarımızı global ölçekte daha fazla insana ulaştırmak ve markamızı bir dünya markası haline getirmek. Bunun için kısa vadede bir ofis ve atölye kurmayı, ekip arkadaşlarımızla birlikte daha güçlü bir üretim ağı oluşturmayı planlıyoruz. Uzun vadede ise kendi mağazamızı açarak müşterilerimize deneyim odaklı bir alan sunmak istiyoruz. Her geçen gün büyüyen Firera Atelier ailesiyle sadece takı değil, insanların hayatında iz bırakan parçalar yaratmaya devam edeceğiz.