Genç ve Başarılı İş Adamı Hakan Baş
Yale Üniversitesi’nde tamamladığı yüksek lisans eğitiminin ardından Türkiye’ye dönerek girişimcilik serüvenine başlayan ve e-ticaret sektöründe hızla ilerleyen, Lidyana.com’ un CEO’su Hakan Baş ile iş hayatını konuştuk. Peak Games ve Krombera gibi şirketlerinin kurucu ortağı olan başarılı girişimci; e-ticaret sektöründen, başarılı olmanın altın kurallarından ve çok kısa sürede büyüyen markası Lidyana.com’dan bahsetti.
Spot1: Hayatta ne yaparsanız yapın, aklınızda öncelikle işinizin olması gerekiyor.
Spot2: Ekim 2010’da kurduğum ve günde 15 milyon tekil kullanıcısı olan Peak Games, şu an dünyanın üçüncü en büyük sosyal oyun şirketi konumundadır.
Hakan Baş kimdir? Sizi tanıyabilir miyiz?
1983 yılında İstanbul’da doğdum. Ortaokul ve lise eğitimimi Üsküdar Amerikan Lisesi’nde tamamladım. Lise ve üniversite yıllarında aynı zamanda profesyonel olarak yüzme sporu yaptım, eski rekortmen milli yüzücüyüm. Fenerbahçe ve milli takım adına birçok müsabakaya katıldım. Cornell Üniversitesi’nde aldığım Ekonomi lisansının ardından New York’ta Bank of America’da iki yıl, İstanbul’da Raymond James’te bir yıl boyunca yatırım bankacılığı alanında görev aldım. Yale Üniversitesi’nde tamamladığım MBA yüksek lisansının ardından 2010’da Türkiye’ye döndüm ve bir süreliğine Garanti Bankası Stratejik Planlama departmanında başkan yardımcılığı görevini üstlendim. 2010 Ekim ayında başlayan girişimcilik serüvenimde, sırasıyla Peak Games, Krombera, Lidyana, Anibera, Probera ve Berabera adlı şirketlerin kurucu ortağı oldum. Şu an Lidyana’nın CEO’su görevini devam ettirmekteyim. Aynı zamanda Endeavor Türkiye Danışma Kurulu, Büyük Kulüp ve Fenerbahçe SK kongre üyesiyim.
E-ticaret sektörüne girmeye ne zaman karar verdiniz? CEO’su olduğunuz Lidyana.com nasıl ortaya çıktı?
2010’da Türkiye’ye döndükten sonra seri girişimcilik serüvenim başladı. Sidar Şahin ile birlikte önce Peak Games adlı sosyal oyun şirketini ve ardından Alper Afşin Özdemir ile birlikte Krombera isimli dijital pazarlama ajansını kurduk sonrasında e-ticaret alanındaki potansiyeli fark ettik ve moda üzerine sezon ürünleri satan bir site olmadığını görünce bu alana girmek istedik. İlk etapta takı ve aksesuar alanında boşluk fark ettik ve çalışmalarımız bu yönde ilerledi, sonrasında gerçekleştirilen PR çalışmaları ve ünlü iş birlikleri sayesinde Lidyana.com ciddi bir yol almaya başladı. Aldığımız bu ciddi ziyaretçi sayısını değerlendirmek adına siteye farklı kategoriler entegre etmeye başladık. Giyim ve ayakkabı başta olmak üzere şu an tüm moda kategorilerinde yer alıyoruz.
Lidyana.com’un ortakları arasında oldukça dikkat çekici isimler yer alıyor. Markanızın yatırımcı kadrosundan bahseder misiniz?
Kuruluşta Arda Turan başta olmak üzere, Markafoni kurucuları Sina Afra, Tolga Tatari, Ahmet Sarı, Yemeksepeti kurusucusu Nevzat Aydın, Türkiye’nin büyük ailelerinden bizim yaşımızdaki İsmet Öztanık, Saffet Ulusoy ve Raiffeisen Investment Türkiye’nin direktörleri Gökçe Kabatepe, Aydın Özol ve Oytun Özer ile kurduk şirketi.
Burada bizim önem verdiğimiz oluşacak sinerjiydi. Biliyorsunuz Sina Afta, Tolga Tatari, Ahmet Sarı, Nevzat Aydın “e-ticaretin ve internetin guruları” konumundalar. Aynı zamanda PR anlamında Arda Turan’ın gücünü unutmamak gerekir. Hem tedarikçi tarafında perakendecilerle, hem de ünlülerle çok iyi ilişkileri olan İsmet Öztanık ve Saffet Ulusoy’u da yanımıza alarak, tüm güçlerimizi birleştirdik. Bu sebep ile başlangıçta iyi bir yatırımcı ekibi kurduğumuzu düşünüyorum.
Atletico Madrid’in başarılı futbolcusu Arda Turan ile ortaklığınız nasıl başladı?
Saffet Ulusoy benim eski bir arkadaşım. Arda Turan ile Saffet Ulusoy’un ise Galatasaray Spor Kulübü’nden çok eskiye dayanan bir dostlukları var. Bu yola çıkarken, Arda ile bizi Saffet tanıştırdı. Arda ile ben hem çok yakın dost ve hem de iyi bir ortak olduk.
Her geçen gün gelişen online alışverişin avantajları ve dezavantajları nelerdir?
Online alışveriş; aslında insanların zannettiğinin aksine indirim nedeni ile değil; insanlara kolaylık sağladığı için önemli. Birçok markanın farklı ürünlerini tek bir sayfada görebiliyorsunuz. Mağazaları gezmeden, evinizden çıkmadan, otopark derdi olmadan ve 24 saat içinde elinizde olacak şekilde alışverişinizi yapabiliyorsunuz. “Kolaylık” burada en kilit kelime. Dezevatantajı ise dokunamıyorsunuz, deneyemiyorsunuz ancak ürününüz evinize geldikten sonra beğenmediğiniz takdirde rahatlıkla değişim ve iade yapabiliyorsunuz. E-ticaret büyümekte ve olgunlaşmakta olan bir alan olduğu için tüm e-ticaret siteleri bu konuda çok hassaslar, istediğiniz gibi hızlıca ürün değişimi sağlayabiliyorsunuz.
Kurucu ortağı olduğunuz şirketlerden bahseder misiniz?
Ekim 2010’da kurduğum ve günde 15 milyon tekil kullanıcısı olan Peak Games, şu an dünyanın üçüncü en büyük sosyal oyun şirketi konumundadır. Peak Games bugüne kadar dört kere yabancı sermaye aldı ve şirketimizde 150 çalışan sayısı bulunuyor.
Peak Games sonrası sektördeki fırsatları değerlendirmeye başladım ve Mart 2011’de Alper Afşin Özdemir ile birlikte Krombera isimli dijital pazarlama ajansını kurduk. Geçtiğimiz üç sene boyunca hızla büyüyen Krombera, şu an farklı sektörlerin lider oyuncularına dijital alanda 360 derece hizmet vermektedir. Krombera, 2013 yılında Wired dergisi tarafından seçilen, Avrupa’nın En Gözde 100 Girişimi arasında Türkiye’den ikinci sırada yerini aldı.
2013 Kasım’da kurulan Anibera Görsel Efekt ve Animasyon Stüdyoları kısa sürede Türkiye’nin en önemli animasyon şirketi oldu. Animasyon alanında sinema ve TV serileri hayata geçirip, reklam verenlerin tüm animasyon ihtiyacını karşılamak üzere kurulan Anibera, 3D modelleme sürecinden merchandising sürecine kadar işi kurgulayan ve yöneten bir yapı olma vizyonu ile yola çıktı.
2014’te kurulan Probera yakın zamanda yayına girecek bir TV entertainment programı hazırladı, bu şirketimizde de çalışmalarımız hızla devam ediyor. 2014 yılının başında hizmet vermeye başlayan BeraBera PR ise iletişim sektörüne gönül vermiş isimlerin bir araya gelmesi ile kurulmuş yeni nesil iletişim ajansıdır. Stratejik iletişim danışmanlık hizmetleri başlığı altında verilen Kurumsal/Kurum İçi İletişim, Ürün İletişimi, Etkinlik Yönetimi, Medya İlişkileri, Kriz Yönetimi, Halka Arz İletişimi gibi hizmetlerin dışında sektörde görmeye alışık olmadığımız; Celebrity İletişimi, Avrupa Birliği Proje Geliştirme/Uygulama ve Spor/Sporcu iletişimi gibi konularda da deneyimli kadrosu ile hizmet sunmaktadır.
Danışma kurulunda bulunduğunuz Endeavor nedir?
Endeavor, gelişmekte olan ülkelerdeki girişimciliği destekleyen ve kar amacı gütmeyen bir organizasyon. Aslında Amerika menşeili ama Meksika, Brezilya ve Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde özellikle çok aktif. Girişimcilere network anlamında büyük destekler veren bir oluşum.
Murat Özyeğin Endeavor Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı olup, Yönetim Kurulu’nda Ali Koç, Ali Sabancı, Vuslat Doğan Sabancı, Selçuk Yorgancıoğlu, Ebru Özdemir, Sina Afra, Işık Keçeci Aşur, Özhan Tahincioğlu ve Ferit Şahenk gibi çok güçlü isimler bulunmaktadır.
İş hayatında başarılı olmanın altın kurallarını söyler misiniz?
Birinci kural dürüst ve düzgün iş yapmak. Bunların dışında iyi ekip kurmak gibi basit dengeler var. Kısaca kafası çalışan bir insanın etik değerlere dikkat ettiği takdirde çok çalıştığında Türkiye’de başarılı olmama ihtimali yok bence. İkinci kural kesinlikle çok çalışmak. Hayatta ne yaparsanız yapın, aklınızda öncelikle işinizin olması gerekiyor, bir ortama girdiğinizde bile işle ilgili fikirleri düşünüyorsunuz ister istemez.
E-ticaret sektöründe başarılı bulduğunuz kurucuların isimlerini öğrenebilir miyiz?
Markafoni’den Sina Afra, Tolga Tatari, Trendyol’dan Demet Mutlu, Gittigidiyor kurucuları Burak Divanlıoğlu, Serkan Borançılı ve Aydonat Atasever benim için idoldür, bu isimler kısaca e-ticaretin babaları diyebilirim.
Beğenerek takip ettiğiniz online alışveriş siteleri hangileri?
www.modaoperandi.com, www.asos.com, www.net-a-porter.com ve www.shopbop.com takip ettiğimiz siteler. Türkiye’den de en çok kendi sitemizi beğeniyoruz.
Eski bir milli yüzücüsünüz. Profesyonel spor hayatınız neden yarım kaldı?
Okulla beraber devam ettiriyordum, Amerika’da Cornell Üniversitesi’nde okul takımındaydım ama daha sonra profesyonel iş hayatına geçerken tercih yapmam gerekiyordu, ya çok ilerleyebileceğim ve finansal tarafı kuvvetli olan bankacılığı seçecektim ya da yüzücü olacaktım. Ben kariyer anlamında bankacı olarak devam etmeyi tercih ettim, doğru yaptığımı düşünüyorum.
Hakan Baş bir gününü nasıl geçirir?
Sabah uyandığım andan gece yatana kadar, kafam hep işle ilgili çalışır. Sabah uyandığımda çok çabuk duş alıp ofise gelirim. Sonrasında günün temposu başlıyor, zaten ofis içinde bire bir her şeyle ilgilenmeye çalışıyorum. Gün benim için geç saatte bitiyor diyebilirim. Bittiği noktada ya işle alakalı sosyalleşme ya da nadirde olsa arkadaşlarımla akşam yemeğine gidiyorum. Çok geç olmadan yatmaya özen gösteriyorum ama yatmadan son bir kez daha bilgisayarımın başına geçip maillerimi kontrol ediyor ve kalan işleri takip etmeye çalışıyorum.
Hayata geçirmeyi planladığınız hedeflerinizden bahseder misiniz?
Orta vadade şu an en çok Lidyana.com’u global bir marka haline getirmek istiyorum. Uzun vadede ise manevi anlamda bana haz verecek eğitim alanı gibi hayırişi projelerine imza atmayı hedefliyorum.
