Efsanevi Gitarist Carlos Santana ile Çok Özel
Dünyanın en ünlü gitaristlerinden ve şarkı yazarlarından, müzik dünyasının yaşayan efsanesi Carlos Santana, 13 şarkılık enstrümantal ağırlıklı yepyeni albümü “Shape Shifter” ile özellikle gitar hayranlarını mutlu edecek bir dönüşe imza atıyor.
60’lı yıllardan bugüne 100 milyondan fazla albüm satan, tam 10 tane Grammy ödülü bulunan Santana, yeni albümünü Amerikan yerlilerine ve Aborjinler’e bir saygı duruşu olarak sunuyor. Sony Music aracılığıyla dünyanın farklı ülkelerinden gazetecilerin konferans usulüyle aynı anda bağlandığı telefon görüşmesine, ben de İstanbul’dan katıldım ve önceden ilettiğimiz sorulara efsanevi yıldız Santana,
New York’tan telefonda teker teker cevap verdi.
Son stüdyo albümünüz “Shape Shifter” (Şekil Değiştiren) ile Aborjinler’in ve Amerikan yerlilerinin efsanelerine gönderme yaparken, tam olarak nasıl bir mesaj veriyorsunuz?
Bunu sorduğunuz için teşekkürler. Bu konseptle ortaya çıktım çünkü bu gezegendeki herkesin değişimin kaçınılmaz olduğunu ve gelişimin de bize bağlı olduğunu bildiğine inanıyorum; herkes çok açık bir farkındalıkta olmak zorunda. Buna istekli olmaya izin vermezseniz ya da izin vermeye istek duymazsanız; bir çamura saplanırsınız ve mutlu olamazsınız. Ancak izin verirseniz, yaratıcı olabilirsiniz.
Uzun yıllar süren kayıtlarda hangi şarkıların hangi albümlerde olacağına ve “Shape Shifter” için hangi şarkıların en çok uygun olduğuna nasıl karar verdiniz?
Aşçılık ya da terzilik gibi; neler damağınızın tadına uyar bilirsiniz. Terziyseniz simetri açısından nasıl uyar yine bilirsiniz ve müzikte de neler birbirine uyar biliyorsunuz. Örneğin, arabaya CD’yi koyduğumda ve şarkıları belirli bir sırada çaldığımda, ardı ardına hangileri daha bir ahenk içinde, hangileri kulağı rahatsız ediyor anlayabiliyorum.
Bu albüm Arista etiketiyle yayınlanan son dört albümünüzden sonra bambaşka bir albüm. Bunu nasıl formüle ettiniz ve sizce diğerlerinden farkı nedir?
Öncelikle; “formül” kelimesini gerçekten sevmiyorum. Formül kelimesi ancak laboratuvarda kanseri ya da başka bir hastalığı iyileştirebilecek bir formül yaratırken olumlu gelebilir. Diğer şekilde radyo hiti olacak kusursuz melodiyi, müziği ve nakaratı yaratıyorsunuz. O zaman da “formül” denilmesini anlayabilirim. Ama benim için, tam tersi; güvenmekten başka formül yok. Hepsi bu. Formül değil, güven hissi.
Yeni şarkılar yazarken nasıl ilham alıyorsunuz? İlham yukarıdan mı geliyor?
Harika bir soru. İlham yukarıdan geliyor. İster zihinde hızlı bir karmaşa olsun ister hoş ve parlak fikirler olsun; kalbinizin merkezinden gelen bir ses gibi ya da yukarıdan gelen herhangi bir konuşmadan daha sessiz bir ilham…
Hangi melodiler ve müzikler birden aklınıza düştü ya da hangileri üzerinde biraz daha fazla çalışmak zorunda kaldınız?
Kesinlikle, “Spark Of The Divine” – kısa olmasına rağmen, çok güçlü bir melodisi var. “Shape Shifter” ise birlikte çalana kadar tam olarak gelişmiş değildi; hiç düşünmedikleriniz de çalarken ortaya çıkıyor.
Albümde Benny Rietveld, Chester Thompson, Dennis Chambers gibi isimlerin yanı sıra Raul Rekow, Karl Perazzo ve iki vokal olarak Andy Vargas ve Tony Lindsay eşlik ediyor. Albüme neler kattılar?
Bunu sorduğunuz için de teşekkürler. Her biri bir meslektaştan öte; her biri kendi ruhunu katıyor, kendi imzasını koyuyor. CT (Chester Thompson) ve ben ’83 senesinden beri iki üç sene öncesine kadar hep birlikteydik ve onunla yakın gelecekte yeniden çalışmayı dört gözle bekliyorum. Diğer müzisyenlerin hepsi de kendi renklerini ve yaratıcılıklarını kattılar.
Albüm boyunca; bir akustik gitara geçiyorsunuz, bir elektro gitara…
Hangi kısımda hangisi daha iyi yakışır, nasıl karar verdiniz?
Vurmalılar Jalapeno gibi; çok baharatlı. Melodiler daha da fazla öyle. Sanırım durum gerçekten bunlara göre değişiyor; yemek gibi, çünkü ruhunuza gıda…
Albümünüzün enstrümantal ağırlıklı olması dışında, “Shape Shifter” ve “Nomad” gibi şarkılarda farklı tarzlar iç içe geçiyor; bu sizi bir sanatçı olarak nasıl özgürleştiren bir deneyim?
Gitar çalmaya başladığımdan beri bende her zaman bu vardı çünkü ne yapacağıma karışan yoktu. Ne yapabileceğim ya da yapmamam gerektiği konusunda kimsenin aklıma olumsuz bir düşünce sokmasına hiç izin vermedim.
Bugüne kadar onlarca yıl boyunca en iyi müzisyenlerle birlikte çalıştınız. Peki bugünlerde piyasaya giren yeni isimlerden gelecekte beraber çalışmak isteyebileceğiniz kimler var?
Lady Gaga ve bakayım başka kimler… Bazı Afrikalı müzisyenler… Ah! Size ne söyleyeceğim; İran’dan, İstanbul’dan, Kudüs’ten ve Hindistan’dan müzisyenler var kendi tarzlarında Metallica ve Santana çalan. O gruplarla çalışmak istiyorum çünkü o tarzda şarkı söylemeyi, müzik yapmayı öğrenmek istiyorum. İran’dan ve Ortadoğu’dan çok bilinmeyen ama benim için çok cazip gruplar…
İlham alabilmek için neler yapıyorsunuz ve şarkılarınızla nasıl her daim yeni dönemlere ayak uyduruyorsunuz?
Bana nasıl seçebilme gücüm olduğunu hatırlatan çok fazla kitap okuyorum. Aslında beynim, moleküllerim bana itaat ediyor, ben onlara değil.
Peki tıpkı sizin gibi müziğiyle dünyayı değiştirebilecek isimler kimler?
Sting, Stevie Wonder, Lady Gaga. Dondurmayı paylaştığınızda daha lezzetli olacağını iyi bilen birçok genç isim var bugünlerde…
Son olarak yeni plak şirketinizle bu albümden sonra sizin için sırada neler var?
En az üç ya da dört albüm daha hazırlıyor olacağız. Bir tanesi Santana yeni albüm. Ayrıca bir tane de Cindy ile yapmak istiyorum çünkü kafamda çok fazla fikir var. Ama öncelikle şükretmeye devam etmek ve mutlu olabilmek için.