Evliliği Devam Ettirebilmenin Formülü

Olgar Şirketler Grubu kurucu ortağı iş insanı, eczacı ve sporcu Kadriye Olgar, elli bir yıllık evliliğinden örnekler vererek mutlu ve uzun bir birlikteliğin kilit noktalarını MAG Okurlarıyla paylaşıyor.

 

Mutlu bir evliliğin formülü nedir sizce, ya da böyle bir şey var mıdır? Evliliği güçlü kılan en önemli değer ve prensipler nelerdir?

Mutlu bir evlilik vardır tabii. Evlilik ve aile sadece mutluluk kaynağı değil; bence insanlık için ciddi bir gereksinim. İnsanoğlu topluluk olduğunda ciddi bir güç; yalnız olursa çok güçsüz. Olaya böyle bakınca, çekirdek topluluk olan evlilik ve ailenin gereğini daha iyi anlıyoruz. Bu minik topluluk, yani aile, mutlu yaşayamaz mı? Birkaç püf noktasına dikkat edilirse neden olmasın…

 

• Öncelikle; iki tarafın da mutlu olmak ve evliliği devam ettirmekte kararlı olması gerek.
• Tabii ki hoşlanma dediğimiz, tensel çekim olmazsa olmaz.
• Unutmayalım, ayrı cins iki insan, ayrı aile eğitimi almış, ayrı şehirden belki, ayrı kültürden belki; kısaca olası fikir ve davranış uyuşmazlıklarını hoşgörüyle karşılamaya hazır olmalı iki taraf da.
• Ortak hobiler olmazsa olmazımız.
• Konu para olabilir, fazla iş yükü vs. olabilir; hesapçılıktan kaçınmak gerek…
• Aile sorunları, anne babayla dahi paylaşılmamalı.
• Bizim evliliğimizde iki yasak kelime vardı: Boşanmak, küsmek.
• Kadın ve erkek, evlilik sorumluluklarının bilincinde olmalı. İş bölümü doğru yapılmalı.
• Mümkünse sosyal açıdan yakın yapıda aileler olması harika olur.
• Benim kişisel düşüncem, aşk evliliklerinin en riskli evlilikler olduğu yönünde, çünkü aşkın bir ömrü var. Sonra?

 

Bana gelince; elli bir yıllık evlilik tabii ki bir ömür, yani çok uzun. Benim şahsen evlilik kararı vermemin sebebi eşimin şefkatini fark etmem. Eşimin karar verme nedeni, benim sorumluluk sahibi iyi bir eş ve anne olacağıma inanması. Sanırım birçok genç haklı olarak elli bir yıllık evlilikte her günün mükemmel ve aşkla geçtiğini düşünüyordur. Bu uzun süreçte neler yaşandı neler; ama biz mutlu olmaya ve birlikte yaşlanmaya kararlıydık, birbirimizi hoş gördük, affettik. Zaten evlilikte veya toplumsal yaşamda bence mutlu olabilmenin yolu ve ana fikri hoşgörü, akılcı kararlar ve davranışlar.

 

Çocuk sahibi olmak, evliliği daha mı güçlü kılar?

Çocuk tabii ailede tutkal gibi, bir arada tutucu sorumluluklardan biri. Çocuk olunca iki taraf da kolay vazgeçemiyor evlilik ortaklığından; ama çocuğu evliliğin en erken üçüncü yılından sonra yapmalı, çünkü evliliğin yürüyebileceğine kanaat getirmiş olmalı çiftler.

 

Evlilikte iletişim kurmanın öneminden biraz bahseder misiniz?

Evlilikte iletişim tabii ki çok önemli, çünkü rahatsız olunan konular uygun bir dille paylaşılmalı. Paylaşmaz ve içinizde tutarsanız, farkında olmadan karşı tarafa kin duymaya başlarsınız. Unutulmamalı ki her iki tarafın farklılıkları olacak ve iki taraf da bu farkların birçoğunu hoş görüp, benimsemeyi kabul edip, evliliğe öyle başlayacak.

 

Zamanla değişen hayat koşullarına uyum sağlamanın evlilikteki rolü hakkında ne düşünüyorsunuz?

Toplumsal değişimler, evlilik müessesesinde de farklı tablolar yaratıyor. Bu farklar ekonomik olabilir, gelenek, görenek ve âdetlerdeki değişimler olabilir veya günümüzde olduğu gibi çağ değişimi bile olabilir. Yaşadığımız yeni ve farklı çağda evlat, eş, arkadaş, bütün ilişkiler yeniden revize edilip çağa ayak uydurmak zorunda ve mümkün olduğunca insani değerlerden kopmadan yaparsak ilişkilerimiz daha kolay ve başarılı olacaktır. Mesela bence bu çağ, kadın ve erkek olarak çalışmayı gerektiriyor. O halde aile içi düzen ve iş bölümü bilinci oluşmalı ve uygulama öyle olmalı. Hangi çağ olursa olsun, evlilik için de insan sağlığı için de ortak hobiler olursa evliliği yürütmek kolaylaşıyor. Özellikle spor, en güzel hobilerden biri.