Büyük Gözler’i Görmek Lazım
Mart ayının sinema açısından kendisinden sonraki aylara oranla daha hareketli geçeceği kesin. Çünkü bildiğiniz gibi yaza yaklaştıkça vizyon sakinleşiyor, havaların ısınmasıyla birlikte insanlardaki sinemaya gitme isteği de giderek düşüyor.
İşte bu durgunluk başlamadan sinemanın keyfini sık sık çıkartmakta fayda var.
Bu ay favori filmim ilk hafta vizyona girecek olan Tim Burton ustanın imzasını taşıyan Büyük Gözler (Big Eyes). Başrollerinde Amy Adams ve Christoph Waltz’ın yer aldığı film 1950’lerde iri gözlü tablolarla tanınan ünlü ressam Margaret Keane’nin hayatının beyazperde uyarlaması. Margaret’in, tablolarını kendi eseri gibi gösteren kocasının karşısında ezilişi, boyun eğişi ve yıllar sonra “ben buradayım” deyişi Tim Burton tarzıyla eğlenceli bir dille anlatılıyor. Filmi izleyince anlayacaksınız; emek, sanat hırsızlığı para, pul çalmaktan çok daha kötü ve acımasız…
Makyaj Deyip Geçmeyin
Instagram’da makyaj sırları veren hesaplarda saatlerini geçirenler var.
Haksız da değiller. Kim Kardashian ne yapmış, Lady Gaga bugün kendini nasıl boyatmış derken bak bak dur, vakit su gibi akıp gidiyor…
Kendi makyajını kendi yapan ünlüler dediğimizde akla fazla isim gelmiyor (düğün makyajını kendi yapan Kate Middleton’ı konumuz dışında bırakıyorum tabii).
Bu da makyaj sanatçılarının ne kadar önemli olduklarının bir kanıtı.
Instagram’da benim takip ettiğim @howtomakeup uygulamalı videolar paylaşan gayet faydalı bir site. Ben de ayna karşısında sık sık bu hesabın önerdiği makyaj ipuçlarını deniyorum.
Defile ve kırmızı halılardaki makyajın perde arkası ve sırları için @LuisCascoMakeup’ı öneririm.
What not to Wear’den bildiğimiz Carmindy’nin @carmindybeauty hesabı hem moda hem de makyaj konularında tabii ki hak ediyor. Bu arada Carmindy kendi ürünlerini tanıtmayı da ihmal etmiyor.
Benim Türkiye’den takip ettiğim makyaj sanatçısı ise pek çok klip çekiminde birlikte çalıştığım Seçkin Sunguç. @seckinsunguc hesabından takip edebileceğiniz Seçkin’in çalıştığı diğer isimler arasında Nil Karaibrahimgil, Ziynet Sali, İrem Derici (gelin makyajını Seçkin yapmıştı), Vildan Atasever, Hande Ataizi, Gonca Vuslateri, Deniz Akkaya da var.
Sıcağı Paylaşmak Gibisi Yoktur
“Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” diye bir atasözü vardır.
Çünkü genelde kışın en dondurucu, karlı, buzlu, donlu günleri Mart ayına denk gelir.
Gerçi ben küresel ısınma nedeniyle bir süre sonra bunun etkisini yitireceğini düşünenlerdenim. Mart’ın karizmasının çizileceği, Mart ortasında şort, t-shirt oturacağımız günler de gelecek gibi duruyor. Ama şimdilik hala Mart kazma kürek yaktıracak kadar soğuk. Yazıya “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır”dan girme nedenim sokaktaki yaşam mücadelesi aslında. Kar yağdığında çocuklar gibi şen olduğumuz günler, en azından benim için gerçekten de çocuklukta kaldı.
İngilizce’deki “ignorance is bliss” (cehalet mutluluktur) lafını tutarım, çok doğrudur çünkü.
Ne kadar az bilirseniz o kadar mutlu ve gamsız yaşarsınız.
Çocukken kar yağdığında mutluluktan uçmak bunun en güzel örneğidir.
Siz kalın giysiler, atkı, şapka, eldiven ile yarım saat karda oynayıp, kardan adamın yüzünün orta yerine havucu sapladıktan sonra sıcak evinize girdiğinizde dışarıda donan insan, hayvan ve bitkilerin olduğunu çocukken değil; büyüdüğünüzde fark edersiniz. İşte o zaman, hele bir de duyarlı bir insansanız, karın keyfi, eğlencesi, mutluluğu kalmaz artık. Siz büyümüşsünüzdür ve acıtan gerçekler yüzünüzün önündedir. İşte bu Mart ayında da benim ve belki de sizlerin de soğuk kapıyı çaldığında huzursuzlandığı günler olacak. Sokakta kalan insanlar için belediyeler neyse ki yardım ellerini uzatıyor. Böyle günlerde sokakta zor durumdaki insanlara yardım etmek için sosyal medyada dolaşan “belediyede aranacak numaralar” başlığını bol bol etrafınızla paylaşmanızı tavsiye ediyorum. Ve tabii zor durumdaki birini gördüğünüzde hemen bir yetkiliye ulaşmanızı. İnsanlar için konaklama sağlayan belediyelerin ne yazık ki sadece çok az bir kısmı sokak hayvanlarını da düşünüyor. Bu soğuk günlerde besleme yapan belediyelerin ulaşamadığı hayvanlar ise sizin, bizim sorumluluğumuzda.
Bileniniz vardır, bundan dört yıl önce kurduğum HAÇİKO’nun (Hayvanları Çaresizlik ve İlgisizlikten Koruma Derneği. İnternet adresimiz www.haciko.org.tr) başkanlığını da yürütmekteyim. Sokakta, ormanda besleme, sokak hayvanları tedavisi, sahiplendirilmesi, hayvanseverlerin hukuki mücadelelerinde onlara yardım etme ve bilinçlendirme çalışmaları gibi pek çok işi aynı anda yürütmeye çalışıyoruz.
En sık tekrarladığımız slogan ise “yazın su, kışın yemek”.
Soğukta kediler 6, köpekler ise 17 saat aç kalırlarsa dayanma güçlerini yitiriyorlar ve ölümle burun buruna geliyorlar. Ben bu yazıyı yazarken şu anda sabaha karşı 03.30, dışarıda hava buz gibi… Evde, birlikte yaşadığımız üç köpek, yedi kedi var ama dışarı bakınca camın ötesinde bize bakan iki kedi daha görüyorum.
Yazıya ara verip onlar için mama koymam iki dakikamı alıyor.
Kapıyı da aralıyorum, belki girmek isterler diye. Bir arkadaşım Şubat başındaki o dondurucu soğuklarda mahallesindeki bütün apartmanların girişlerine “bugünlerde apartmanın kapısını sokak hayvanları için aralık bırakın” yazan kağıtlar yapıştırmıştı.
Hepsi olmasa da bazı apartmanlar kapılarını aralamışlar, arkadaşım içeriye sığınan kedi köpekleri gördüğünde ne kadar mutlu olduğunu parıldayan gözlerle anlatmıştı.
Bir kap mama koymayı, apartmanınızın girişini ya da evinizi soğuktan donan sokak hayvanlarına açmayı bence siz de deneyin. Mutlu olacağınızı, o gece (belki o bu gece) yastığa başınızı huzurla koyacağınızı garanti ederim. Hepinizi kapıdan baktırıp, kazma kürek yaktırsa da sıcak geçireceğiniz, sıcağınızı ihtiyacı olanlarla paylaşacağınız güzel bir Mart ayı diliyorum.