Bir Çocukluk Hayalinin Gerçekleşişi: Aslıhan Karalar
2017 yılında hem Best Model of Turkey hem de Best Model of World birincisi olan güzel oyuncu Aslıhan Karalar; sporun hayatındaki yerini, eğitimlerini ve Anneler Günü mesajını MAG Okurlarıyla paylaşıyor…
Best Model of Turkey ve Best Model of World 2017 birincisi olarak kusursuz fiziğiniz ve güzelliğinizle dikkatleri üzerinize çektiniz. Peki, yarışmaya katılmaya nasıl karar vermiştiniz?
Yarışmaya girdiğimde Ankara’da Bilkent Uluslararası Okulu IB (International Baccalaureate) eğitimi alan lise son sınıf öğrencisiydim. Çocukluğumdan beri her yıl düzenlenen yarışmaları izlerdim. Katılmak hep istemiştim. Başarılı bir öğrencilik hayatı yaşadım. Hayatım daha çok spor ve ders üzerine kuruluydu. Londra’daki King’s College’a o yıl kabulüm geldikten sonra yarışmaya şansımı denemek için başvurdum. İyi bir üniversite eğitimi almak benim için çok önemli, aynı şekilde ailem içinde. Annem, babam ODTÜ’lü. Finale kalınca onlara yarışmaya katıldığımı söylemek durumunda kaldım. Üniversitemi bitirme şartıyla kabul ettiler. Esas hedefim o zamanda oyunculuktu. Hem okudum, hem çalıştım. Sevdiğin işi yapmak kadar güzeli yok.
Son imaj değişikliğinizle övgüleri topluyorsunuz. Siz nasıl hissediyorsunuz?
Oyunculuk yaparken karakter doğrultusunda imaj değişikliği yapmak gerekebiliyor. En son, Money Talks (Para Konuşur) adlı aksiyon filmi için saçımda değişiklik yaparak Asena karakterine kâküllü ve daha uzun bir saç modeli tercih ettik. Beğenen çok beğeniyor, beğenmeyen de hiç. Ortası yok sanırım. Yorumlar o yönde. Küçükken de kâkülüm vardı…
Asena’ya kâkülün yakıştığını düşünüyorum. Bir sonraki işimde imajım nasıl olur bilemem ama arada bu küçük imaj değişiklikleri iyi oluyor. Rolüm için saçımda her değişikliği yaparım.
Bilkent ve King’s College dediniz. Eğitimlerinizden de söz eder misiniz?
Yarışmada aldığım; Türkiye ve sonrasında dünya birinciliği, beni Londra’da, uluslararası bir platformda üniversite eğitimi almam konusunda daha çok motive etti. Çift ana dal okudum; işletme ve sosyal bilimler bölümlerini Londra’da tamamladım, dijital medya üzerine NYU’da (New York Üniversitesi) yüksek lisans eğitimime online olarak devam ediyorum. Londra’da olduğum sürede; gerek oyunculuk üzerine aldığım özel dersler, gerek London Film Akademisinde aldığım eğitimler, kariyerime büyük katkı sağladı. Eğitimin sonu yok. Türkiye’ye döndüğümde dilim İngilizce olduğu için diksiyonum çok bozuktu. Uzun bir süre diksiyon, şan dersi, nefes ve oyunculuk eğitimlerini, konusunda ustalarından birebir aldım, hâlâ da almaya devam ediyorum. Eğitimin hayat boyu sürdüğüne inanıyorum; bu sektörde, önemli olan da istediğim işi yapmanın verdiği haz. Bu başarıyı ancak çok çalışarak, yeteneğinizi geliştirerek elde edebiliyorsunuz.
Oyunculuğun sizdeki yerini nasıl anlatırsınız? Sinema mı, dizi mi?
Oyunculuk, çocukluğumdan beri hayalimdi. Her şey hayal etmekle başlıyor bence. Benim bu sektöre girişim de, inandığım yolda yılmadan yürüyerek gerçekleşti. Ne olursa olsun kendini bilmek, öz güvenli olmak ve çabalamak çok önemli. Ben bu sene üç filmde rol aldım: “Filme Gel”, “İki Yüzlü” ve “Para Konuşur”.
5 Mayıs’ta vizyona giren filmimiz “Filme Gel”de muhteşem bir kadro ile çalıştık, inanılmaz bir tecrübeydi. Sinema çekimi daha kısa zamanda gerçekleşiyor, bitişi ve başlangıcı belli oluyor ama dizi çekimi reytinge göre değişiklik gösterebiliyor. İkisinin de keyfi ayrı, o yüzden ayırım yapamam…
“Money Talks” filminde aksiyon dolu sahneler çektiniz. Spora da yatkınsınız ama böylesine hareketli bir filmde başrolde olmak nasıldı? Zorlandığınız yerler oldu mu?
Aksiyon sahnelerinde zorlanmadım diyebilirim. Günlük hayatımda sporun büyük yerinin olması; sekiz senelik bale, on iki senelik lisanslı voleybol, kickbox, basketbol, futbol geçmişim sahnelerin çekiminde işimi kolaylaştırdı. Sporla çocukluğumdan beri iç içeyim. Öğrencilik hayatım spor ve ders çalışarak geçti. Daha önce “Kuruluş Osman” dizisi için aldığım eğitimlerin de katkısı oldu bu sinema filminde.
“Money Talks”ta ödüllü dövüş şampiyonları yer alıyor. Bütün sahnelerin, özelikle aksiyon sahnelerinin zevk ve heyecanla izleneceğine inanıyorum. Vizyona girmesini dört gözle bekliyoruz.
Dövüş sanatlarına karşı ilginiz hep var mıydı?
Evet var, dövüş sanatlarıyla ilgiliyim. Ortaokuldayken bir senelik bir aikido geçmişim oldu. Formumu korumak amaçlı aldığım kickbox derslerinin de faydasını gördüm film çekimlerinde. Aksiyon ve adrenalini seviyorum.
Aileniz ile ilişkiniz nasıl?
Ailem Ankara’da yaşadığından benim yoğun iş tempom sebebiyle çok fazla görüşemiyoruz ama ilişkilerimiz her zaman aile sıcaklığında sürüyor. Aileme çok düşkünüm. İyi ki görüntülü görüşmeler var, uzakta bile olsak her daim birbirimizle sürekli iletişim halindeyiz. Zaman zaman Ankara’da aile ve akrabalarımın ziyaretlerine gidiyorum, hasret gideriyoruz. Ailemin manevi desteğini almak benim için önemli bir motivasyon kaynağı.
Anneler Günü’ne dair neler söylemek istersiniz?
Bu sene buruk bir Anneler Günü yaşayacağız, çünkü elli binden fazla can kaybı yaşadığımız deprem felaketinde birçok çocuk, annesiz ve ailesiz şu an. Umarım bugünler de aşılacak ama tabii ki acısı yüreğimizde hep hissedilecek. Söyleyeceğim, anneler yalnız bir gün hatırlanmamalı. Bizi dünyaya getiren, büyüten, emek veren annelerimiz en değerli varlıklarımız. Onlar hayattayken kıymetlerini bilelim, saygımızı ve sevgimizi eksik etmeyelim. Vesile ile elleri öpülesi tüm annelerimizin, anne adaylarının ve anne sevgisi vererek çocuklarını büyüten tüm annelerin, Anneler Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum.
Sosyal sorumluluklarının bilincinde birisi olarak da örnek teşkil ediyorsunuz. Son düzenlediğiniz kampanya nasıl geçti? Düşüncelerinizi paylaşır mısınız?
Çok küçük yaştan beri sosyal sorumluluk projelerinde yer alıyorum. Benim için anlamı çok büyük. Çocuklar çok masum ve her zaman çok özeldir. 27 Nisan doğum günüm için bu sene otizmli çocuklarımıza bir bağış kampanyası başlattık.
Ufukta yeni projeler var mı?
Senaryo okuma sürecindeyim. Görüştüğüm yeni projeler var. Kısmet. Hangisi en hayırlısı ise o olur umarım.