Burak Boz – Haydar Boz Yalıtım: Enerji Verimliliğinde Yalıtımın Önemi
Firmalarının sektördeki hikâyesini paylaşan Haydar Boz Yalıtım Genel Müdürü Burak Boz, iklim krizi ve enerji verimliliği çağında yalıtımın neden stratejik bir rol üstlendiğini MAG Okurları için anlatıyor.
Elli yılı aşkın süredir yalıtım sektöründe faaliyet gösteriyorsunuz. Kendinizden de bahsederek firmanızın kuruluş hikâyesini anlatır mısınız?
1953 yılında temelleri atılan Haydar Boz Yalıtım, yapı malzemeleri alanında başlayan bir aile girişimi olarak, bugün Türkiye’nin en köklü yalıtım firmalarından biri konumundadır. 1996’da dedemiz Haydar Boz’un erken vefatının ardından, babam ve amcam işin farklı kollarından ayrışarak “uzmanlaşmanın gücü”ne inanmış ve tüm odağını yalıtım sektörüne yöneltmiş. Bugün, sektörün en deneyimli markalarıyla iş birliği içinde, yapı malzemeleri pazarının önemli oyuncularından biri olarak faaliyet göstermeye devam ediyoruz.
Bense; 1992 yılında Ankara’da doğdum. Teknolojiye ve değişen çağın dinamiklerine önem veren biri olarak TED Ankara Kolejinden mezun olduktan sonra üniversite eğitimime TOBB’da Bilgisayar Mühendisliği bölümünde başladım; ancak, ticaretin bana miras kalan enerjisi beni işletme dünyasına yöneltti. Bilkent Üniversitesi İşletme Yönetimi Bölümü’nden mezun olduktan sonra köklerimizi daha da güçlendirmek ve şirketimizi geleceğe taşımak amacıyla işin başına geçtim. 2015 yılından bu yana Haydar Boz Yalıtım’ın genel müdürlüğünü yürütüyorum. Girişimciliğin enerjisine de inanan biri olarak, farklı sektörlerde yatırımlarım ve ortaklıklarım mevcut. Boz Altınay Yapı’nın kuruluşu da bu vizyonun bir yansımasıdır.
Ahilik bilincinden beslenen, etik değerleri her şeyin üzerinde tutan, yeniliklere açık bir kurum kültürüyle hareket ediyoruz. Haydar Boz Yalıtım’ı yüzüncü yılına taşımak, ailemizin ve çalışanlarımızın ortak hedefidir.
Hangi hizmetleri veriyorsunuz? Müşteri portföyünüzden de bahseder misiniz?
Yalıtımın tüm alanlarında, bir yapının ihtiyaç duyabileceği her çözümü hem satış hem de uygulama olarak sunuyoruz. Isı, ses ve pasif yangın durdurucu sistemler portföyümüzün önemli bir kısmını oluştururken, su yalıtımı, firmamızın ana uzmanlık alanıdır. Ciromuzun büyük bölümü, uzun yıllardır sürdürdüğümüz profesyonel su yalıtımı uygulamalarından gelir. Yurt içi ve yurt dışında sektörün duayen üreticileriyle yıllara dayanan güçlü iş birliklerimiz bulunuyor. Bu üreticilerle birlikte hem bilgi hem de deneyim paylaşarak sektörün gelişimine katkı sunuyoruz.
Müşteri portföyümüzü; müteahhitler, mimarlar, proje firmaları, iç mimarlar ve yalıtım çözümlerine ihtiyaç duyan nihai kullanıcılar olarak tanımlayabiliriz. Yurt içinde daha çok kapsamlı proje bazlı işlerde yer alırken, uluslararası pazarlarda müşteri profili ve ihtiyaçlar doğrultusunda farklı segmentlerde faaliyet gösteriyoruz.
Türkiye’de yalıtım bilinci konusunda nasıl bir gelişme gözlemliyorsunuz?
Türkiye’de yalıtım bilincinin son yıllarda ciddi bir yükseliş gösterdiğini söyleyebiliriz.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının verileri, Türkiye’de toplam enerji tüketiminin %33’ünden fazlasının binalarda gerçekleştiğini, bu tüketimin ise %70 oranında ısıtma-soğutma kaynaklı olduğunu gösteriyor. Bu tablo, yalıtımın, yalnızca bir konfor unsuru değil, ulusal ölçekte bir enerji verimliliği meselesi olduğunu ortaya koyuyor.
2023 Enerji Verimliliği Raporu’na göre doğru yalıtım uygulamaları, ısıtma giderlerinde %40 ila %60, soğutma giderlerinde ise %30’a varan düşüş sağlıyor. Diğer yandan akademik çalışmalar, doğru izolasyonun %15 ila %25 daha yüksek dayanım sağladığını ortaya koyuyor. Dolayısıyla yalıtım, yalnızca enerji tasarrufu değil, yapısal güvenlik açısından da stratejik bir unsur.
Yine de yalıtım, bazı yatırımcılar tarafından hâlâ “ek maliyet” olarak görülebiliyor. Özellikle deprem kuşağında yaşayan bir ülkede sadece maddi kayıp olarak hesap yapmak en hafif tabiri ile üzücü kalıyor. Oysa tüm veriler, doğru yalıtım yatırımının geri dönüş süresinin 2,5 ila 5 yıl arasında olduğunu gösteriyor. Tüm bu veriler ışığında biz Haydar Boz Yalıtım olarak, teknik bilgi paylaşımı, ürün danışmanlığı, saha eğitimleri ve doğru detay yönetimini hem sektör hem de toplum yararına yapılmış bir görev olarak görüyoruz. Yeni nesil mimar ve mühendislerin bu alanda giderek artan farkındalığı, Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda güçlü bir sıçrama yapacağına işaret ediyor. Bu bilincin yaygınlaşması için üstümüze düşen vazifelerden de kaçınmıyoruz.
İklim değişikliği ve enerji verimliliği ekseninde, yalıtım sektörünün rolünü nasıl görüyorsunuz?
İklim değişikliği artık teorik değil, tamamen ölçülebilir ve günlük hayatı etkileyen somut bir gerçek. IPCC’nin son raporuna göre, binalar ve inşaat sektörü küresel karbon emisyonunun %37’sinden sorumlu. Bu emisyonun en büyük payını, binaların ısıtma ve soğutma enerji ihtiyacı oluşturuyor. Bu nedenle yalıtım, enerji verimliliği zincirinin sadece bir parçası değil, en etkili ve en hızlı sonuç veren halkasıdır.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) verileri, doğru yalıtımın, bir binanın yaşam döngüsü boyunca enerji tüketimini %30 ila %50, karbon emisyonlarını ise %25 ila %40 azalttığını ortaya koyuyor. Aynı şekilde AB’nin EPBD direktifine göre, üye ülkelerde yalıtım yatırımlarındaki %1’lik artış, ulusal karbon salımını %0,35 düşürüyor. Bu veriler, yalıtımın teknik bir detay değil, iklim politikalarının merkezinde yer alan stratejik bir çözüm olduğunu gösteriyor. Atacağımız adımların çarpan etkisi ile nasıl çığ gibi faydalar yaratacağı işte bu rakamlarda açıkça görülüyor.
Biz Haydar Boz Yalıtım olarak çevresel etkileri minimize eden, ömürsel performansı yüksek ve BEP (Enerji Performansı) kriterlerine uyumlu çözümler geliştirmeye büyük önem veriyoruz. Yalnızca ürün uygulamıyor; projelerin çevresel etkisini, yangın dayanımını, yaşam döngüsü maliyetini ve enerji performansını optimize eden bütünsel sistemler kuruyoruz; ancak, sektörümüz bileşenlerinin sistem kurmanın ötesinde farkındalık da yaratma gibi bir misyonu olmalı. Bu konuda da sektörü domine etmeyi kendimize bir görev biliyoruz. Bizim için yalıtım, hem yapı güvenliği hem de gezegenimizin geleceği adına bir sorumluluk bilincidir.