Deniz Karabaş Zorluklar Tutkuyla Aşılır
“Siyah Kalp” dizisinin temiz kalpli Esma’sına hayat veren Deniz Karabaş, unutulmaz anıları, karakter analizleri ve Kapadokya’nın, yaratıcılığına kattığı ilhamla oyunculuk yolculuğundaki hedeflerini MAG Okurlarıyla paylaşıyor.
Oyunculuğa ilk adım attığınız dönemlerde yaşadığınız en büyük zorluk neydi ve bunu nasıl aştınız?
Küçük bir şehirden İstanbul’a üniversite ve oyunculuk için geldim ve önce büyük şehrin düzenine, yaşam tarzına alışmam gerekti. Bu süreçte de tiyatro sahnesinde çalışıp, aynı anda diğer yakada üniversiteye gidip, boş vakitlerimde de çalışıyordum. İnsan ideallerini, hedeflerini ve bunlara olan tutkusunu unutmadığı sürece aşılması ya da alışılması zor durumlar olduğunu düşünmüyorum.
DOT Tiyatro ve Zorlu PSM’deki tecrübelerinizden unutamadığınız bir an veya anekdot var mı?
DOT benim için konforlu ve eğlenceli çalışabildiğim bir sahneydi. Geçirdiğim her an keyifliydi. Güzel arkadaşlıklar edindim. Zorlu PSM’deki oyunumuz vampirli ve biraz sert bir oyundu, kan makyajı yapmamız gerekiyordu ve orada unutamadığım anlarımdan biri: Sahnede akmasını planladığımız bir kan mekanizması hazırlamıştık ve işler planladığımız gibi gitmedi, mekanizmada birtakım aksaklıklar oldu. Sahne geçişlerinde yaklaşık bir dakikamız oluyordu; sahnede akması gereken bütün kan makyajı, oyuncuyu hazırlarken o süreçte benim yüzümde patladı ve hazırlığa devam etmem gerekiyordu. Oyuncuya kan bulaştırmamak için verdiğim mücadele o anda çok stresliydi ama şu an düşününce benim için en unutulmaz ve en keyifli anlardan biri.
“Siyah Kalp” dizisindeki karakteriniz Esma’nın derinlemesine analizini yaptığınızda, onun hikâyesindeki en güçlü dönüm noktası sizce nedir?
Esma hayata çok temiz ve dürüst bakan bir kız. En büyük hatası, insanların da böyle olduğunu düşünmesi. Esma’nın hikâyesinde dönüm noktası, sevdiği ve inandığı adamın onu yarı yolda bırakması ve kandırması… Hayatına son vermek istemesinin sebebi olması. Esma, bundan sonra kaybedecek hiçbir şeyi olmadığını ve insanlara gerektiğinden fazla değer vermemeyi, kendine odaklanması gerektiğini öğrendi.
Kapadokya gibi etkileyici yerlerde çekim yapmak sizde nasıl bir yaratıcı ilham uyandırdı? İlginç bir anınız var mı?
Kapadokya mistik, masalsı bir şehir. İnsan ister istemez kendini hayata ve olaylara daha romantik ve dramatik bakarken bulabiliyor. Daha çok hayal kuruyorsun ve bu, yaratıcılığını da etkiliyor. Bu şehri keşfedip, gezerken gördüğüm her an ilginç gelmişti. Bunların yanı sıra, bir gün 26 derece olan havanın ertesi gününe kar yağışıyla uyanmak da ilginç olarak sayılabilir. Herkesin hayatında en azından bir kez gelip görmesi gereken bir şehir olduğunu düşünüyorum.
Kariyerinizde ilerlemek istediğiniz en ideal hedef nedir?
Oyunculuğumla birlikte geniş kitleye hitap edip, onlara hikâye anlatabilmek, izletebilmek çok heyecan verici. Kendi kariyerimde hayal ettiğim ve olmak istediğim yer tam olarak böyle bir yer diyebilirim.
