Bambu Kreş ve Gündüz Bakımevi: Finlandiya Eğitim Yaklaşımı
Bambu Kreş ve Gündüz Bakımevi kurucusu, çocuk gelişimi ve eğitimi uzmanı Pelin Ergün Baykal; kurumlarında benimsedikleri eğitim yaklaşımını MAG Okurlarıyla paylaşıyor.
Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
1987 yılı Ankara doğumluyum ve iki kız çocuğu annesiyim. Doğal olan her şeye tutkum var. Çocuklar, doğa ve hayvanlar en hassas noktam diyebilirim. Eğitim, hayatımın merkezinde yer alıyor. Öğrenmeyi ve gelişmeyi seviyorum. Uzun yıllar çocuklarla çalıştım, farklı yaş gruplarıyla deneyimim oldu. Zaman içinde gördüm ki her çocuk, kendine özgü bir dünya ve bu dünyaya saygıyla yaklaşmak gerekiyor. Bu farkındalık beni, klasik sistemlerin ötesine geçmeye ve daha bütünsel, çocuk odaklı bir model arayışına yöneltti. Finlandiya eğitim sistemiyle tanışmam dönüm noktası oldu. Bugün, kurucusu olduğum okulda sadece öğretmeyi değil, birlikte büyümeyi ve keşfetmeyi de çok önemsiyorum. Aynı zamanda bir anne olarak da eğitime bakışım daha derin, daha duygusal. Sanırım beni en iyi tanımlayan şey; hem yüreğiyle hem vizyonuyla çalışan bir eğitimci olmak.
Bambu Kreş ve Gündüz Bakımevinin eğitimde öncelik verdiği temel prensipler nelerdir?
Bambu Kreş ve Gündüz Bakımevi olarak eğitimde önceliğimiz, çocuğun birey olarak kabul edildiği, özgürce ifade bulabildiği ve duygusal güven içinde gelişebileceği doğal bir ortam sunmaktır. Her çocuğun kendine özgü bir öğrenme ritmi olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle çocukları bir kalıba sokmak yerine, onların içsel potansiyellerini ortaya çıkaracak bir yaklaşımı benimsiyoruz. Tam da bu noktada Finlandiya eğitim sistemiyle tanıştık. Bu sistemin çocuk merkezli, sınavsız, rekabetsiz ve mutluluğu esas alan yapısı bizim zaten içten içe benimsediğimiz değerlerle birebir örtüşüyordu. Oyun temelli öğrenme, duygusal zekâ gelişimi, doğayla bağ kurma ve sosyal becerilerin desteklenmesi bizim için çok kıymetli. Ayrıca sınıflarımızın on kişilik VIP gruplardan oluşması, sıfır ila altı yaş grubuna hizmet veriyor olmamız sayesinde her çocukla birebir ilgilenebiliyor, onun gelişimini bütüncül bir yaklaşımla erken yaşlar itibarıyla takip edebiliyoruz. Biz Bambu’da; sadece bilgi veren değil, çocuklara ilham olan, yol arkadaşlığı yapan bir eğitim anlayışı sunuyoruz.
Bambu Kreş ve Gündüz Bakımevi olarak, Finlandiya
Eğitim Sistemi Enstitüsü (FESIN) ağına dâhil oldunuz. Bu geçiş kararınız nasıl şekillendi?
Bugün dünyada olağanüstü bir değişim rüzgârı esiyor. Eğitim kurumlarının bu gelişmelerin dışında kalması düşünülemez. Biz de bugüne kadar olduğu gibi, eğitim sektöründe, geçmişten gelen kalitemizi artırarak devam ettirmeyi önemsiyoruz. “Eğitim, çocuğu geleceğe hazırlamak” olduğuna göre, bugünden geleceği gören bir eğitim kurumu olmak başarının da anahtarıdır. Bu temel düşüncelerle dünyanın en başarılı yaklaşımını araştırarak çıktığımız kurumsal gelişim sürecimizde yolumuz FESIN (Finnish Education System Institute) ile kesişti. FESIN, Finlandiya merkezli bir kuruluş. Dünyanın en başarılı eğitim çıktılarına sahip, Finlandiya yaklaşımını dünya çocukları ile buluşturan FESIN, artık Bambu Kreş ve Gündüz Bakımevinin de arkasındaki uluslararası güç olacaktır. FESIN Global Schools Network’ün bir parçası olabilmek bizleri çok heyecanlandırıyor. Bu birliktelik, kurumsal olarak yerel değerlerimizi; uluslararası ve evrensel eğitim değerleriyle buluşturma imkânı sundu. Okulumuzun sisteme kabulü öncesinde yaptığımız toplantı ve görüşmelerde, Finlandiya eğitim yaklaşımının başarısının arkasındaki eğitim düşüncesini ve okullara verdikleri hizmetleri öğrendik. Bu başarı hikâyesini kendi okulumuzda, ülkemizin çocukları ile buluşturmaya karar verdik. Gururla söyleyebiliriz ki, yerel ve özgün markamız Bamboo Baby Home, uluslararası eğitim markası FESIN ile birlikte eğitim yolculuğuna çıkmış bulunmaktadır.
Finlandiya eğitim modelinden bahseder misiniz?
Finlandiya eğitim yaklaşımının olağanüstü başarısı, tüm dünyanın hemfikir olduğu bir gerçektir. Finlandiyalı çocuklar, eğitime haftada ortalama yirmi dört saat ayırarak, OECD tarafından yapılan uluslararası PISA sınavlarında yıllardır tepede olmayı başarmışlardır. Ülkemizde bir çocuğun eğitim için harcadığı süre haftada ortalama kırk yedi saat olduğu halde aynı başarı yakalanamamaktadır. Bu çerçevede çocuklara iyi bir temel oluşturmak adına, Finlandiya eğitim modelinden ilham alınması rasyonel bir davranış olacaktır. Bizim için önemli konuların başında çocuğu geliştirirken aynı zamanda çocuk olmanın tadını da çıkartabilmesi geliyor.
- Finlandiya yaklaşımı, bilgiye ulaşmanın çok kolay olduğu bir çağda bilgileri tekrarlama, ezberleme becerisini değil, öğrenme becerisini kazandırarak çocukları otonom öğrenen olarak kabul eder. Bu kapsamda, her öğrenci kendi tercihlerini ortaya koyabilir; bireysel ihtiyaçlarına uygun öğrenmeler gerçekleştirebilir.
- Öğrencilere, “bilgi aktaran” bir eğitim değil, “beceri kazandıran” bir eğitim anlayışı ile yaklaşılır.
- Öğrenme eylemi sınıfa hapsedilmez. Çocuklar her gün en az iki saat sınıf dışında, bahçede, doğa içinde zaman geçirir.
- Öğrenciler başarılı-başarısız gibi yargılayıcı değerlendirmelere tabi tutulmazlar; tanımaya yönelik değerlendirmeler yapılır.
- Öğrenme süreçlerinde kesinlikle zorlama yapılmaz; her çocuk kendi doğasına ve hızına uygun olarak öğrenir.
- Çocukların haklarına saygı gösterilir; onların karar verici olmasına özen gösterilir. FESIN, Finlandiya’nın pedagojik bakış açısını ülkemizin okulları ile buluştururken, birebir kopyalama yapmamaktadır. Her ülkenin kendine özgü koşulları, ekonomik gerçeklikleri, ihtiyaçları, sosyokültürel dokusu ve değerleri vardır. FESIN, bu gerçeklerden hareketle, ülkemizin eğitim birikimini uluslararası ve evrensel eğitim birikimi ile buluşturarak, okulları eğitimde kalitenin temsilcisi hâline getirmektedir.
FESIN ile birlikte, hedeflediğiniz uzun vadeli kazanımlar nelerdir? Nasıl bir nesil yetiştirmeyi amaçlıyorsunuz?
FESIN Global Schools Network üyeliği kurumumuzun birçok alanda daha yüksek kaliteli hizmet sunmasına olanak tanıyacak. Bunlardan bazıları; eğitim kalite yönetimi, yetenek takip uygulamaları, öğretmen eğitimleri, veli eğitimleridir. FESIN Global Schools Network üyeliği ile en büyük kazanım, öğrencilerimize ait olacaktır. Bu yaklaşımla doğan yüksek kaliteli eğitim hizmetinin doğal bir sonucu olarak her çocuğumuzun baskın yetenek alanlarını keşfedeceğiz. Bedensel, zihinsel, dil, sosyal ve duygusal tüm gelişim alanları desteklenen çocuklarımız, öz güveni yüksek, kendi kararlarını verebilen, duygularını yönetebilen, düşünme becerileri gelişmiş, kendini özgürce ifade edebilen, sınırlarını koruyabilen, öğrenmekten keyif alan, otonom öğrenen bireyler olarak büyüyüp gelişeceklerdir.