Emel Uslu Atik

Mimari ve turizm sektörlerindeki aktif iş hayatının yanı sıra, sivil toplum kuruluşlarının önemine inanarak, kurucusu olduğu EUAVAKFI ile bu yolda etkili çalışmalar yapan; kadın, çocuk ve eğitime verdiği değerle yediden yetmişe pek çok insanın hayatına dokunan cumhuriyet kadını Emel Uslu Atik, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamanın önemini ve bunun için atılması gereken adımları MAG Okurlarıyla paylaşıyor.

Kariyerinizde kendinizi en çok hangi yönlerinizle tanımlıyorsunuz? Hangi özellikleriniz size en büyük avantajı sağladı?

Kariyerimde beni en çok tanımlayan yönüm, sürekli öğrenmeye ve gelişmeye açık olmam. Kendimi her zaman yeniliklere ve farklı bakış açılarına açık tutmaya çalışırım. Bu özellik, bana farklı alanlarda yenilikçi ve yaratıcı çözümler üretme konusunda büyük bir avantaj sağladı. Ayrıca, başkalarına ilham vermek ve onların gelişimlerine katkıda bulunmak benim için çok önemli bir motivasyon kaynağı oldu. Bana avantaj sağlayan yönüm, samimi ve çalışkan olmam.

Eğitim; kadın ve gençlerin kalkınmasında ne kadar kritik bir rol oynuyor? Sizin de bu alanda yürüttüğünüz projelerde kadınların eğitimi için nasıl bir yaklaşım sergiliyorsunuz?

Eğitim, her bireyin potansiyelini ortaya koyması için en temel araçtır. Özellikle kadınların ve gençlerin kalkınmasında, eğitim; onların daha fazla fırsat yaratmalarına, toplumsal rollerde daha güçlü bir yer edinmelerine olanak tanır. Vakfımız aracılığıyla, bu alanda yaptığımız projelerde, kadınların eğitimde daha fazla fırsat eşitliğine sahip olmalarını sağlamak için sosyal, kültürel ve ekonomik engelleri ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Eğitimle birlikte, kişisel ve profesyonel gelişimlerini destekleyecek mentörlük ve rehberlik hizmetleri de sunmaya özen gösteriyoruz. Yaklaşık 25-26 yıl önce çıktığım bu yolda hep şunu söyledim; bu ülkeyi eğitmek ve kalkındırmak bizlerin ellerinde! Atatürk ilkelerini kendime meşale edinmiş bir kadın olarak tam yol ileri!

EUAVAKFI’nın çalışmaları arasında, kadınların güçlendirilmesi için özel projelere odaklanıyorsunuz. Kadınların ekonomik ve toplumsal yaşamda daha güçlü bir yer edinmesi için hangi alanlarda destek sağlanması gerektiğini düşünüyorsunuz?

Kadınların toplumsal ve ekonomik yaşamda daha güçlü bir yer edinmesi için, eğitim ve ekonomik bağımsızlık çok kritik alanlardır. Kadınların girişimcilik becerilerini geliştirmek, finansal okuryazarlıklarını artırmak, iş gücüne katılımlarını teşvik etmek ve çalışma hayatında eşit fırsatlar sunmak çok önemlidir. Ayrıca, kadınların toplumda daha fazla söz sahibi olabilmesi için, toplumsal normların değiştirilmesi ve kadınların liderlik rollerine getirilmesi sağlanmalıdır. Vakfımız, kadınların ve kız çocuklarının toplumda hak ettiği şekilde yaşaması için eğitimlerle kişisel gelişim hedefleri, ekonomik güç ve kariyer planlama gibi öncelikli bir yapılanma sürdürmektedir. “Dünyada her şey kadının eseridir.” demiş Ata’mız. Kadınlarımızın, eğitim ve donanım anlamında altyapısını güçlendirmek, toplumu güçlendirmek demektir.

Kadın ve çocuklar için başlattığınız projelerde, toplumsal eşitliği sağlamak adına en büyük zorluklar nelerdir? Bu zorlukların üstesinden nasıl geliyorsunuz?

Buradaki en büyük zorluk, derin yerleşmiş toplumsal cinsiyet kalıpları ve kültürel engellerdir. Bu engellerin üstesinden gelmek için; toplumsal farkındalık oluşturmak, bireylerin düşünsel ve duygusal olarak bu kalıpları kırmalarını sağlamak gerekir. Projelerimizde, hem eğitim hem de iletişim yoluyla bu zihniyet değişikliğini destekliyoruz.

Kadınların ve çocukların kendi haklarını savunabilmesi için onlara güç ve cesaret vermek çok önemli. Az zamanda çok işler başardık. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin savunucularındanım. Eğer bir toplumda kadın ve erkek yan yana yürüyebiliyorsa birçok şeyin üstesinden gelebilir. Unutmayalım; mutlu çocuk, mutlu kadın, mutlu aile.

Kadınların daha fazla fırsata sahip olabilmesi için toplumda ne gibi değişikliklerinin gerçekleşmesi gerektiğini düşünüyorsunuz?

Kadınların fırsat eşitliğine sahip olabilmesi için toplumsal yapıların ve kültürel normların gözden geçirilmesi gerekiyor. Kadınların iş gücüne katılımını artıracak, eşit ücret politikalarını uygulayan ve iş hayatındaki cinsiyet ayrımcılığını ortadan kaldıran sistemler kurulmalıdır. Aynı zamanda, kadınların liderlik pozisyonlarında daha fazla yer alması sağlanmalı ve toplumda kadınların güçlenmesi için pozitif ayrımcılık politikaları oluşturulmalıdır. Kadın artık bir cinsiyet değil, toplumun bir yapı taşı olarak görülmelidir.

EUAVAKFI olarak kadınların girişimcilik ve liderlik becerilerini geliştirmek adına atılan adımlar nelerdir? Kadınların kendi ayakları üzerinde durabilmesi için nelere ihtiyaçları vardır?

Vakfımızda kadınların girişimcilik ve liderlik becerilerini geliştirmek için çeşitli eğitim programları ve mentörlükler sağlanmaktadır. Bu programlar, kadınları sadece iş dünyasında değil, toplumsal hayatta da daha güçlü kılmak amacıyla tasarlanır. Ayrıca, kadınların kendi ayakları üzerinde durabilmesi için onları finansal olarak güçlendirecek destekler sunulmalıdır. Finansal okuryazarlık, iş kurma becerileri ve liderlik gelişimi konularında eğitimler, kadınların bağımsızlıklarını kazanabilmeleri için çok önemli adımlardır. Eğitim bizim her zaman önceliğimizdir.

Çok sayıda kadın ve çocuğa el uzatan bir isim olarak, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda öncelikli olarak yapılması gerekenler nelerdir?

Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda atılması gereken en önemli adımlar, eğitimde eşitlik, iş gücünde eşit fırsatlar ve şiddetle mücadele gibi konularda yoğunlaşmalıdır. Kadınlar ve çocuklar için eşit eğitim fırsatları sunmak, mağdur kadınların korunması için daha etkili yasaların uygulanmasını sağlamak ve iş dünyasında kadınların terfi etmeleri için fırsatlar yaratmak bu eşitliği sağlamaya yönelik atılacak en büyük adımlardır. Kız çocuklarını güvenle geleceğe hazırlamak çok önemli.

Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün, kişisel olarak sizin için anlamı nedir? Kadınların toplumsal hayat içindeki yeri ve önemi üzerine nasıl bir mesaj vermek istersiniz?

Dünya Emekçi Kadınlar Günü, kadınların toplumsal hayattaki yeri hakkında bilinç oluşturmak, onları takdir etmek ve kadınların haklarını savunmaya yönelik bir farkındalık yaratmak için çok kıymetli bir gündür. Kadınların toplumsal hayattaki yeri, yalnızca bugünle sınırlı kalmamalı; her gün eşitlik, fırsat eşitliği ve adalet için mücadele etmeliyiz. Kadınların potansiyeli sonsuzdur ve her kadının toplumsal, ekonomik ve kültürel alanda güçlü bir yere sahip olması için herkesin katkı sağlaması gerekmektedir. Biz yaptığımız projelerle kadın hakları ve toplumsal eşitlik konularındaki duyarlılığı artırmayı hedefliyoruz. Kadın olmanın olağanüstü doğasıyla kadınların var olan potansiyellerini ortaya çıkarmak öncelikli hedefimizdir.

Başarı hikâyeniz birçok kadına ilham kaynağı olabilir. Kariyerine yeni başlayan kadınlara en önemli tavsiyeniz ne olurdu?

Rol model aldıkları kişileri doğru tespit edip eğitim almaktan, kendilerini geliştirmekten bıkmasınlar. Kadın olmak şahane bir şeydir, bunun bilinciyle toplumda hak ettikleri yer için mücadele etsinler. Destek alabilecekleri her platforma bilinçle başvursunlar. Toplum bu kadınlar sayesinde yeniden inşa edilecek. Ben kadınların önünü açan sayısız projeyle hep yanı başlarında olacağım.

“Kadına şiddete hayır!” dediniz birçok projenizde. Kadınlara yönelik şiddet hakkında sözleriniz de projeleriniz kadar değerli. Bu konuda son sözleriniz neler?

Benim en hassas olduğum ve en çok proje yaptığım konulardan biridir kadına yönelik şiddet. Bu konudaki mücadelemiz bize sayısız ödül kazandırmıştır. Özellikle basına yansıyan ve çok üzüldüğümüz pek çok vaka, hepimiz gibi beni de derinden etkiliyor. Ne yazık ki kadına yönelik şiddet, toplumsal bir yara ve insan hakları ihlalidir. Her kadının eşit, saygı duyulan ve güvenli bir ortamda yaşama hakkı vardır. Şiddet; sevgiyle, saygıyla asla bağdaşmaz. Kadınlar, güçlüdür ve hakları her koşulda korunmalıdır. Kadına yönelik şiddete karşı sesimizi yükseltmek, bu karanlık döngüyü durdurmak için birlikte mücadele etmeliyiz. Unutmayalım, şiddet nereye giderse gitsin, karşısında duracak bir güç her zaman vardır: Toplumun kararlı duruşu! Hayatlarımızı şiddetsiz bir şekilde, sevgiyle ve eşitlikle inşa edebiliriz. Kadına şiddete hayır! Şiddete hayır! Şiddetin her türlüsüne karşıyız. Bunu daha yüksek sesle ve her zaman söyleyeceğiz.