Derya Pınar Şarlak Slow ve Klasik
On beş yaşından beri profesyonel olarak sahne alan ses sanatçısı Derya Pınar Şarlak, “Yakmaz mı Sandın” isimli teklisi hakkında duygularını da dile getirerek müziğini anlatıyor…
Öncelikle kendinizden biraz bahseder misiniz?
Çocukluğumda “Gelecekte şarkıcı olacak bu kız!” sözlerini çok duyardım. Elimde klasik parfüm şişesiyle kendimce konserler verip kostümler giyer, klipler çeker, dans ederdim. On beş yaşımdan beri profesyonel olarak çeşitli mekânlarda konser, proje ve organizasyonlarda sahne aldım. Memur bir ailede yetiştim. Abim bandocu astsubay olduğundan, kendisinden çok şey öğrendim ve birlikte de sahne hayatımız oldu. İzmirliyim. Dokuz Eylül Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği mezunuyum. Bu nedenle İzmir ve çevresinde sahne hayatım uzunca bir süre sürdü. Daha sonra Türkiye’nin birçok yerinde sahne almaya devam ettim. Şu an Ankara’dayım ve çok mutluyum. Hayatta en iyi yaptığım şey sahnede olmak ve şarkı söylemek. Dinleyicilerim mutluysa ben de mutluyum.
Son parçanız “Yakmaz mı Sandın” nasıl ortaya çıktı?
“Yakmaz mı Sandın”ın bestecisi Sinan Özşeker ve sözleri de Didem Meram’a ait. Aranjörüm Fırat Özbaylar iş birliğiyle güzel bir tekli oldu. Slow ve kalbe dokunan şarkılar her zaman tercihim. Ruhuma dokunduğu için zevkle seslendirdim.
Örnek aldığınız, müziğinden etkilendiğiniz veya düet yapmak istediğiniz sanatçılar var mı?
Çocukken yabancı pop şarkılar dinler ve söylerdim. Aslında Batıcıyım ancak, dinleyicilerimin isteklerine de yer vererek hem yabancı hem de Türkçe olarak geniş bir repertuara sahibim.
Düet yapmak istediğim kişi hâlâ Funda Arar olurdu; çok güçlü ve tarzı olan bir ses, hayranıyım.
Sanatınızın amacı nedir? İzleyiciye veya topluma ne tür bir mesaj iletmek istiyorsunuz?
Şarkı söylemek ilahi bir yetenek. Herkesin kulak zevki, tarzı farklıdır ancak, esas olan, güzel bir ruha da sahip olmaktır. Dünyada her şey ses ve frekanstan oluşur. Yüreğimdeki güzellikleri birlik, bütünlük çağrısını sesimle yansıtıp şifa olmasını diliyorum. En büyük iletmek istediğim mesaj merhamet ve sevgidir. Eski Foça’da birçok kediye ev sahipliği yapıyorum; elimden geldiğince rehabilite edilmelerini sağlıyorum. Doğadaki tüm canlılara eşit yaşam hakkı ve merhamet diliyorum. Hayvanlar, çocuklar ve kadınlar hassas noktam. Onlar için daha güçlü durmaya çalışıyorum.
Ufukta yeni projeler var mı?
Ufuktaki yeni projemiz, akustik olarak stüdyo kayıtlarımız ve mini klipler olacak. Son günlerde, dinleyenlerimin özellikle benden duymak istedikleri şarkıları seslendireceğiz. Umarım keyifle dinlerler.