© Copyright 2018 Mag Medya
Başa Dön

Dilaray Yeşilyaprak – Rolün İçinde Kaybolmak

Dilaray Yeşilyaprak – Rolün İçinde Kaybolmak

Oyunculuğa ilk başladığı zamanlarda, kendini ekranda izlerken çok utandığını belirten; ama artık bu serüveni tutkuyla sürdüren Dilaray Yeşilyaprak, kariyerindeki dönüm noktalarını ve karakterlerine hazırlanırken kullandığı yöntemleri MAG Okurları için anlatıyor.

 

Oyuncu olmaya ne zaman “tamam” dediniz? Yani o ilk anı, içinizden gerçekten “Ben bu işi yapacağım!” dediğiniz anı hatırlıyor musunuz?

Oyunculuğa başladığım dönemlerde bir eğitim sürecindeydim ve oldukça zorlu bir seçme metniyle karşılaşmıştım. Hem kırık bir şive hem de güçlü duygu geçişleri gerektiren bir monologdu. Hazırlık sürecinde kendimi tamamen role kaptırdığımı ve ilk kez düşünmeden, içgüdüsel bir şekilde oynadığımı fark ettim. Son ikiye kaldığımda ise içimde tarif edemediğim bir başarma hissiyle birlikte, “Evet, ben bu işi yapabilirim.” dediğim o anı çok net hatırlıyorum.

 

Karakterinize hazırlanırken en sıra dışı ritüeliniz nedir?

Karaktere yaklaşırken temel çıkış noktam her zaman empati oluyor. Onun dünyasını, geçmişini, korkularını ve hayallerini anlamaya çalışıyorum. Saatlerce onun gibi düşünüp, onun gibi hissetmeye çalışarak içsel bir bağ kuruyorum. Belki çok sıra dışı gelmeyebilir ama benim için en etkili yöntem bu. Bazen karaktere uygun bir şarkı bulup kulaklığı takıyor ve onunla ilgili anılar yaratıyorum. Bu, beni rolün içine en çok çeken şeylerden biri.

 

Canlandırırken, karakterde kaybolduğunuzu hissettiğiniz bir rol oldu mu?

Evet, “Zembilli” dizisindeki Nuran karakteri. Nuran’ın iç dünyasına alıştıkça, onun gibi bakmak, düşünmek ve hissetmek benim için çok doğal bir hâle gelmişti. O rolde gerçekten karakterde kaybolduğumu hissetmiştim.

 

Kendinizi ilk kez ekranda izlediğinizde neler hissetmiştiniz?

İnanılmaz utanmıştım. Sahneyi izlerken kendime bakmakta zorlandım. “Neden böyle durmuşum?”, “Bakışım niye öyle?”, “Sesim hep böyle mi?” gibi şeyler söylediğimi hatırlıyorum. Dışarıdan kendini izlemek oldukça tuhaf bir deneyimdi. Tabii şimdi o ilk izlediğimdeki heyecanı ve utanmayı gülümseyerek hatırlıyorum.

 

Oyunculuğunuz dışında sizi hayatta en çok besleyen şey nedir?

Öncelikle ailem, dostluklar ve derin, gerçek sohbetler… Seyahat etmek, yeni yerler görmek, doğayla iç içe olmak bana çok iyi geliyor, adeta nefes aldırıyor. Yazları kitesurfing, kışın ise kayak yapıyorum. O anlarda sadece anda kalmak, bana özgürlük hissi ve yoğun bir enerji veriyor.

 

Yazar Hakkında /

2003 yılından bu yana, hedef kitlesi AB ve A+ olarak belirlenmiş bir çok baskı, web, pr, organizasyon işinde başarılı projelere imza atmış olan MAG hayatın her alanında en iyi olmayı hedefleyen, sosyo-ekonomik seviyesi yüksek, özel zevkleri olan ve hobileriyle yaşamını renklendiren, sosyal sorumluluklarının bilincinde olan, belirli kesimden kabul ettiği müşterilerine yıllardır sağlamış olduğu yüksek başarı grafiği ile doğru planlanmış bir büyüme ile sektöründeki hayatına devam etmektedir.

Yorum Bırakın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.